ORHAN ERTANHAN | Eski TRT Spikeri Usta Televizyoncu Orhan Ertanhan Kimdir?

Описание к видео ORHAN ERTANHAN | Eski TRT Spikeri Usta Televizyoncu Orhan Ertanhan Kimdir?

orhan ertanhan. o doğduğunda yıl 1952ydi. sinop ayancıkta dünyaya gelen ertanhan maarif kolejinde okudu. üniversite tercihni marmara üniversitesinden yana kullandı. 1976 senesinde türkiye genelinde açılan spikerlik sınavına başvuurdu. 6 bine yakın kişinin başvuru yaptığı sınavda önce ilk aşamayı geçti. bu kez 150 kişi kalmıştı. daha sonra ikinci eleme yapıldı. orada da 27 kişi kaldırlar. 2 aylık bir eğitimina ardından ankara radyosunda spiker olmaya hak kazanan 7 kişiden biri oldu.yeni asyadan erol doyurana sonrasında olanlar şöyle anlatmıştı: 1977-79 yılında redaktör spiker sınavına girdim. redaktör spikeri oldum. yani, haberini hazırlayıp, sunan kişi anlamında. muhabir spiker anlamında. 1980 yılı başından itibaren de trt ekranlarında ana haber okumaya başladım
ilerleyen yıllarda yöneticilik de yaptı. uzun süre spor müdürü ve haber başkan vekili olarak kurumdaydı. onlar uluslararası ölçekte temel yayın kurallarına bağlı bir yayınculık eğitimiyle yetiştiriliyorlardı. yeni asyaya verdiği röportajda şunları söylemişti duayen televizyoncu: öncelikle bize uluslar arası ölçekte temel yayın kuralları ve bu ilkelere sıkı sıkıya bağlı bir yayıncılık eğitimi ile yetiştirildik. ben hep onu söylerim. işte, belli üniversitelerde bazı dershanelerde dersler veriyorum. habercilikle ilgili, spikerlik ve sunuculukla ilgili. meselâ, hep aynı şeyi söylerim. yani ben çok espri de yapsam, ne söylersem söyleyeyim, hiçbir zaman bir üçüncü şahısa hakaret içermez. bir üçüncü şahısa cevap hakkı doğurmaz. çünkü biz o terbiye ile geldiğimiz için biz neyi nasıl ifade edeceğimizi çok iyi biliriz. atasözünde ifade edildiği gibi, çok düşünür, az konuşuruz.
hem yetenekliydi hem de işin eğitimini almıştı. yılların tecrübesini de üstüne ekledikçe başarı çıtasını her geçen gün artırıyordu. yabancı dili iyi olduğu için o dönemdeki hükümet başkanları yurtdışı gezilerinde özellikle onu yanında götürürlerdi. yeni asyaya verdiği röprotajda şunları söylemişti: ben maarif koleji mezunuyum. benim dönemimin öğrencilerinin avantajı bütün hocalarımız bize ingilizceyi öğretenler barış gönüllüsü genç amerikalı arkadaşlardı. yani, biz iyi dil öğrenerek yetiştik. dolayısıyla dil bilmeniz sizin uluslar arası haber aksiyonlarını izleyip, aktarmada size bir avantaj sağlıyor. dolayısıyla ben özellikle dış gezilerde tercih edilen bir spikerdim trt yönetimi tarafından. tabi, yurtiçindeki önemli olayların da sunumunda çok katkı yaptım. meselâ 1980 başından, 90’lı yılların ortalarına kadar türkiye büyük millet meclisi’ndeki bütün naklen yayınların sunucusu bendim. 12 eylül danışma meclisi’nin açılışından, rahmetli özal’ın başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı yeminlerinden, bir takım ebediyete uğurladığımız cumhurbaşkanlarının, başbakanların törenlerinden artı yurtdışında da 1985 yılında cenevre’deki ilk abd ve rus başkanlarının reagan ve gorbaçov zirvesini takip ve sunumunu ben yaptım. yine ardından, 1991 körfez savaşı’nda aktif olarak muhabirlik yaptım. savaş öncesinde rahmetli erdal inönü’nün arabuluculuk misyonuyla özel uçakla 5-6 gazeteciyle birlikte saddam hüseyin’e giden ekibin içinde yer aldım. güneri civaoğlu, sedat ergin, fatih çekirge gibi arkadaşlarım vardı.
her akşam haber sunuyordu ertanhan. izleyiciler onu kendilerinden biri olarak kabul ediyordu zira haber kamuoyunu aydınlatme bilgilendirme aracıydı. spikerler de özel yaşamlarına üslubuna oldukça dikkat ediyorlardı. itibarlı, güvenilir kişiler oluyorlardı. en büyük şansları da tek kanal olmasıydı. insanların her akşam onlardan başkasını seyretme şansı yoktu. bu durumu ‘biz biraz da zorunlu şöhret olduk’ diyerek açıklamıştı ertanhan. ekranda da çok dikkatli olmak zorundalardı. bir hata yaptıklarında bu cezasız kalmazdı kesinlikle. yeniasyaya verdiği röportajda bu durumu şöyle anlamıştı duayen haberci: biz haberde bir telâffuz hatası, bir yanlış söyleyiş yaptığımız zaman hemen soluğu genel müdürün ve daire başkanının yanında alırdık. ve, gerekli fırçaları yerdik. hele, daha fazla fahiş hatalar yaparsanız devlet memuru olduğumuz için işimize son verilmezdi, ama sürgün tabir ettiğimiz işte ülkenin en uzak köşelerindeki radyolarına bir aylığına, 15 günlüğüne sürgün giderdik. hatamızın karşılığı olarak.
12 eylül dönemini yaşamış bir spikerdi o. diğer meslektaşları gibi o da dönemin zorluklarını yaşamıştı. bir takım kısıtlamalara da maruz kalmışlardı. bıyıklarının şeklinden saç tıraşlarına, kullanacakları sözcüklere kadar belli yönlendirmelerle karşılaşmıştı. Sıkı yönetim bildirisinde yanlış okuduğu da olmuştu. Okuduğu haberle birlikte genel müdürn yanına çağırılmıştı. Adana istiklal mahallesine adana istiklal mahkemesi demişti. Üstelik üç kez geçiyordu bu söz. Üçünde de o şekilde okumuştu.
#OrhanErtanhan #TRT #Spiker

Комментарии

Информация по комментариям в разработке