Zele Mele 'SAVANA' (Türkçe altyazılı) & Nihat BEHRAM kendi sesinden, 'KIZIM' Şiiriyle..!

Описание к видео Zele Mele 'SAVANA' (Türkçe altyazılı) & Nihat BEHRAM kendi sesinden, 'KIZIM' Şiiriyle..!

Oncia şiya eve neyi ra hire rayi yo
Membra nu çı halo derdê to çıvao
Vaze belkia vengê to reseno kou
Na rındeke dest halê to yamano
Daye heq vo sucê mınê bêkêşi çino
Bao heq vo sucê mınê bêkêşi çino
Zerrê mı vêseno kêmer dar nê vino
Şêrê vaze mem bê to mıreno
Nizon ez ke şeri cıra vaji yena mıra savana
Zerrê mı de adiır kerdo we vêseno
Xevera kêşi çina ez nao vêseno
Derdê dae nişto mına ez vêsno
Dest mıra mene zerrê mı dezeno
Daye heq vo sucê mınê bêkêşi çino
Bao heq vo sucê mınê bêkêşi çino
Zerrê mı vêseno kêmer dar nê vino
Şêrê vaze mem bê to mıreno
Nizon ez ke şeri cıra vaji yena mıra savana


Kılam u Qeyde: Mem (Zelemele)
Zelemele - Ne diyor ( Savana )


Yine gittin bu seferle üç seferdir
Bra Mem (kardeş Mehmet) bu ne haldir senin derdin ne
Söyle belki sesin dağlara yetişir
Bu güzelin elinden senin halin yamandır
Anne tanrı aşkına ben kimsesizin suçu yok
Baba tanrı aşkına ben kimsesizin suçu yok
Yüregim (içim) yanıyor taş-ağac görmesin
Gidin söyleyin Mem (Mehmet) sensiz ölüyor
Bilmem gidip kendisine söylesem gelip bana ne der
İçimde ateş yakmış yanıyor
Hiç kimsenin haberi yok ben budur (şu an) yanıyorum
Onun derdi yapışmış bana beni yakıyor
Elini vurma bana içim acıyor
Anne tanrı aşkına ben kimsesizin suçu yok
Baba tanrı aşkına ben kimsesizin suçu yok
Yüreğim (içim) yanıyor taş-ağaç görmesin
Bilmem gidip kendisine söylesem gelip bana ne der

..................................................................
K I Z I M

Çiçeğinde yeni yeni kamaşan zerdalisi ömrümün,
Gülüşümde çekirdeği sertleşmemiş ilk çağlam.
Kızım benim, nazım benim,
Gurbet elde sazım benim,
Yalazlanmış can tanem,
Körpe dalım, bir tanem.

Sisini, gözlerimin içimdeki dumanı
Seziverdin de sanki;
Acılandın uykunda,
Sızlandın huysuzlandın...
Dudakların kurumuş, ter içindesin yavrum!
Kolsuz kanatsız kalmış
Geceden beri başucundayım.
Çırpınarak anlamını arayan binlerce sözcük,
Kabukları koparılmış yaralar gibi
Uğulduyor beynimde.

İtiraf etmeliyim ki, yavrum,
çekip gitse de bir bir
Ekmeğe, özgürlüğe, insanlık ve hayata dair
İçimi dişleyen düşünceler,
Senin bir gülücüğün şimdi
Yaşamam için bana yeter.
Geceden beri başucundayım..
İşte, sabaha dayandı gün!
Aşsız, işsiz, kuruşsuz
Bir ıssız bayırdayım.

Bebeğim, canımın kıvırcığı,
Boranda, fırtınada sürgün vermiş tomurcuk.
Üzüm tanem, nar tanem,
Acar yanım, bir tanem..
Kim kime, dum duma bir tufandayız;
Günlerin ağzında kara bir gül
Dikenleri tenimize dayanmış.
Ürkütülmüş, sarılmış, acıyla sınanmışız..

İnim inim uykunda nasıl da yalnız
Yanıyor yüzün yavrum,
Yüreciğin kaşlarında tütüyor,
Ellerin avcumda iki ateş damlası.
Tutuşmuş rüyaların, sesin duyulmaz,
Kendi kollarımızdan başka
Saranımız yok bizim.

Yazım benim, güzüm benim,
Yemin olmuş sözüm benim.
Sana kuş bulmalıyım,
Sana düş bulmalıyım,
Gidip iş bulmalıyım...

Koynunda çırpınırken böyle çaresiz
Kahrınla tanıştırdın bizi ey hayat
Zehrinle tanıştırdın.
Alışılmaz bildiğimiz nefrete alıştırdın!
Onurumuz...
Senin için sakladığım tek servetim bu yavrum.
Süt olmaz, aş olmaz, iş olmaz onurumuz.
Sızım benim, gizim benim,
Gurbet elde izim benim.
Ateş almış taş altında kalmışız,
Gün olur hesabını sorarız elbet.

Nihat Behram


Mail: [email protected]

Комментарии

Информация по комментариям в разработке