Ankara nın Kadın Evliyaları ve Türbeleri / Melike Hatun Türbesi ve Camii / Melike Hatun Mosque / 4K

#ankara ’nın en eski meydanlarındandır. Günümüze kadar 6 farklı isimle bilinmektedir.
Halk arasında burası, Ankara’ya gelen kişilerin ilk olarak bu meydana uğradığından Hergelen Meydanı da denmektedir.
Ankara folkloru üzerinde araştırmaları bulunan Şeref Erdoğdu ise , Ankara’da büyük baş hayvan sürülerine hergele denirmiş. Osmanlı döneminde, kent daha bu düzlüğe kadar genişlememiş iken Ankara’lı hayvan sahipleri, büyükbaş hayvanlarını buraya indirir ve çobana teslim edermiş, çevredeki otlaklarda yayıldıktan sonra da akşam burada teslim alırmış. Bu yüzden meydana Hergele Meydanı denmiş. Diyor.
Bu alanın diğer bir ismi ise sultan meydanıdır.
Günümüzde #gazi Lisesi’nin yerinde, varlığını XX nci yüzyıla kadar koruyan bir konak vardır. Bu konakta, Osmanlı Sultanı I. (Çelebi) Mehmed’in damadı ve II. Murad’ın eniştesi, aynı zamanda Anadolu Beylerbeyi Abdullah oğlu Celâleddin Karaca Bey doğmuştur.
Tarihi yüzlerce yıl geriye giden aynı konakta I. Alâeddin Keykubat’ın da kaldığı söylendiğinden Osmanlı devrinde meydana Sultan Meydanı da denmektedir.
Yine Osmanlı döneminde bu meydan Abdil Yeri olarak da adlandırılmıştır.
Yine Cumhuriyetin ilk yıllarında sehir itfaiye teşkilatı burada konuşlandığından bu alana itfaiye meydanı da denilmiştir.
Günümüzde Opera meydanı olarakta biliniyor.
En son olarak ise Necmettin Erbakan meydanı olarak isimlendirilmiştir.

#melike hatun Selçuklu döneminde yaşamış tasavvuf ehli , önemli bir şahsiyettir. Varlıklı bir ailenin kızıdır. Ankaralıdır. Ankara da yaşamış ve ankara da vefat etmiştir. Hayatta olduğu süre içerisinde bir çok eser yaptırmıştır.
Melike Hatûn, H. 795/M. 1393 yılında Ankara’da vefat etmiştir. Hayatı ve kim olduğu hakkında teferruatlı bilgi yoktur ancak bazı ferman ve tahrir defteri kayıtlarında Melike Hatûn’un Selçuklu sultanı III. Alaaddin b. Melik Feramurz b. II. Keykavus’un kızı olduğu ve Yıldırım Bâyezid dönemi Ankara Sancak Beyi olan Yakûb Bey’in validesi olduğu anlaşılmıştır.

Hacı Bayram ı Veli Hazretlerinin müderrislik yaptığı ve bina olarak günümüze ulaşmayan Kara Medrese, 20. Yüzyılın başlarına kadar ayakta olan ancak günümüze sadece etnoğrafya müzesinde sergilenen iki ahşap kapı kanadı kalan Hatuniye Mescidi, günümüzde eynebey hamamı olarak bilinen hamam ve yeri bilinmeyen melike hatun adına kayıtlarda zikredilen bir kervansaray bu eserlerden sayılabilir.
Ankara’nın en eski medresesi olup Osmanlı egemenliğine girdiği zamanlarda, Sultan I. Murad döneminde (1360-1389) Melike Hatun tarafından yaptırılır. Taşçılar Sokak’ta, türbesinin yanında olduğu bilinir. Ankara’nın kara taşı ile inşa edildiğinden halk arasında “Kara Medrese” veya “Sevdâviye/Sevâdiye” diye de bilinir. Hacı Bayram-ı Veli, burada müderrislik yapmıştır. Kara Medrese’de eğitim XIX uncu yüzyıla kadar sürer. Eyne Bey Hamamı yapılırken melike hatun 1000 altınla ortak olur. Melike Hatun Vakfı’nın payına düşen gelirinin yarısı Kara Medrese için vakfedilir.