ISBN 978-605-88104-0-2
Sazak Koyu Porto Ceneviz Koyu Arası Deniz Yolu Doğa Sistemleri Antalya 4K UHD
Akdeniz bölgesinde farklı çıkış noktalarından tekne ile sahile paralel Akdeniz'in engin sularında koylara doğru uzanıyoruz. Uzaktan Mavi, yaklaştıkça yeşile çalan ve kimi yerde düz duvar gibi dikine denize dalmış kayalıkları, kimi yerde yumuşak inişle denizle kucaklaşmış sırtına orman elbisesi giymiş dağları, kekik ve adaçayı kokan ve sonsuz gibi görünen yeşillikleri, zeytin ağaçları, tam gün konser veren ağustos böcekleri ile donanmış kıyılar eşliğinde tekne ile seyir halinde olmak muhteşem duygu olsa gerek.
Güneş ışık zamanına göre sürekli renk ve yansıma değiştiren Akdeniz sularında seyrederken; düşünmeden edemiyorum. İnsanlar yüzlerce yıldır Akdeniz'in sularında yelken açtılar, savaşa katıldılar, avlandılar, kıyılarında evler, saraylar kurup şehirler işgal ettiler, kaybettiler; denizin mavisine bakarak hayallere daldılar. Bir film şeridi gibi! Hüzünlenmemek mümkün mü? İnsanlık için hayat bu olsa gerek!
Akdeniz; hep batı medeniyetlerinin beşiği, üç kıtayı bir araya getiren deniz olarak anıldı. İnsanların, toplumların hikayesine denizin gelgitleri eşlik etti. Akdeniz'in gücüne karşı kim direnebilir ki; Mısırlılardan Giritlere, Roma ve Bizans dönemine, Arap ve Türk fetihlerine kadar üzerinde hakimiyet kurmayı başaran bütün halkları dize getirdi Akdeniz.
Akdeniz tarih sahnesinde hiç inmedi, İnmeyecek te! Napolyon savaşlarından Süveyş kanalının açılışına, iki dünya savaşına kadar Akdeniz yine tarih sahnesinde başrolde yer aldı.
Denizci tarihçi Ernle Bradford 30 yıl boyunca Akdeniz'in neredeyse tüm koylarını, tüm adalarını, her şehrini bizzat görüp keşfettikten sonra Akdeniz Bir Denizin Hikayesi adlı eserini yazdı. Kitapta Eski Dünya'nın göbeğinde bir mücevher gibi uzanan bu denizin öyküsünü anlatıyor bize; gemileri, yemekleri, kentleri, balıkları, bitkileri, efsaneleriyle...
“Akdeniz” isminin kaynağıyla ilgili inanılan iddialardan bir diğeri de eski Türklerde “mavi” rengin doğunun, “ak” rengin batının, “kırmızı” rengin güneyin ve “kara” rengin kuzeyin sembolü olarak kullanılmış olmasıdır. Bu iddiaya göre Akdeniz adlandırmasını ortaya koyan dil bilincinde Ege ve Akdeniz'i tek bir deniz olarak gören yaklaşım vardır. Bu yaklaşıma göre Türkiye'nin kuzeyindeki denize Karadeniz adının verilmesinin sebebi de budur.
Akdeniz, Dünyanın en büyük iç denizidir. Derin bir denizdir ve derinliği 4000 metreyi geçen birçok çukura sahiptir. Doğu Akdeniz Havzası, Batı Akdeniz Havzası'ndan daha derindir. Özellikle Doğu Akdeniz olmak üzere tuzluluk oranı yüksektir.
Kıbrıs ile Mısır arasındaki kısımda tuzluluk oranı binde 39'a ulaşır. Akdeniz'e kıyısı olan 22 ülke vardır. Akdeniz, Atlas Okyanusu'na bağlı, kuzeyinde Avrupa, güneyinde Afrika, doğusunda Asya kıtaları ile çevrilidir.
2.5 milyon km² bir alan kaplayan deniz Cebelitarık Boğazı ile Atlas Okyanusu'ndan; Süveyş Kanalı ile de Kızıldeniz'den ayrılır. Akdeniz’in tuzluluk oranı ‰ 38 (binde 38) olup tuz oranı fazla olan denizler grubunda değerlendirilir.
Dağların denize bakan yamaçlarında makilikler ve yer yer yüksek ormanlar kaplı ve arkalarında çukur alanlar ise karasal etkilerin arttığı bir iklim tipine rastlanır. Yine de Akdeniz’in etkisi nedeniyle bu kesimlerdeki iklim, İç Anadolu’daki kadar şiddetli karasal özellikler taşımaz.
Kıyılar genellikle dağlıktır, sık sık depremler ve volkan etkinlikleri görülür. Güneyden esen sıcak, kuru, sirokko; kuzeyden gelen soğuk kuru mistral ve bora gibi yerel rüzgârlar görülür.
Türkiye'nin ortalama sıcaklığı en yüksek noktası da buradadır. Bu sayede turizm gelişmiştir. Turizm bölgenin önemli geçim kaynaklarındandır. Aynı zamanda iklim şartları nedeniyle bitki örtüsü makidir ve aynı zamanda yazları sıcak ve kurak kışları ise ılık ve yağışlı geçer.
Bu bölgede ortalama derece yazları 18°-30° derece kışları ise ortalama 8°-10° derece arasında yer alır. Bitki örtümüz maki, defne, keçiboynuzu, zeytin gibi bodur ve de kısa ağaçlardan oluşur. Ancak bu ağaçlar orman ağaçlarına nispeten sıcağa ve soğuğa daha dayanıklıdır.
------------------------------------------
Kamera : Mehmet SÖKMEN
Seslendirme: Rüksan SÖKMEN
Çekim Tarihi : 17.07.2016
Prodüksiyon Yapım Tarihi: 19.07.2016
Video Prodüksiyon Yapım, Yayın Ve Yönetmeni: Mehmet SÖKMEN - 0532 525 84 93
web: www.mehmetsokmen.tv
/ mehmetsokmen1
Информация по комментариям в разработке