Osman Gazi Savaşları [1281-1326] Osmanlı Devleti BÖLÜM #1

Описание к видео Osman Gazi Savaşları [1281-1326] Osmanlı Devleti BÖLÜM #1

"Sahabe devrinden sonra devletlerin en iyisi Osmanlı Devletidir. Bu devlet kıyâmetin zuhuruna kadar inkiraza uğramaz." Şeyhi Ekber Muhyiddin İbni Arabi Hazretleri "Eş-Şeceret'ül Nu'maniyye fi'd Devlet'il Osmaniyye" isimli kitabında bu sözü yazdığı zaman, cifir ilmine sahip alimler dışında kimse ne demek istediğini anlamamıştı. Zira takvimler 1230 yılını göstermekteydi. Henüz meydanda Osmanlı Devleti diye bir devlet yok, hatta devletin kurucusu Osman Bey'in doğmasına bile daha 28 yıl vardı. 1221 yılında Moğollar Harezmşah İmparatorluğunu tamamen işgâl edince o sırada Merv civarında bulunan Kayı aşîreti, Celaleddin Harezmşah ile birlikte Azerbaycan bölgesine, buradan da Ahlat tarafına göç etmişti. Kayılar bir müddet İslam coğrafyalarında dolaşarak kendilerine yurt aradılar. Caber Kalesi civarına geldiklerinde Kayı aşîretinin reisi Süleyman Şah vefat edince Kayı aşireti dağılmıştı. Bazı Kayılar güneye inerken, bazıları Suriye bölgesinde kalmıştı. Ertuğrul Gazi ve Sungurtekin'in başlarını çektiği bazı Kayılar ise 340 kadar çadırla tekrar Anadolu'ya, Adıyaman bölgesine geldiler. O sıralar Anadolu Selçuklu Devletinin başında Uluğ Alaaddin Keykubad bulunuyordu. Ertuğrul Gazi bunu işittiğinde "Er kıymetinin bilindiği yere varmak, bizim için kaçınılmaz oldu." diyerek oğlu Saru Batu'yu, Sultan Alaaddin'e gönderdi. "Bize yurt yeri göstersin." dedi. Sultan Alaaddin Keykubad, Karahisar ile Bilecik arasındaki Söğüt'ü Kayılara yurt verdi. Bunun üzerine Söğüt'e yerleşen Ertuğrul Gazi ve obası artık Alaaddin Keykubad'a bağlı bir uç beyi olmuştu. O yıllarda İznik İmparatoru 3. Ioannis ile Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad arasında harp patlak vermişti. Selçuklu ordusu Engürü civarına ordu çekerken Ertuğrul Gazi ve Alpleri de Selçuklu ordusuna yardıma gitmişti. Gerçekleşen Karacahisar kuşatmasında Selçuklu'ya büyük fayda sağlayan Kayılar, Alaaddin Keykubad tarafından övgüye mazhar olmuş ve Ertuğrul Gazi'ye Akıncı başı rütbesi verilmişti... Ertuğrul Gazi akınlarına burada devam ederken küçük oğlu Osman'ı bir maslahat için Sultan Alaaddin Keykubad'a gönderdi. O sırada Sultan Alaaddin Keykubad, tarikate girerek bir Şeyh Efendi'ye mürid olmuş ve bunu da ilân etmek için bir ziyafet tertip etmişti. Ancak Mecliste bulunan Mevlana Celaleddin-i Rûmi hazretleri, Sultanın müridi olduğu şeyhi beğenmediği için bunu ilme bir aşağılama görmüş ve meclisi terk etmişti... Konya sarayına gelen Osman, sarayın merdivenlerinde Mevlâna Celaleddin-i Rûmi Hazretleri ile karşılaşmıştı. Osman, Mevlana Hazretlerini görünce ellerini bağlayıp hürmetle kenara çekilmişti. Mevlana Hazretleri kim olduğunu sorunca Osman; "Ben uç beylerinden Ertuğrul Gazi oğlu Osman'ım. Sultan Alaaddin'e bir name getirdim." diyerek cevap vermişti. Bunun üzerine Mevlana Hazretleri Sultan'ın meşgul olduğunu ve kendisiyle gelmesini buyurdu. Böylece birlikte Mevlana Hazret'in tekkesine gittiler. Osman bir mevlevî sikkesi ve cübbe giydirilmiş vaziyette Mevlana hazretlerinin dizinin dibine oturmuştu. Mevlana Hazretleri ona; "Evladım Fatiha-yı Şerife oku." deyince Osman, Fatiha Sûresini okumaya başladı. Bu sırada Mevlana Hazretleri gözlerini kapamış ve derinlere dalmıştı. Gözlerini açınca Osman'a dönerek; "İslam Padişahlığını Âl-i Selçuktan aldım, Âl-i Osman'a verdim! Allah mübarek etsin!" diyerek güzel bir dua etmişti... Fevkalade cesur, takva ehli ve faziletli bir insan olan Ertuğrul Gazi, Selçuklu devletinin uç beyi olarak Karacahisar kalesini zapt etmiş ve Bilecik tekfurunu da vergiye bağlamıştı. Kayı aşiretinin gönlünde taht kurmuş olan Ertuğrul Bey 1281 yılında vefat edince Söğüt'te Osman Gazi'yi babasının yerine layık gördüler... Osman Gazi'ye babasından kalan henüz kuruluş halinde olan ve etrafı düşmanla çevrili bulunan Selçuklu'ya bağlı küçücük bir uç beyliğiydi... Osman Gazi fevkalade mert ve cesurdu. Büyük bir hamle ve teşebbüs gücüne sahipti. Yerinde ve zamanında hareket etmesini iyi bilirdi. Son derece soğukkanlı, metin ve sabırlıydı. Dinine ve yöneldiği yüce gayesine aşkla bağlıydı. İlay-ı Kelimetullah davasında hududsuz bir ihtiras sahibiydi. Hak yolunda hizmetine mani teşkil ettiği takdirde feda edemeyeceği hiç bir şey veya şahıs yoktu.
Bu kanalda, Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşundan yükselişine, fetihlerinden dini ve kültürel yapısına, padişahlarından günlük yaşama kadar pek çok konuya odaklanacağız. Ayrıca, Osmanlı'nın dünya tarihine ve günümüze bıraktığı mirası da ele alacağız.

Eğer siz de tarihe ilgi duyuyor, Osmanlı İmparatorluğu'nun gizemli dünyasını keşfetmek istiyorsanız, doğru yerdesiniz. Kanalıma abone olarak, her hafta yeni videoları kaçırmayın ve Osmanlı İmparatorluğu'nun büyüleyici tarihine daha yakından bakın.

Комментарии

Информация по комментариям в разработке