7.Ders: Mukaddime-i Riyâzü’s-Sâlihîn

Описание к видео 7.Ders: Mukaddime-i Riyâzü’s-Sâlihîn

Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla...
Hamd, bir olan, her şeye egemen olan, aziz ve çok bağışlayan Allah’a mahsustur. O, gerçek kalp ve göz sahiplerine bir hatırlatma, gönül ve akıl sa-hiplerine bir öğüt olarak geceyi gündüz üzerine bürüyendir. Seçtiği kullarını (gaflet) uykusundan uyandıran, onları dünyaya meyletmekten uzaklaştıran, onları murâkabe, devamlı tefekkür etme ve öğütlerden ibret alma ile meşgul eden de O’dur.Onları hep itaatte kalmaya, asıl yurda hazırlanmaya, kendi gazabını celb edecek, cehenneme götürecek işlerden uzak durmaya ve değişen hâller ile zamanlar içinde bu durumlarını muhafaza etmeye kendilerini muvaffak kılan da O’dur.
Hamdlerin en belîği, en pâk ve en kapsamlı olanı ve en bereketlisi ile O’na hamd ediyorum.
Şehâdet ederim ki el-Berr, el-Kerîm, er-Raûf, er-Rahîm olan Allah’tan baş-ka bir mabut yoktur. Yine şehâdet ederim ki efendimiz Hz. Muhammed O’nun kulu, resûlü, habîbi ve halîlidir. Dosdoğru yola eriştirecek gerçek hidâyet kay-nağı, kusursuz dinine çağıran davetçi odur. Allah’ın salât ve selâmı Hz. Muhammed’in, diğer peygamberlerin, onlardan her birinin ehli beytinin ve diğer sâlih kulların üzerine olsun...
Evet, Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. Ben, onlardan bir rızık istemiyorum. Bana yedirmelerini de istemiyorum.” Bu âyet, insanların kulluk için yaratıldıklarını açıkça ifade etmektedir. Bu nedenle insanların yaratılış gayelerine önem vermeleri ve zühd yolunu tutarak dünya zevklerinden yüz çevirmeleri gerekir. Çünkü dünya geçici bir yurttur, ebedî yaşanacak bir yer değildir. Dünya âhirete ulaştıran bir vasıtadır, eğlence yeri değildir. Ayrılık yeridir, sürekli kalınacak bir yer değildir. Bu yüzden dünya ehlinin en akıllıları, Allah’a en iyi kulluk yapanlardır. İnsanların en akıllıları zühd ve takva sahibi kimselerdir. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Dünya hayatının hâli, ancak gökten indirdiğimiz bir yağmurun hâli gibidir ki, insanların ve hayvanların yedikleri yeryüzü bitkileri onunla yetişip birbirine karışmıştır. Nihayet yeryüzü (o bitkilerle) bütün ziynet ve güzelliklerini alıp süslendiği ve sahipleri de onun üzerine (her türlü tasarrufa) kadir olduklarını sandıkları bir sırada, geceleyin veya güpegündüz ansızın ona emrimiz (afetle) geliverir de, bunları, sanki dün yerinde hiç yokmuş gibi, kökünden yolunmuş bir hâle getiririz. İşte düşünen bir toplum için, âyetleri böyle ayrı ayrı açıklıyoruz.” Bu manaya gelen daha pek çok âyet vardır.
Şu dizelerin sahibi ne güzel söylemiştir:
“Şüphesiz Allah’ın zeki ve anlayışlı kulları vardır.
Dünyadan yüz çevirip, fitnelerden sakınmışlardır.
Onlar dünyaya şöyle ibretle bakınca,
Canlılar için kalıcı bir yurt olmadığını anlayınca,
Kabul ettiler ki o, engin bir denizdir.
Salih amellerimiz de gemilerimizdir.”

Комментарии

Информация по комментариям в разработке