HZ NUH'UN (A.S) HAYATİ 1.BÖLÜM

Описание к видео HZ NUH'UN (A.S) HAYATİ 1.BÖLÜM

HZ. NUH’UN (A.S.) KISACA HAYATI - Hz. Nuh (a.s.) Kısaca Kimdir?
Kur’an-ı Kerim’de adı 43 defa geçer. Kur’an’da 71. surenin adı Nuh suresidir. Nûh (a.s.) Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadîs-i şerîflerde mühim bir yer işgâl eden Ülü’l-azm (En yüksek derecedeki) peygamberlerdendir. Hz. İdris’e (a.s.) tabi olan salih zatların vefatından sonra bazı insanlar bu salih kişilerin putlarını yaptı, daha sonra bu putlara tapmaya başladılar. Hz. Nuh (a.s.) puta tapan kavme Allah’ın dinine dönmeleri için gönderildi fakat kavminden kendisine çok az kişi iman etti. Nuh’un (a.s.) oğullarından biri de iman etmeyenler arasındadır.

950 sene kavminin hidayet etmesi için uğraşan Nuh (a.s.) sonunda Cenâb-ı Hakk’a acziyetini arz etti ve Hz. Nuh’a (a.s.) “insanlığın ikinci atası” denilmesine sebep olan “Nuh Tufanı” başladı. Nuh Tufanı’ndan önce Allah Teâlâ, Hz. Nuh’a (a.s.) bir gemi yapmasını emretti. Yapılan geminin üç katlı olduğuna, iki veya dört senede tamamlandığına ve içinde ateş yakılarak buharla çalıştığına dâir rivâyetler vardır. Rivâyete göre gemiye iman eden 80 kişi gemiye bindi. Ayrıca hayvanlardan birer çift gemiye alındı. Âlimlere göre Nuh Tufanı’nın başlaması ile yeryüzünün her tarafı sularla kaplandı. Tufanın 6 ay sürdüğü rivayet edilir. İlâhi bir emir ile sular çekildi ve gemi 10 Muharrem Aşure günü Cudi Dağı’na indi.

Kur’an-ı Kerîm’de Hz. Nûh (a.s.) çok şükreden ve sabır gösteren bir kul olarak zikredildi. Onun bir başka özelliği de kâfirlere karşı çok sert davranmasıdır. Nuh (a.s.) çobanlık ve ticaret ile uğraştı. Marangozcuların, denizcilerin piri kabul edilir. 950 senesini kavmini davet ile geçiren Nuh’un (a.s.) 1300 sene yaşadığı söylenir. Bir rivayete göre kabri Mekke’de Mescid-i Harâm’da, Mültezem ile Makām-ı İbrâhim arasında diğer rivayetlere göre ise Kerek, Cizre veya Necef’tedir.

En uzun yaşayan peygamber Hz. Nuh’un (a.s.) ayrıntılı hayatı…

HZ. NUH’UN (A.S.) HAYATI - Hz. Nuh (a.s.) Kimdir?
Nûh -aleyhisselâm-, Kur’ân-ı Kerîm’de ve Peygamber Efendimiz’in hadîs-i şerîflerinde mühim bir yer işgâl etmektedir. Ülü’l-azm peygamberlerden[1] birisidir. Kur’ân’da muhtelif vesîlelerle ismi 43 yerde geçmektedir. 28 âyetten müteşekkil olan 71. sûre, onun adını taşır. Meşhur tûfân sebebiyle beşeriyetin “İkinci Babası” sayılır.

İdrîs aleyhisselâm semâya ref’ edildikten sonra insanlar, hakîkati kaybede­rek putlara ve heykellere tapmaya başladılar. Bunun üzerine Nûh aleyhisselâm kavmine peygamber olarak gönderildi.

Hazret-i Nûh’un esas isminin “Yeşkûr”, “Sâkin” veya “Abdülgaffâr” olduğu bildirilmektedir. Lakabı “Neciyyullâh” (Allâh’ın kurtardığı) ve “Şeyhu’l-Enbiyâ” (nebîlerin uzun ömürlüsü)’dür.

İdrîs aleyhisselâm semâya ref’ olunduktan sonra kendisine tâbî olanlardan Vedd, Süvâ, Yeğûs, Yeûk ve Nesr, dîni yaşayıp teblîğ ettiler ve insanlar arasında yüksek bir mevkiye sâhip oldular. Vefât ettiklerinde, onları hatırlamak için şeytanların teşvîki ile heykelleri yapıldı. Halk, zamanla putperestliğe döndü. Bu heykellerde ilâhî bir kudret olduğuna inandılar.

İbn-i Abbâs radıyallâhu anhümâ anlatıyor:

“Nûh -aleyhisselâm-’ın kavminde mevcut olan putlar sonradan Araplara intikâl etmiştir. Şöyle ki: Vedd adındaki put Dûmetu’l-Cendel’de idi ve Kelb kabilesine âitti. Süvâ’ adındaki put Hüzeyl’in idi. Yeğûs adındaki put Murâd kabilesine âitti. Sonra Benû Gutayf’ın oldu, Sebe’ye yakın Curf isimli mevkideydi. Yeûk, Hemedân’a âitti. Nesr, Himyer’in Âl-i Zi’l-Kelâ’ın idi. Bu putların isimleri aslında Nûh kavmindeki sâlih kimselere âitti. Şeytan bu sâlihler ölünce kavimlerine şu telkini yaptı: «Sâlih kişilerinizin oturmuş oldukları yerlere (onların hâtırasına) heykeller dikin ve bunlara onların isimlerini verin.» Halk bu telkine uyup, söyleneni yaptı. Bidâyette tapınma yoktu. Ancak ne zaman ki bunlar vefât ettiler, haklarındaki bilgi de unutuldu ve neticede câhil halk bu putlara tapınmaya başladılar.” (Buhârî, Tefsir, 71/1)

Nûh aleyhisselâm-, bâzen çobanlık, zaman zaman da ticâret yapıyordu. Kavminin başında Kâbil soyundan Dermesil isimli zâlim bir kişi bulunmaktaydı. Her kabîlenin ayrı bir putu mevcuttu. Her putun da bir hizmetkârı vardı. Hazret-i Nûh -aleyhisselâm bunları gülünç bulurdu. O dönemde ahlâksızlık ve putperestlik had safhaya varmıştı.
#NUH #PEYGAMBERLER #NUHTUFANI

Комментарии

Информация по комментариям в разработке