Kuran tilaveti ünlü hafız en güzel aşrı şerif ayet dinle muhteşem sesinden okuyuş kuranı kerim ...-İSTİAZE ve BESMELE ------
İstiâze: Koğulmuş olan şeytanın şerrinden ALLAH’a sığınmaktır.
Peygemberimiz (S.A.V): ( اَعُوذُ بِِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِمِ ) şeklinde Euzu
çekerlerdi ve en meşhuru da budur. Sabah namazından sonra okunan aşr-ı
şerif hakkında, Ma’kıl b. Yesar (R.A)’den rivayete göre Peygamber
(S.A.V) Efendimiz: “Kim sabaha erdiği zaman üç kere:
)اَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ العَلِيمِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ)
der ve Haşr sûresinden üç ayet okursa, Allah onun için yetmiş bin
meleği vekil tayin eder de onlar, akşam oluncaya kadar kendisine
rahmet okurlar. Şayet o gün ölecek olsa şehid olarak ölür. Akşam
vaktinde aynı şekilde okuyacak olsa yine sabaha kadar aynı şeyler
sözkonusudur” buyurmuşlardır.
Burada sabah ve akşamları okunması tavsiye edilen Haşr sûresinin
üç ayeti, sûrenin sonunda yer alan ve ( هُوَ اللهُ الَّذِي ) diye başlayan üç ayettir.
Umumiyetle sabah ve akşam namazlarından sonra camilerimizde aşır
olarak okunması memleketimizde adet olmuştur.
Cenab-ı Hak, “Kur’an-ı Kerim’i okuyacağın zaman, o kovulmuş
olan şeytandan hemen ALLAH’ü Teala’ya sığın.” buyurarak,
kıraattan evvel istiazeyi emretmiştir. Bu istiazenin de cehren okunması
lazımdır, müstehabtır. Bir sûrenin başından okumaya başlayan kimsenin
Besmele’yi de okuması gerekir, sünnet-i müekkededir. Fakat sûrenin
ortasından başlayan kimse, Besmele’yi okuyup-okumamakta
muhayyerdir. Fakat okuması daha faziletlidir. Bir de Tevbe sûresinin
başından okumaya başlayan kimse kati surette besmele okuyamaz.
Sadece Euzu’yu okur. Ortalarından başladığı zaman besmeleyi de
okuyabilir.
KUR’AN-l KERİM’İN OKUNUŞ ŞEKİLLERİ
Kıraat imamları, Kur’an-ı Kerim’in üç tarzda okunabileceğini
söylemişlerdir:
1- TAHKİK: Diğer bir adı: Tertil’dir. En ağır okuyuştur. Bu
tarzda tilavet olunurken, her bir harfin hakkı tam olarak verilir. Medd-i
tabiiler birer, diğer fer’i meddler dörder elif miktarı uzatılır. Şedde ve
gunneler, izah edilen miktarınca yapılır. Fakat bu hususta ifrata kaçarak
harekeleri uzatmak, tahrik (sakin harfe hareke vermek), iskan harekeli
harfi sakin kılmak) ve harflerin arasında sekte yapmak gibi bir takım
hatalar yapılmamalıdır.
2- HADR: Tecvid kaidelerine uymak şartıyla, Kur’an-ı Kerim’in
en süratli okunuş tarzıdır. Bu durumda sadece sür’at artar. Fakat hiçbir
şekilde tecvid kaideleri ihmal edilemez. Medler asgariye indirilir. Medd-i
tabii ve medd-i munfasıllar birer elif; medd-i muttasıllar ikişer elif ve
medd-i lazımlar dörder elif bir rivayette iki buçuk elif miktarı çekilir.
Meddleri bu ölçülerden aşağı düşürmek caiz değildir. Tahrimen
mekruhtur. Kelimeler birbirine karıştırılmaz, harflerin mahreç ve sıfatları
terk edilmez. Çünkü bu şekilde, yani harfleri birbirine karıştırarak tecvid
kaidelerini ihlal ederek okumak hezreme=tahlit olur ki kesinlikle caiz
değildir, haramdır. Memleketimizde hatim indirilirken ve teravih namazı
kıldırılırken hadr usulü tercih edilmektedir. Fakat bir çok tecvid
kaideleri ihmal edilmekte ve manevi mesuliyet altına girilmektedir. Vakf
edilen yerde az da olsa nefes almak lazımdır. Çünkü, vakf edilen
yerde nefes almadan durup tekrar devam edilirse, sekte meydana
gelmiş olur. Bundan kaçınmak lâzımdır.
Kur’an-ı Kerim’de ne kadar. ( هَؤُلاَءِ ) varsa, Hadr kıraaatında
bunların ha’sı bir elif, la’sı iki elif miktarı medd edilir. Görünüşte her ne
kadar ikisi de medd-i muttasıl ise de, aslında ( هَا ) sı medd-i muttasıl
değildir. Çünkü ( هَا ) ayrı ( اُولاَءِ ) ayrı bir kelimedir. Dolayısıyla bu kısım
medd-i munfasıl olur. Nedense bir kelime ( هَؤُلاَء ) şeklinde yazılmıştır.
Binaenaleyh İmam Asım ve medleri bir elif çeken imamlar bu şekilde
medd ederler.
3- TEDVİR: Tahkik ile hadr arasında orta bir okuyuşun adıdır. Bu
tarzda ki okuyuşta tecvid hükümleri orta tempolu bir nispette icra olunur.
Mesela: Muttasıl ve munfasıl meddler iki buçuk-üç elif, medd-i lâzım
dört elif miktarı uzatılır. Mahreçler ve harflerin sıfatları katiyyen ihlal
edilemez.
Bu kıraat tarzlarından Hadr: Teravih namazlarında ve üstad
huzurunda hafızlar ders okurken, Tedvir: Diğer namazlarda ve mukabele
okunurken, Tahkîk ise: Aşrı şerif okurken, öğretim ve alıştırmada tercih
edilir. Fakat bu üç türlü okuyuşu birbirine karıştırmamalıdır. Kıraata,
hangi okuyuşla başlanılmış ise onunla da bitirilmelidir.
Bu üç okuyuş tarzının dışında bir de caiz olmayan bir okuyuş daha
vardır ki, buna Herzeme denir. Bu okuyuşta harfler, kelimeler birbirine
karışır, okuyuş bozuluır. Kur’an-ı Kerim’i, bu şekilde okumak haramdır.
Информация по комментариям в разработке