Kendini Arayan Adam

Описание к видео Kendini Arayan Adam

Keskin bir yol ayrımı..
Allah'ı tanıyan yada tanımayan bir insanın gelecekteki gerçek hikayesi..
İyi Seyirler…

Sözler 📘 Video Serisi için tıklayın👇🏻
   • Sözler 📘  

00:00 Giriş
00:30 Ben Evladımın Yarın Imansız Olacağını Bilseydim, Bu Gün Ölmesini İsterdim Diyen Anne
03:30 Allah’ı Dünya Kadar Önemsememek
05:21 Risale-i Nur Bölümü

Hayırlara vesile olmak , daha fazla insanlara ulaşabilmek için "KATIL" butonu ile aşağıdaki linkten bize destek olabilirsiniz;
   / @hayalhanem  

Hayalhanem;
Facebook:   / hayalhanemmersin  
X:   / hayalhanemersin  
Instagram:   / hayalhanemmersin  

Mehmet Yıldız;
Facebook:   / mehmedimyldz  
X:   / mehmedimyldz  
Instagram:   / mehmedimyldz  

Bize Ulaşın:
Yurtiçi ve yurtdışından iletişim için;
+90 (530) 913 82 22
+90 (553) 552 14 44
+90 (538) 596 38 18
+90 (537) 955 41 11
+90 (530) 770 18 80
[email protected]

Risale-i Nur'da geçen kısım;
Sözler, 8. Söz
Sekizinci Söz

Eski zamanda, iki kardeş uzun bir seyahate beraber gidiyorlar. Git gide ta yol ikileşti. O iki yol başında ciddî bir adamı gördüler. Ondan sordular: "Hangi yol iyidir?" O dahi onlara dedi ki: "Sağ yolda kanun ve nizama tebaiyet mecburiyeti vardır. Fakat o külfet içinde bir emniyet ve saadet vardır. Sol yolda ise serbestiyet ve hürriyet vardır. Fakat o serbestiyet içinde bir tehlike ve şekavet vardır. Şimdi intihaptaki ihtiyar sizdedir."
Bunu dinledikten sonra, güzel huylu kardeş sağ yola "Tevekkeltü alâllah" deyip gitti ve nizam ve intizama tebaiyeti kabul etti. Ahlâksız ve serseri olan diğer kardeş, sırf serbestlik için sol yolu tercih etti. Zahiren hafif, mânen ağır vaziyette giden bu adamı hayalen takip ediyoruz:
İşte bu adam, dereden tepeden aşıp, git gide ta hâli bir sahrâya girdi. Birden müthiş bir sada işitti. Baktı ki, dehşetli bir arslan, meşelikten çıkıp ona hücum ediyor. O da kaçtı, ta altmış arşın derinliğinde susuz bir kuyuya rast geldi.
Korkusundan kendini içine attı. Yarısına kadar düşüp elleri bir ağaca rast geldi, yapıştı. Kuyunun duvarında göğermiş olan o ağacın iki kökü var. İki fare, biri beyaz, biri siyah, o iki köke musallat olup kesiyorlar. Yukarıya baktı, gördü ki, arslan, nöbetçi gibi kuyunun başında bekliyor. Aşağıya baktı, gördü ki, dehşetli bir ejderha, içindedir. Başını kaldırmış, otuz arşın yukarıdaki ayağına takarrüp etmiş. Ağzı kuyu ağzı gibi geniştir. Kuyunun duvarına baktı, gördü ki, ısırıcı muzır haşarat, etrafını sarmışlar. Ağacın başına baktı, gördü ki, bir incir ağacıdır. Fakat, harika olarak, muhtelif çok ağaçların meyveleri, cevizden nara kadar, başında yemişleri var.
İşte, şu adam, sû-i fehminden, akılsızlığından anlamıyor ki, bu adi bir iş değildir. Bu işler tesadüfî olamaz. Bu acip işler içinde garip esrar var. Ve pek büyük bir işleyici var olduğunu intikal etmedi. Şimdi bunun kalbi ve ruh ve aklı şu elîm vaziyetten gizli feryad ü figan ettikleri halde, nefs-i emmâresi, güya birşey yokmuş gibi tecâhül edip, ruh ve kalbin ağlamasından kulağını kapayıp, kendi kendini aldatarak, bir bahçede bulunuyor gibi, o ağacın meyvelerini yemeye başladı. Halbuki o meyvelerin bir kısmı zehirli ve muzır idi.

#KendiniArayanAdam
#AllahıTanımak
#Allah
Allahı Nasıl Tanırım
Allahı Tanımak
Allahı Bulmak
Kendini Aramak
Kendini Bulmak

Комментарии

Информация по комментариям в разработке