SEYYİD NESİMİ

Selamlar saygılar arkadaşlar.Sizlere bugün haddim olmayarak Seyyid Nesimi'yi anlatmak istedim.Onu anlatmak kolay değil,kanımca hiçbir anlatıcı da tam manası ile hakkını vererek Seyyid Nesimi'yi anlatamayacaktır.Sözün izahata yetmediği yaşamı ve içten şiirleri ile Nesimi,yüreklerimizde yer etmiş,tasavvuf yolunun büyük bir yolcusu idi.Mevlana ve Yunus emre'den biraz sonra yaşamış olan Nesimi hayatını Hakk'a ve ona kulluğa adamıştı.Doğru bildiğini heryerde ayan beyan anlatan,eli kanlı hükümdarlardan çekinmeden kalbinden geldiği gibi kelam eden Seyyid Nesimi,Hurufiliğin kurucusu Fazlullah esterebadi ile tanıştıktan sonra bir başka insan olmuş adeta ruhu vecd ile yücelere yükselmişti.Bu öyle bir haldi ki "Bilen demez,diyen bilmez" idi.Gönlünden kalemine akan mısraları başka insanlar da paylaştı,böylece halkın da kalbine girmeyi başardı.Lakin ruhu kararmış,kalbi darlaşmış mollaların ve zalim hükümdarların gönlünde yeri olmamıştı.Olmasın da istiyordu çünkü onlar ne kendilerine ne başkalarına Hakk'ı konuşmuyor,konuşulmasını da istemiyorlardı.Ömrü hurufiliği insanlara anlatmakla geçen,bunun için Irak,İran,Anadolu'yu gezen ve son olarak Halep'te katledilen Nesimi,inandığı gibi yaşadı ve bu yolda da geri adım atmadan canının hak bildiği yolda feda etti.Bugün kabri onu öldürdükleri yerdedir. Ülkemizde pek bilinmeyen ancak en az Yunus Emre kadar tasavvuf yolunun büyük eri olan Seyyid Nesimi'yi sizlere anlatmaya çalıştım.Bilmiyorum başarılı olabilecek miyim ancak benimkisi büyük mutasavvıfa,gönlü yüce Nesimi'ye bir vefa borcudur.Huzur içinde uyusun,Allah'ın rahmeti üzerine olsun.Keşke onun döneminde yaşamak nasip olsaydı yada şuanda yaşayıp bizleri Hakk'a çağırabilseydi...Şimdi bize kalan şiirleri oldu.Gönlüne dönebilenlere,kalbinin sesini duyabilenlere selam olsun.Sağlıcakla ve felsefe ile kalınız.