Şeyh Musa Kazım Efendi

Описание к видео Şeyh Musa Kazım Efendi

ŞEYH MUSA KAZIM EFENDİ KİMDİR? Elâzığ’ın meşhur evliyalarından olup Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi velilerindendir. Musa Kazım Efendi, keskin zekâsı, harikulâde hafızası ve üstün kabiliyetleriyle çok küçük yaştan itibaren dikkatleri üzerinde toplamıştır. Normal şartlarda yıllarca süren klasik medrese eğitimini kısa bir sürede bitirmeye muvaffak olmuştur. Mütedeyyin bir ailenin çocuğu olan Kazım Efendi, bütün yüksek tabaka ailelerin çocukları gibi özel öğretmenler nezaretinde eğitilmiş, Kur’an-ı Kerim ve Arapça gibi derslerini ilk önce Hacı Tevfik Rıfkı Efendi’den öğrenmiştir.Babasının isteği üzerine Harput’ta bulunan Fransız Kolejinde ‘İdad-i Rüştiye’de eğitimine başlar. Harput’taki toplam kolej sayısı altıdır. Bunlardan biri ‘Fur Koleji’ adı altında eğitim faaliyetlerini sürdüren Fransız Mektebi, Mösyö Paderi Luiz’in sorumluluğundadır ve Müslim ve Gayri Müslim çocuklarına birlikte eğitim vermektedir. Burada Fransızca ve Osmanlıca dersleriyle birlikte birçok zahiri ilim de tahsil edilmektedir. Musa Kazım Efendi’nin de başarılı bir talebe olduğu ve karnesinden de sınıf üçüncüsü olduğuna dair belge mevcuttur. Musa Kazım Efendi, gençlik hayatında din mefhumundan uzaktır. Bu konu hakkında kendi yazmış olduğu; “Asliye Ceza Yüksek Katına” 15.04.1940 Tarihli müdafaanamesinde özellikle bu hususu şöyle izah etmektedir.“Gençlik hayatım bidayet’te din kayıdına aridi. Vakaa ruhumda ve hissiyatımda bir saflık ve temizlik mevcut olduğunu zan ediyorum. Maaliyat ve insaniyet mefkûresi bundan böyle vicdanımda yer almağa başladı. O yoldan döndüm, hayatım mütelevvin ve çirkin incizap ve tecellilerinin tesir atından yavaş yavaş ayrılıp rahat etmeye başladım.” Yaşamış olduğu bir hadiseden sonra (bu hadise net olarak bilinmemekte, büyük bir olasılıkla Mustafa Naci Hazretleri’yle alakalı olduğuna dair söylentiler kuvvetlidir) manevi haller zuhur etmeye başlar. Öte yandan bu manevi yolda elinden tutan ilk mürşidi, Miyadinli Şeyh Mehmet Efendi’nin halifelerinden olan Hacı Tevfik Rıfkı Efendi olduğu Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerince tespit edilmiştir.
Onun açtığı kapıdan tasavvufi düşünce ve tasavvurun gülşenine girmiş ve rahle-i tedrisinde ruhen yükselmenin inceliklerine vakıf olmuştur. Her dönem takdirname ile sınıf geçen Musa Kazım Efendi, bir zaman sonra diplomaya hak kazanmıştır. Akabinde Fransızca öğretmeni olarak ‘Harput Numune Okulunda işe başlamıştır. Bir müddet sonra Fransızcanın Harput Maarif Müdürlüğünce eğitimden kaldırıldığı için tayini Bitlis’e çıkmıştır. Babası Hüseyin Efendi, oğlundan ayrılacağını düşünerek günlerce içine kapanmış. Lakin oğlunun ayrılığına dayanamayacağı için dönemim Maarif Müdürü ile görüşerek, tek çocuğunun olduğunu ve bu yüzden yanında kalmasını istirham etmiştir. Maarif Müdürü Yemenici Hüseyin Efendi’yi kırmayarak, memleketinde hem de yaşadığı şehir merkezinde kalmasını sağlamış fakat bir müddet sonra Diyarbakır’a tayinle gitmek zorunda kalmıştır.O, yetişmiş olduğu okulda Fransızca, Osmanlıca ve Arapçanın yanı sıra, harici olarak; Farsça, Ermenice, Kürtçe ve Zazaca dillerini ana dili gibi öğrenmiştir. Bu kadar lisanı öğrenmesi onun farklı alanlarda da başarılı olmasına sebep olacaktır. Müritleriyle yapmış olduğumuz söyleşilerde birçok farklı kültürden insanlarla kolayca anlaşabildiği ortaya çıkmaktadır. Böylece onlarla arasındaki kültür farkının hemen hemen kalmaması nedeniyle öğretilerini sunma aşamasında hiçbir zorluk çekmemiştir. Kısaca onun çeşitli dilleri rahatça konuşabilmesi düşünce ve ifade ufkunu açmış ve böylece insanlarla birebir diyalog kurarak sosyal ve psikolojik bütünleşme avantajlarını elde etmiştir. Nüfus bilgilerinde Elâzığ-Merkez İcadiye Mahallesi 61.haneye kayıtlı olduğu yazılmaktadır. Kazım Ağel’in dedesi, Harput nüfusuna bağlı Kadir Efendi’dir. Kadir Efendi halk tarafından sevilip sayılan dini bütün bir şahsiyet olup Elâzığ’a bağlı ‘Sün’ Köyü kariyesindendir.Kazım Ağel’in dedeleri Sivas’tan geldikten sonra Mamuratülaziz (Harput)’in kuzey batısında bir karye olan, ‘Sün’ Köyüne yerleşir. Daha sonra Elâzığ Harput’a göç ederler. Soyağacı hakkında yaptığımız çalışmalarda yeterli bilgiye ulaşılmış ve ikinci eserimiz olan ‘Belgelerle Şeyh Musa Kazım Efendi’ adlı kitapta çok önemli bilgiler ve en ince detaylarına kadar verilmiştir. Kazım Ağel’in babası Harput'ta yemenicilik yapan Hüseyin Efendi’dir. Annesi ise Nasibe Hanım’dır. Annesi hakkında ayrıntılı bir bilgiye sahip değiliz. O dönemde hanım sûfîlerin sohbetlerine devam eden takva sahibi biri olduğu, kocasının ölümünden bir müddet sonra vefat ettiği bilinmektedir. Hüseyin ve Nasibe’den bir çocuk dünyaya gelir. O da Kazım Ağel’dir. Kazım Ağel’in eşi Hatice Hanım ise Harputlu Hacı Hurşit Efendi’nin kızıdır. Hatice Hanım’dan evliliğinden üç erkek, bir kız çocuğu dünyaya gelmiştir. Bunlar: Nüzhet, Bedreddin, Mustafa ve Rukiye’dir. Rukiye henüz 12 yaşında iken rahatsızlanarak hayatını kaybetmiştir. Hayatını konu alan iki adet kitabını ise Gazeteci Yazar Bünyami Erdem tarafından okuyucusuyla buluşturulmuştur.

Комментарии

Информация по комментариям в разработке