Yusuf Nâbî I Bâğ-ı dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz

Описание к видео Yusuf Nâbî I Bâğ-ı dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz

Bâğ-ı dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz
Biz neşâtın da gamın da rûzigârın görmüşüz

Biz bu dünya bahçesinin hem sonbaharını hem de ilkbaharını görmüşüz. Biz sevincin çağını da, üzüntünün çağını da görüp yaşamışız.

Çok da mağrûr olma kim, mey-hâne-i ikbâlde
Biz hezârân mest-i mağrûrun humârın görmüşüz

İkbal meyhanesinde bulunduğun mevkie bakıp fazla gururlanma, biz binlerce mağrur sarhoşun ayıldıktan sonraki halini de görmüşüz.

Top-ı âh-ı inkisâra pâydâr olmaz yine
Kişver-i câhun nice sengîn-hisârın görmüşüz

Biz, yüksek mevki sahiplerinin taştan yapılmış gibi sağlam kalelerini de gördük bunların hiç biri mazlumların ahlarının topu karşısında ayakta kalamadı, yıkıldı.

Bir hurûşiyle eder bin hâne-i ikbâli pest
Ehl-i derdin seyl-i eşk-i inkisârın görmüşüz

Bir coşmasıyla binlerce ikbal evini yerle bir eden dert sahiplerinin inkisar gözyaşlarının elini de görmüşüz.

Bir hadeng-i cân-güdâzı âhdır sermâyesi
Biz bu meydânın nice çâbük-süvârın görmüşüz

Biz, bu meydanın nice usta binicilerini gördük ki, can eriten bir âh okuyla yere düşmüşlerdir.

Bir gün eyler dest-beste pâygâhı câygâh
Bî-aded mağrûr-ı sadr-ı i'tibârın görmüşüz

Biz, başköşede oturup gururlanan nice insan gördük ki, bir gün pabuçlukta el bağlayıp durmuşlardır, uşak, hizmetçi olmuşlardır.

Kâse-i deryûzeye tebdîl olur câm-ı murâd
Biz bu bezmin Nâbîyâ çok bâde-hârın görmüşüz
Ey Nâbî! Biz, bu içki meclisinin nice şarap içenlerini görmüşüz ki, murat içtikleri kadeh dilenci çanağı haline gelmiştir.

Комментарии

Информация по комментариям в разработке