İman hakikatlerinin büyüklüğü cihetinden vesvese ᴴᴰ | Vesvese ve Kurtuluş Çareleri #9
Vesvese ile alakalı tüm videolarımızı izlemek için tıklayınız: https://goo.gl/Mxqyvy
Yeni videolarımızdan anında haberdar olmak için “ABONE OL” yazan butondan kanalımıza abone olmayı ve bildirimleri aktif hale getirmeyi unutmayın. Videolarımızın daha fazla kişiye ulaşması için videoyu beğenip yorum yapabilir ve paylaşabilirsiniz.
Instagram ► / feyyaztv
Facebook ► / feyyaztv
Twitter ► / feyyaztv
Sitemiz ► http://www.feyyaz.tv
VİDEO METNİ:
Şeytanın en büyük vesveselerinden bir tanesi de; iman hakikatlerinin azameti ve büyüklüğü cihetinde vesvese vererek, dar kalpli ve kısa fikirli insanları aldatmasıdır…
Şeytan, iman hakikatlerinin azameti cihetinden insana yaklaşır ve der ki: “Bir tek zat, bütün zerreleri ve gezegenleri ve diğer mevcutları, bütün halleriyle idare ve terbiye ediyor, deniliyor. Böyle acayip bir meseleye nasıl inanılır? Fikir bunu nasıl kabul eder? Bir tek zat yani Allah, bu büyük kainatı nasıl idare eder?…
Ya da şeytan der ki: Ölüm ile insan toprak oluyor. Kemikleri bile çürüyor. Böyle çürümüş kemikleri, kaybolmuş cesetleri tekrar yaratmak hiç mümkün olur mu? Hele bütün ölüleri bir anda diriltmek nasıl olabilir?…
Şeytan, Allahın birliği ve ahiretin varlığı hakkında böyle şüpheler verdiği gibi, diğer iman hakikatleri olan meleklerin varlığı, peygamberlerin gönderilmesi, kitapların indirilmesi gibi hususlarda da, o iman hakikatlerinin büyüklüğünü, insanın dar kalbine ve kısa aklına göstererek vesvese ve şüpheler vermekte, insanın aczi noktasında bir inkar hissi uyandırmaktadır.
Bu vesveseden kurtuluşun çaresi ve şeytanın bu desisesini susturan sır: Allah-u ekberdir. Yani Allahın büyüklüğünü düşünmek ve bu büyüklüğü ifade eden delilleri tefekkür etmektir. Zaten Allah-u ekber zikrinin ziyade tekrarı ve İslamın şiarları arasına girmesi; şeytanın bu vesvesesini yok etmek içindir. Evet insanın aciz kuvveti ve zayıf kudreti ve dar fikri, böyle hadsiz büyük hakikatleri ancak “Allah-u ekber” nuruyla görüp tasdik edebilir. Demek bu vesveseden kurtulmanın tek yolu; Allahın büyüklüğünün ayetlerini ve vesvese gelen iman hakikatlerinin delillerini çok iyi bilmektir. Zira delil; bir süpürgedir. Vesveseyi temizler, şüpheyi yok eder.
Marmara eğitim hizmetleri, Risale-i Nur külliyatını kaynak eser kullanarak, her bir iman hakikati hakkında özel eserler hazırlamış ve her iman hakikatini, iki kere iki dört eder katiyetinde ispat etmiştir. Bizler iman hakikatleri hakkındaki bu delilleri, ilgili eserlere havale ederek, makam münasebetiyle, sadece Allah’ın birliği ile birlikte şu koca kainatı nasıl idare ettiğinin yüzler delillerinden, bir delile işaret edeceğiz;
Dünya evimizin bir lambası hükmünde olan güneş, tek olmakla birlikte, denizlerin bütün kabarcıklarında, yağmurun bütün damlacıklarında, yeryüzünün bütün camlarında ve şeffaf eşyalarda aynı anda gözükür. Ve o aynı anda hayat sahiplerinin başını da ışığı ile okşar. Birini aydınlatması, diğerini aydınlatmasına mani olmaksızın hepsini aynı anda aydınlatır. Şimdi eğer güneşin ışığı, kudreti olsaydı ve diğer 7 rengi de hayat, irade, ilim, görmek, konuşmak, işitmek ve yaratmak sıfatları olsaydı, bu halde güneş, tek başıyla, ışığının ulaştığı bütün eşyada aynı anda tasarruf edebilecekti. Bir iş, başka bir işe mani olmayacaktı.
Aynen bunun gibi, Cenab-ı Hak da zatı itibariyle bir olmakla birlikte, şeffafiyet sırrıyla, ilim, kudret, yaratmak gibi bütün sıfatlarıyla her mahlukun yanındadır. Ona şah damarından daha yakındır. Güneşin bir olmakla birlikte, tüm eşyayı aynı anda aydınlatması gibi, Allah’ta bir olmakla birlikte umum eşyada aynı anda tasarruf eder. Bir iş bir işe mani olmaz, birini idare etmesi, diğerinin idaresini zorlaştırmaz, bütün eşyayı bir tek eşya gibi idare eder.
Hem büyüklük ve küçüklük nisbi yani kıyas ile alakadar hakikatlerdir. Mesela kuş, karıncaya kıyasla büyüktür ama kediye kıyasla küçüktür. Kainat ta insana kıyasla büyüktür, yoksa Allahın büyüklüğüne ve azametine kıyasla çok küçüktür...
...
Информация по комментариям в разработке