Üç Ud'un Hikayesi

Описание к видео Üç Ud'un Hikayesi

"The History of Three Ouds"
"Üç Ud'un Hikâyesi"
Cemal Reşit Rey Concert Hall, İstanbul
25 February 2008
Proje Mehmet Bitmez
Mehmet Bitmez (Ud Türkiye-İstanbul)
Naseer Shamma (Ud Mısır-Kahire)
Kyriakos Kalaitzidis (Ud Yunanistan-Selânik)

Doğu ve Batı yüzyıllardan beri birbirilerinin gizemlerini araştırmış ve uygarlıkları hep merak konusu olmuştur. Doğu ve Batı toplumları karşılıklı alışverişleri ve bağlantıları neticesinde zengin kültürlerin doğmasına sahne olmuştur. Bir yandan Arapların Endülüs'e gelmeleriyle doğu estetiği batıya ulaşmış, diğer taraftan Asya toplumu olan Türklerin Anadolu'ya gelmeleri ve İstanbul'u fethetmeleri, İstanbul'un fethinden sonra Asya'nın mirası, İslâm'dan esinlenen Fars edebiyatının inceliği ve Bizans'ın zarafeti ile daha da zenginleşmiştir. Bu beraberlik "Osmanlı" adı altında yeni bir çağın doğmasına neden olmuş; Türkler, Araplar, İranlılar, Yahudiler, Ermeniler ve Rumlar aynı kültürün gelişmesine ciddi katkılar sağlamışlardır. Endülüs'te Arap, İstanbul'da Türk sanatının zenginliği insanlık tarihine adını yazdırmıştır.
Ud çalgısının mucidi olarak efsanelerde bahsedildiği üzere; Abdülkadir Meragi udu en eski çalgılara dayandırarak Hz. Adem'in oğlu Kabil'den olma Lameş'in bulduğunu; bazı İran ve Arap yazarları Pisagor, bazıları da Eflatun olarak anlatırlar.
Ud ve ailesi içinde olan mızraplı çalgılar, Orta Asya uygarlığından ve İslâmiyet döneminde Horasan' dan Anadolu' ya ve oradan da güneye doğru biçim değiştirerek tarihsel gelişimi içinde bugünkü şeklini almıştır.
Batı Türkistan'ın doğu kesiminde bulunan küçücük heykeller arasında, elinde bu türden bir çalgı tutan insan figürleri de bulunmaktadır. Arkeologlar yaptıkları incelemelerde bu kalıntıların M.Ö 8. yy' a ait olduğunu tahmin etmektedirler.
Miladi 789-857 seneleri arasında yaşamış olan Ziriyab'da bahsedilir. Musul'da doğan Ziriyab, Bagdat'da Abbasi halifelerinin sarayında Harun Al-Raşit ve Al-Mamun zamanında vazife gördükten sonra İspanya'da Kordoba şehrinde Halife Abdurrahman'ın sarayına baş musikişinas olarak gönderilmiştir. Ziriyab'ın Kordobada kurduğu konservatuar Endülüs musikisinin temelini atmış ve dolayısı ile hem Arap hemde İspanyol musikisine etki etmiştir. Ud musiki aletine Ziriyab'ın beşinci teli ilave ettiği bilinmektedir.
1120'de Cordoba'da(Kurtuba) doğan ve 1198'de Fas'ta ölen Ebu Velid İbn Rüşd estetik teorilerinde şöyle der; "Gerçek sanatçının eseri, göz, kulak ve zeka yoluyla insanı yüceltip soyluluk vererek onun değişmez, ebedi güzelliği hayranlıkla seyretmesini sağlar.
Farâbi'nin Mûsikîde ki önemi, Doğu mûsikîsi'nin nazariyatı ile ilgili, Kindî'den sonra ilk önemli eseri yazmış olmasındandır. Mûsikînin sanat yönünü iyi bildiği, bazı mûsikî âletlerini çaldığı ve icat ettiği söylenirse de, eserlerin de ve hakkında bilgi veren kitaplarda bu konu ile ilgili geniş bilgi yoktur.
Üç ud'un hikayesi bu kültürlerin buluşması ile yüzyıllar içersinde oluşan müziksel etkileşimler ve birbirileri ile olan alışverişlerinin müzikal söyleşileri olacaktır.
"Üç Ud'un Hikayesi" bu kültürlerin buluşması ile yüzyıllar içersinde oluşan müziksel etkileşimler ve birbirileri ile olan alışverişlerinin müzikal söyleşileri olacaktır.
Yüzyılların zengin kültür mirasını taşıyan, büyük medeniyetlerin uluslarının yaşadığı Akdeniz'deki bu coğrafyada kültürlerin birbirleri ile olan alışverişlerinin bitmeden devam ettiği bu yolculukta sanatsal ifadeler içinde manâ ve derinlik arayışı içinde olan insanları bir araya getirmeyi amaçlayan bu proje düşüncemizin ana temelini oluşturdu.
Türk, Yunan ve Arap ustalarının ud çalgısı ile kendi müzikal karakterlerini ve temelde benzer ses sistemleri içinde makamsal öğelerini öne çıkartan geçmişin ve yakın zamanın eserlerinin icrasını amaçlamıştır. Böylece üç kültürün sanatçılarını bir araya getirme düşüncesi gerçekleşmiş olacaktır.

Комментарии

Информация по комментариям в разработке