KADINLAR NEDEN SERSERİ ERKEK SEVER / Kötü Çocuklar vs. Efendi Çocuklar

Ben Özgür Uysal. Bad boyları tanıyorsunuz değil mi? Neden serseri erkeklerden hoşlanırız? Efendi erkekler dururken kötü çocuklar, kötü adamlar neden bize daha çekici gelir? Neden bad boy dediğimiz piç çocuklar bizi üzmesine rağmen onlarla ilişki yaşamak isteriz? Serseri erkek nasıl olur? Serseri erkek özellikleri neler? Efendi erkek nasıl olur? Hepsinin kadın erkek ilişkileri açısından bilimsel açıklamaları var. Bu açıklamalar da tabii ki en detaylı ve eğlenceli haliyle klanımızda. Bu işler #inceişler #ilişkiler #badboy

Abone olmayı, beğenmeyi ve yorum yapmayı unutma.

Badbear:
  / badbear  

Destek olmak, klana katılmak ve ücretli üyeliğin avantajlarından faydalanmak için:
   / @İnceİşler  

Özgür Uysal (Sunucu)
  / benozguruysal  
http://ozguruysal.net/

İnce İşler TV - Sosyal Medya Hesapları
Instagram:   / inceislertv  
Facebook:   / inceislertv  

Aslında diğer çocukla birlikte olsaydın sana çok daha fazla değer verecekti. Ama sen onu, "Amaaan sen de çok kırılgansın, fazla romantiksin" diyerek reddettin. Sana kendini fazlasıyla değersiz hissettiren, aramayan, başkalarıyla da takılan, ciddi ilişki istemeyen, seksapelitesi yüksek, havalı, kısa kısa mesajlar atan ya da hiç atmayan o herife tutuldun. Sıkma canını. Kulübe hoşgeldin.

Neden peki Kötü Çocuk, Piç Erkek filan gibi daha çok erkeğe yönelik kulanıyoruz bunu? Durham Üniversitesi'nden Gregory Louis Carter, yaptığı araştırmada kültürler arasında bile erkeklerin daha fazla narsisistik, makyavelist ve psikopatik eğilimde olduğunu ortaya çıkarmış.

Carter bizim piç diyerek kısalttığımız erkeği şu şekilde tanımlamış:
Monogamist olmayan, çıkar ve seks odaklı, seksten sonra hızla partnerinden uzaklaşan, kısa süreli ve sık ilişki yaşamayı tercih edenler.

Carter ve arkadaşları üniversitede okuyan veya daha küçük yaştaki kızlar üzerinde bir anket yapmışlar. Erkekleri ikiye ayırmışlar, Kontrol grubu yani sevenler, empati kuranlar, aile babaları, yıkıklar... Diğerlerini de Karanlık Taraf diye ayırmışlar. Bunun için de Kirli 12 adında 12 özellik saymışlar. İlgi isteme, hayranlık arzusu, sürekli iyilik yapılmasını isteme ve prestij merakı; manipülasyon, sömürü, kandırma ve pohpohlanma ihtiyacı; vicdan, ahlak, hassasiyet eksikliği, başkalarıyla dalga geçme. Bu 12 özelliğin bazılarına ya da hepsine sahip insanları yatakta ve hayatta daha başarılı olarak değerlendirmişler.

Manyak mısınız neden bu kadar kötü özelliğin bir arada olduğu insanları seviyorsunuz?

Bir mücadele olarak görüyorlar. Kadınlar özellikle yumurtlama dönemlerinde seksapelitesi yüksek erkeklere çekiliyorlarmış. Dr. Martie Haselton dominant davranışların özellikle yumurtlama döneminde kadınları daha fazla tahrik ettiğini söylüyor. Bu tamamen iyi genlere ulaşma arzusu. Aslında kadınlar erkeklerden çok daha iyi karakter analizi yaparlar. Siz daha anlamadan bu adamın ileride kıçı başı oynar mı, evlenilir mi bununla, beni korur kollar mı diye tahlil yapıyor. Ancak yumurtlama ve regl gibi hormonların yer değiştirdiği dönemler mantık devre dışı kalıyor, olay genetik havuzu genişletmek üzerine kuruluyor. Sonra mantığımız "Ben bu herife doğru çekiliyorsam onu sevmek zorundayım" diyerek çektiğimiz acıya 5TL farkla ekstra sos ekliyor. Bile bile lades!

İyi kızlar cennete, kötü kızlar her yere...
Eastern Connecticut State University'den Madeleine A. Fugère yaptığı araştırmalarda "Kötü adamların yanında iyi kız olma derdinde olmuyorum, kendimi özgür hissediyorum" cümlelerine çok rastlamış. Özellikle kapalı toplumlarda

Ben franklin etkisi:
Bir meclis üyesinin işbirliğini sağlamak için onu ikna etmek ister. Onun kütüphanesinde bulunan bir kitabı ödünç verip veremeyeceğini sorar. Sonra adam destekçisi olur.
“Size bir kez iyilik yapan, onu bir daha hiç zorlamanıza gerek kalmadan bir kez daha yapmaya hazır olacaktır.”

Toplu yapılan aynı etkiyi yaratmıyor. Jon Jecker ve David Landy 1960 yılında araştırma yapmışlar. Araştırma görevlilerinden biri kendisi için diğeri bölümün para sıkıntısı olduğu için ister. Hangisini daha çok sevdikleri sorulduğunda şahsi yardım ettiklerini daha çok sevdiklerini söylerler.

“İnsanları bize iyilik yaptıklarında değil, onlara iyilik yaptığımızda daha çok severiz.” Tolstoy

Peki kötü olduğunu anladıktan sonra neden bırakamıyoruz?
Ödediğimiz bedel arttıkça ikna olmamız kolaylaşır 4 TL verdiğimiz bir ilaçla 200 tl verdiğimiz ilacın iyileştirme konusunda psikolojik etkileri farklıdır. Dört sene bankacılık okudum finansı bırakamam demek gibi kötü olana verdiğimiz emek bizi ona bağlıyor. Değişebileceğine inandırıyoruz kendimizi.