JİN, JİYAN, MİHRİCAN
“ Vicdanımdır Mihrican”
Koynunda uyuduğum dağlar ve ormanlar şahidimdir
Dinsin bu kin ve nefret, yıkılsın fesat diyerek
Ey gönüller sultanı, açtım kalbimi ışığa
Bir ırmak, nasıl kıvrıla kıvrıla aktıysa denize
Öylesine doğal ve emin, aktı hayatım insanlığa
Bilmiyorum, neler gizlediler o karanlık kuytularda
İsterim bir çırpıda, aydınlansın gönül sırları
Kalmasın karanlık bir nokta, zihinde ve gönülde
Hakikatin ışığı, hiç sönmeden yanıyor
Aşk fısıltıları, şah damarımı yakıyor
İstesem de istemesem de, her şey dile gelecek
Çınlıyor gerçeğin çanı, mahşerin çeperinde
Kokun, nefesin akar içime ruhun
Senin bir esintine ölesiye bir kulum
Şarkı söyleyen körfezin rüzgarı, aşkın bir ifadesidir
Gözlerim göremez her şeyi, belki duyulmaz sesimiz
Zamanla ve mekânla sınırlıyız
Umutlarımız , yeter ki anıları bırakmasın biçare
Sanmam ki bir hayalde akar, bunca yaşadıklarımız
Ah yine bir dalabilsek gerçeğin deryasına
Özgürlük aşkının derinliklerinde, kaybolsak yeter ki
Gönlümüzün ışığı yansa, yakılsa
Korkan nefesler, hep birlikte ısınsa
Zamanı ve mekânı hiç umursamasak
Parçalanmadık tek parçamız kalmasa bu sevdada
Sen koşsan rüzgarlarla, kâinat dönse çevremizde
Ben sıcaklığına sarılsam, yaralarımla
Buluşsak en zor anda, cesaret çemberinde
Ne kaldı bir baksak, elde avuçta ne kaldı
Bir söz, bir nida, bir çığlık, bir bakış belki
Nedir ki bütün aradığımız, hayat uçurumunun kenarında
Ve nedir ki ruhumuza, her kasırgadan sonra
Aşkla kıvam edilen o eşsiz maya
Nasıl heyecan dolu bak
Her an her yere, bir çırpıda kanat çırpan o kuşlar
Sanki sevinçle gördükleri sevdaları muştularlar
Yüreğin sıcacık olsa da, sen değilsin artık sen
Zaman hiç sekmeden, aktı gitti içinden
Gönlümüzden kopan o yaralar, nasıl kapandı bir bilsen
Deniz gene dalgalı, yağmur gene yağacak
Coşup durulan fırtınalarda, çocuklarımız oynayacak
Göremediğin, duyamadığın ne kaldıysa, yaralı kalbinde sakla
Gönüllerin ışığıyla, yüce bir ateş yak..!
Sakın deme, bunlar hep bir bahane
Avunur mu hiç kırık bir kalp, dönek bir sahtelikle
Bak, aşkın can veren ruhu şahlanıyor içimde
Vurulsa kollarım prangaya, ellerim ayaklarım kanasa
Ruhum paramparça, gözlerim hicran ateşinde yansa
Yeter ki vicdanım bir kuş gibi azad olsa
Hakikatin izinden yürüyeceğim ben
Öleceğimi bile bile, yine kanat çırparım uçurumda
Bu yaralı sevdanın avucunda…
Jin, jiyan, Mihrican..! Haykırışlarıyla
Aydın Mutlu Dinçoğul
www.aydinmutludincogul.com
Информация по комментариям в разработке