Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda Bir Gün |

Merhaba arkadaşlar bu videomda eski adı Yassıada olan, 27 Mayıs Darbesi’nden sonra Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan başta olmak üzere yüzlerce kişinin çektiği acılardan dolayı Yaslıada olarak anılan bu adanın yaşadığı dönüşümü sizler için deneyimledim.
Adadaki ilk durağımız 27 Mayıs yargılamalarının gerçekleştirildiği Hasan Polatkan Spor Salonu oldu. Buranın girişinde yer alan 592 bavulla gerçekleştirilen çok çarpıcı bir enstalasyon çalışması var. Bu bavullar adada tutuklu bulunan 592 kişiyi sembolize ediyor. Spor salonundan içeri girdiğimizde ise bizleri Adnan Menderes’in ve diğer Demokrat Partililerin yargılandığı dava dosyalarının yer aldığı duvarlar karşılıyor. Burada Demokrat Partililere açılan 19 farklı davanın dosyaları, fotoğrafları ve özet bilgileri yer alıyor. 27 Mayıs yargılamalarının yapıldığı salonda ise o günü birebir bizlere yaşatan birçok gerçekçi detay ve heykel bulunuyor.
Adnan Menderes Müzesi’ne girdiğimizde ise Adnan Menderes’in hayatının ilk gününden şehit edildiği son güne kadarki öyküsüne tanıklık ediyoruz. Müzede yer alan Aydın Evi bizleri Adnan Menderes’in çocukluğuna götürüyor. Daha sonra ise İstiklal Madalyası ile İstiklal Savaşı’nda verdiği mücadeleyi, mezuniyet diplomasını, meclise girişini, Demokrat Parti ile Türkiye’nin kalkınma yıllarını, atlattığı uçak kazasını ve hayatının farklı kesitlerini görüyoruz. Müzede yer alan Hapishane Odası’nda ise Adnan Menderes’in Yassıada’da 1,5 yıl tutuklu kaldığı, çeşitli işkencelere uğradığı hücresini görüyor ve maruz bırakıldığı yalnızlığı adeta yaşıyoruz.
Yerine Ulaşmayan Mektuplar Anıtı’na vardığımızda ise bizi dikenli tellerle çevrilmiş sonsuzluğa uzanan mektuplar karşılıyor. Bu anıt sansüre takılan, psikolojik işkence için sahibine ulaştırılmayan adadaki tutukluların mektuplarını sembolize ediyor.
Adadaki son durağımız ise göğe uzanan Demokrasi Feneri. Bu fener bize daima şunu hatırlatmak için yapılmış: Demokrasi ve millet egemenliği, geleceğimize ışık tutan yegâne varlığımız.
Unutmamalıyız ki Adnan Menderes ve beraberindeki isimlerin bu adada yaşadığı tüm acılar demokrasiye sahip çıkmak içindi. Adanın yaşadığı dönüşümle birlikte burası Demokrasi ve özgürlüklerin yurdu hâline dönüştürüldü. Biz de bu yurdun ve demokrasinin daimî bekçileriyiz.
Gururla söylüyoruz: Yeter Söz milletindir!