Dünyanın en orantısız hayvanları | Hayvanlar Alemi | İlginç bilgiler | Aklında olsun

Doğada, hayvanlar alemi içerisinde yaşayan sayısız canlı türü var. Sürüngenler, etoburlar, dört ayaklılar, balıklar… Hepsinin görüntüsü ise birbirinden oldukça farklı yapıda bulunuyor. Bu görüntü de onları korkunç ya da sevimli gösterebiliyor. Korkunç olanlar en tehlikeli gibi görünürken aslında küçük bir kurbağa bile seni bir dil darbesiyle saniyeler içerisinde öldürebiliyor.
Tatlı olanlarının, korkunçlarının ya da devasa boyutta olanların yanı sıra bir de garip denilebilecek orantısızlıkta olan hayvanlar var… Bu hayvanlar bazen gökyüzünde, bazen yerde ya da okyanusların en karanlık yerlerinde bulunabiliyorlar. Onlar doğanın en bilinmeyen canlıları! Vücut yapıları gereği oldukça garip ve tehlikeli görünen bu canlıların dünyasında harika bir yolculuğa hazır ol! İşte karşında dünya üzerindeki en orantısız hayvanlar!

1- KURBAĞA BACAKLI YAPRAK BÖCEĞİ
Hayatında daha önce hiç petrol yeşili bir canlı görmüş müydün? Ya da ayakları ters dönmüş ama bu konuda hiçbir problem yaşamayan bir hayvan? Görmediysen kurbağa bacaklı yaprak böceğine selam vermenin tam zamanı! Yaprakların üzerinde yaşayan ve otçul bir canlı olan bu renkli böceğin ise arka ayakları ters ve kurbağalarınkine benzerlikte olduğu için bu isim verilmiş. Arka ayaklarının ters olmasının sebebi ise zıplamasını değil diğer böceklerle tehlikeli bir kavgaya girdiği anda kendini koruyabilmesi için tasarlanmış. Doğa, kendi sistemini geliştiren muhteşem bir organizma!

2- KALİFORNİYA KERTENKELESİ
Sırada yılan olmak için sadece dört ayak fazla olan bir hayvan var. Sadece Doğu Majove Çölü’ndeki bazı yerlerde olan ve Gila Canavarı olarak da adlandırılan Kaliforniya Kertenkelesi yılan soyundan gelmektedir. Çöldeki tehlikelerden kendisini korumak için gerektiğinde zehrini kullanan bu kertenkele ise kendi türündeki nadir zehirli canlılardan bir tanesidir. Onunla kimse uğraşmak istemezmiş gibi duruyor!

3- MOR KAPLUMBAĞA
Dünyanın en yavaş canlıları sıralansa, kendi türü listenin ilk sırasında yer alacak Mor Kaplumbağa var sırada. Kendi yeşil ailesinden biraz farklı ve orantısız bir yapıya sahip olan mor kaplumbağa, 2003 yılında Hindistan’daki Tropikal Botanik Bahçesi ve Araştırma Enstitütüsü’ndeki bir grup biyolog tarafından keşfedilmiş. 65 milyon yıl önce dinozorlar döneminde yaşayan kurbağagillerin son temsilcisi olan mor kaplumbağaların yaşam yerleri tam olarak bilinemiyor olsa da Madagaskar yakınlarındaki Seyşel Adaları’nda hala yaşamakta olan dört kurbağa türü ile yakın akraba olduğuna dair veriler kaydedildi.

4- ÖRÜMCEK YENGECİ
Kimileri onun için yaşayan en güzel deniz canlısı derken kimileri yanına bile yaklaşılmayacak korkunçlukta olduğunu söylüyor. Dev japon örümceği olarak da adlandırılan bu yengeç türünün yetişkinlerinin kol açıklığı 4.5 metreyi, vücut ağırlıkları ise yirmi kiloyu bulabiliyor! Pasifik okyanusunun yaklaşık 500 metre derinlerinde yaşayan bu yengeç türü, cüssesi ve ağırlığı nedeniyle Crabzilla, yani Yengeçzilla olarak da anılıyor. Orantısız olmalarının yanı sıra kıyaslandığında bir timsahın ısırma gücüyle eşit kıskaç gücüne sahip olduğu bilgisi ise onu yanına yaklaşmaktan oldukça korkulacak bir deniz canlısı haline getiriyor!

5- MİSK GEYİĞİ
Zamanının neredeyse tüm fantastik serilerine konu olmuş vampirlerin ortak özellikleri nelerdir? Kusursuz keskinlikteki diş tiplerine sahip olmaları. Fakat vampirlerin var olmadığına inanılan bu dünya gezegeninde, onların fiziki özelliklerini aratmayacak bir canlı türü doğada mevcut: Misk Geyikleri!

6- GOBLİN KÖPEKBALIĞI
Goblin köpekbalıkları, diğer köpekbalıklarına göre pek meşhur ve yaygın olarak bilinen bir tür değildir. O belgesellerde çokça rastlanılan köpekbalıklarına benzemezler ve avuçların içinde sıkılıp uzatılmış hamura benzeyen bir burun yapısına sahiptirler. Pembemsi renge sahip olan goblinler denizaltı kanyonlarında, su yüzeyinin en az yüz metre ve daha derininde yaşarlar.

Köpekbalıklarının evrimsel süreci incelendiğinde goblinler yaşayan fosil olarak bilinirler. Bu şu demek: evrimsel süreçte diğer köpekbalıklarına göre çok az değişerek bugüne ulaşmış, bu sayede geçmiş goblinlerin özelliklerini bugün de sergilemeye sürdürmektedirler. Diğer türlere göre oldukça yavaş ve sakin ilerlerler. Bunun sebebi zaten orantısız olmaları ve kısa yüzgeçlerinden kaynaklanmaktadır. Genellikle kabuklu deniz canlıları, kafadan bacaklılar ve daha ufak hayvanlarla beslenirler.

Aklında olsun; Doğada yaşayan canlıları her geçen gün keşfetmek, insanın merak duygusunu yükselten en önemli olaylardan bir tanesidir.

Bilginin sınırı yok, merakını kaybetmeden her gün yeni şeyler keşfetmeyi asla unutma! Çünkü doğanın tüm gizemli olaylarını çözmek ve bilgiye ulaşmak senin elinde!

#aklındaolsun