Keşke İzlemeseydim Ciğerimi Bıraktım! - Hafız Ali, Gücendin mi?

Описание к видео Keşke İzlemeseydim Ciğerimi Bıraktım! - Hafız Ali, Gücendin mi?

Bu özel videomuzda Risale İ Nur'da geçen "Bahçıvan" dersini konu aldık.
Başımıza gelen olaylar bizimle alakadardır.Yaprak dökülsede ağaç sağlam kalır.
İyi Seyirler…

Lahika📘Video Serisi için tıklayın👇🏻
   • Lahika 📘  

00:00 Giriş
00:02 İstanbul Ofis Neden Gerekli
06:46 Leyla İle Mecnun
7:30 Başıma Gelen Muzır, Maniler
08:25 Risale-i Nur Bölümü
22:03 Aşağı Dallar Kesilir Ki, Yerdeki Muzır Hayvanlar Ulaşamaz
26:26 Herkes Kendi Nefsi İle İlgilensin
28:52 Çocuk Apartmandan Sarksa

Hayırlara vesile olmak, daha fazla insana ulaşabilmek için "KATIL" butonu ile bize destek olabilirsiniz -    / @hayalhanem  

Hayalhanem;
Facebook:   / hayalhanemmersin  
X:   / hayalhanemersin  
Instagram:   / hayalhanemmersin  

Mehmet Yıldız;
Facebook:   / mehmedimyldz  
X:   / mehmedimyldz  
Instagram:   / mehmedimyldz  

Bize Ulaşın:
Yurtiçi ve yurtdışından iletişim için;
+90 (530) 913 82 22
+90 (537) 492 71 01
[email protected]

Risale-i Nur'da geçen kısım;
Barla Lâhikası, 117. Mektup
Yüz On Yedinci Mektup

Hâfız Ali’nin bir fıkrasıdır ki küçük bir meselede, “Gücendin mi?” diye istifsar münâsebetiyle yazılmıştır.
Eyyühe’l-Üstadü’l-Muhterem;
Hayatımın her safhasından kıymetli ve o hayatı, pervâne-misâl, bir emrinin infâzına ateşte yakmaya her an hâzır olduğum kıymetli Üstadım; Evet, değil böyle hakikat uğrunda, hattâ bir kıymetli hediyeyi ihsan eden Pâdişâh-ı Zîşân için, o hediyeyi sarf etmekte tereddüt edilemez. Öyle de, Üstadım, bize emanet olarak ve ne zaman alınacağı meçhul olan hayatın ve her zaman emrine âmâde ve hazır olduğum Cenâb-ı Mün’imin, o emânet üzerine ne gibi emri vâki olsa, inşaallah, bilâ-tereddüt emanetini iâdeye hazırız. Madem siz, o Padişah-ı Bîzevâlin kurbiyet-i İlâhiyesinde, aynı emrini tebliğe memur bulunuyorsunuz; öyleyse, her mübarek sözünüz hak ve aynı rahmettir.
Hem efendim, bahçıvan-misâl, fidanları büyütmek üzere, hayvanat-ı muzırranın taarruzundan bir an evvel kurtarmak için aşağı dallar kesilir ki, tâ yükselsin. O fidanların hiçbir cihetle hakları yoktur ki, “Bizi tımar eden ve hayatımıza sebep olan, bizi bazan rencide ediyor” diyemezler. Zira hâl-i asıllarıyla kalsaydılar, bir muzır hayvan koparacaktı ve topraktaki kökü de tefessüh edecekti, yok olacaktı.
Evet, Üstadım, mübalâğasız, pür-kusurlukta mislim olmadığını nefsime bile bazan kabul ettirdiğim, yalnız pür-zünûb talebenizi, dizlerime değil, belime değil, boğaz çukuruma değil, belki de boyumdan aşan ve belki dahilimin de siyah çamurlara mezc olduğu ve tefessüh etmeye başladığı bir zamanda Hızır gibi yetişip ve misl-i Lokman, Kur’ân-ı Hakîmin şifahenesinden lemeân eden muâlecelerle tedaviye başladınız. Hayat ismine lâyık bir hayat bahşına vesilesiniz. O hayatı ihsan edene ve vesile olan uğruna, o hayatı ifnâ etmemek HAŞİYE kâr-ı akıl değildir.
Hem bir hasta, ameliyata muhtaç olduğunu bilmelidir. Ve hastasını gece gündüz tedavi altında bulunduran eczacıya karşı yüz binlerle teşekkür ve o eczacıya eczahaneyi teslim eden Hakîm-i Pür-kemâl, Kadîr-i Bîmisâl Hazretlerine nihayetsiz hamd ve şükre borçluyuz. Ve bu borcumu ifa edemediğimden pek mükedderim. Allahü Teâlâ sizden ebeden razı olsun.
Hâfız Ali (r.h.)

Risale-i Nur'da geçen kısım;
Tarihçe-i Hayat, Eskişehir Hayatı, 5. Umde, 1. Nokta
Eskişehir Hayatı, Beşinci Umde, Birinci Nokta

Ben bir maksadımı hedef ederek yoluma koşup gidiyorum. İhtiyarsız, yolumda koşarken büyük bir adama çarpıp, o adam yere düşse, desem “Efendim, affet. Ben, maksadıma gidiyordum. Bilmeyerek çarpıldım”; elbette affeder ve gücenmez. Eğer kastî olarak bir parmağı o adama tâciz suretinde kulağına iliştirsem, hakaret telâkki edecek ve benden gücenecek…

#hafızali
#Keşkeİzlemeseydim
#hayat
#tarih
Sevk edilmek
Hafız ali
Hizmet

Комментарии

Информация по комментариям в разработке