Huriye Tezcan; Ispartalı kadın çiftçi. Yaptığı işlerle büyük başarılara imza attı ve Başbakan Binali Yıldırım'ın elinden girişimci kadın çiftçi ödülünü almaya hak kazandı. Türlü sıkıntılarla dolu hayatında asla pes etmeyen, mücadeleyi hiç bırakmayan ve Başbakan'dan ödül alarak bu mücadelesini taçlandıran Huriye Tezcan'ın hikayesi.
Keçiborlu ilçesinde ikâmet eden ödüllü kadın çiftçi Huriye Tezcan, cefakâr, vefakâr, çalışkan binlerce Anadolu kadınından bir tanesi.
Huriye Tezcan, duygu yüklü hayat hikâyesiyle azmin, çalışkanlığın insana neler verebileceğini, neler başarılabileceğini gösteren birisi olarak karşımıza çıkıyor. Sıkıntılarla dolu hayatına rağmen yaşama azminden hiçbir şey kaybetmeden bu günlere kadar gelmiş, başarılı ve girişimci bir ruha kavuşmuş Huriye Tezcan.
Tezcan, bu başarılı ve girişimci kişiliği sayesinde, Isparta İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünce uygulanan “Lavanta Yetiştiriciliğinin Kadın Çiftçiler ile Yaygınlaştırılması Projesi”nedâhil oldu veödül almaya hak kazandı. Tezcan ödülünü ve plaketini İzmir’in Ödemiş İlçesinde gerçekleştirilen “2. Tarımda Başarılı Girişimci Kadın Çiftçiler” töreninde Başbakan Binali Yıldırım’ın elinden aldı.
Şimdi bu çalışkan ve azim timsali kadın çiftçimizi hayat hikâyesini kendi ağzından dinleyerek yakından tanıyalım.
“1965 yılının soğuk bir kış günü Isparta ili Keçiborlu İlçesinin Kuyucak Köyünde gözlerimi dünyaya açtım. Köy hayatı, çiftçilik hayatı çok çeşitli iş ve işlemi öğrenmeyi, yapabilmeyi ve en önemlisi çok çalışmayı gerektiren bir yaşam tarzıdır. Ben de çiftçilikle uğraşan bir ailenin kızı olarak köy hayatının zorunlu olarak önüme getirdiği tüm işleri yaptım. Bunları yaparken de erkek işi, kadın işi ayırt etmeden elimden gelen her faaliyete katıldım. Tabii zor ve meşakkatli bu süreçler beni hem hayata karşı daha sağlam olmaya, hem de kimseye muhtaç olmadan birçok işin üstesinden gelmeye karşı geliştirdi, motive etti. “Nereden bilebilirdim ki çocukluğumun ve ilk gençlik yıllarımın bu zor ve meşakkatli yaşam şartlarının beni ilerde başıma gelecek daha zorlu yıllarıma hazırlar gibi fayda sağlayacağını...”
Tezcan, kendisinin de söylediği gibi yetişme dönemindeki zor şartların onu ileride yaşayacağı daha büyük zorluklara dayanabilmesi bir eğitim gibi olduğunu o yıllarda anlamamış tabii. Ama hayatının devamındaki sıkıntılı günlere işte bu zor yetişme şartları az da olsa onu hazırlamış oldu. Huriye Tezcan sıkıntılı dönemin ardından mutlu bir evliliğe yelken açıyor nihayetinde. Ama bu mutlu günleri de çok uzun sürmüyor. Kendisinden dinlemeye devam edelim.
“Yine soğuk bir kış günü büyük ümitler, sevgi ve heyecanla 23 Aralık 1986’da evlendim. Hayatımda artık yeni bir dönem başlamıştı. Küçük, eksik, az da olsa eldeki imkânlarla eşimle yeni bir yuva kurmuş, her şeye yeni bir başlangıç yapmanın verdiği ümit ve azimle hayata daha pozitif bakmaya başlamıştım. Evliliğimin üçüncü ayında hamile olduğumu öğrendim. Ancak bu mutlu günler çok uzun sürmedi. Eşime bağırsak kanseri olduğu teşhisi kondu. Sinsi hastalık çok hızlı gelişti ve evliliğimizin sekizinci ayında ben daha 5 aylık hamileyken maalesef eşimi kaybettim.
Hayatım tepetaklak olmuş, dünyam kararmıştı. Ne yapacağımı, hayata nasıl tutunacağımı düşünürken oğlum İsmail dünyaya geldi. Oğlum bana yaşama ümidi ile beraber gelmişti. Ona sarıldım, onunla beraber hayata tekrar tutundum, çalıştım, azmettim, her türlü zorluğa göğüs gerdim ve Allah’a çok şükür bu günlere geldim...
Her türlü köy işini yapabilirim. Hatta evimin elektrik, su tesisatını ve kalebodurlarını bile kendim döşedim. Sıvasını, boyasını kendim yaptım. Boş oturmayı hiç sevmem. Traktör sürerim, patoz atarım, 3 dekarlık susuz arazimde kır domatesi yetiştirir bundan salça yapar ilçe pazarında satarım. Bunun yanında süt inekçiliği de yapıyorum. 11 adet sağmal olmak üzere 25 kadar büyük baş hayvanımız var. Bu arada lavantanın olduğu yerde lavanta balı da olmalı fikri ile 4 adet kovanla aracılığa da başladım.
Информация по комментариям в разработке