Скачать или смотреть Namazda Neden Aklımıza Başka Şeyler Gelir? (Münir Derman (k.s.))

“Cenâb-ı Allah bütün insanlardan iki şey ister:
Biri, Rasûlü’nün getirdiği emirlere ‘Baş üstüne!’ deyip itaat etmek,
ikincisi, kalben kendine bağlanmak, Allah’a bağlanmak.”
— Dr. Münir Derman (k.s.)

İşte dinin özeti budur, evladım.
Zahirde emirleri yerine getirmek, bâtında kalbi Allah’a yöneltmektir.
İkisi birleşirse, kulun mi’racı başlar.

Cenâb-ı Hak buyurur:

“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Rasûle ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin.” (Nisâ, 59)
“De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin.” (Âl-i İmrân, 31)

Rasûl’e uymak, Allah’a bağlanmanın kapısıdır.
Fakat Münir Derman (k.s.) buyurur:

“Rasûlün emirlerini yerine getiriyoruz amma kalben bağlanamıyoruz!”

Evet, ibadet çoktur ama huzur azdır; çünkü kalpler dağınıktır.
Kalp bağlanmadan yapılan ibadet, şekildir.
Namaz kılıyoruz, ama namaz bizi Allah’a götürmüyor.
Sebebi budur: Gönül kıblesini kaybettik.

🌿 Namaz – Mi’racın Kapısı

Hazret der ki:

“Namaz mi’ractır be evladım!
Sen yalandan berbat mi’rac yapıyorsun da ondan.”

Namaz, sadece rükû ve secde değildir; kalbin yükselişidir.
Her rekat, bir adım; her secde, bir kapıdır.
Ama namazda kalp pazarda dolaşıyorsa, o mi’rac olmaz, gaflet seyahati olur.

Cenâb-ı Hak buyurur:

“Namaz müminlere vakitli olarak farz kılındı.” (Nisâ, 103)
“Beni anmak için namaz kıl.” (Tâhâ, 14)

Yani namazın gayesi hatırlamaktır.
Kalp Allah’ı hatırlamıyorsa, namaz sadece beden hareketidir.

Evliyaullah buyurur:

“Namazda gaflet eden, mi’racda düşen gibidir.”

Hazret der ki:

“Namazda tavla oynarsın, gazete okursun, dağları dolanırsın.
Niye? Çünkü senin aklın Allah’a değil, dünyaya bağlı.”

🌸 Kalben Bağlanmak – İmanın Esası

Cenâb-ı Hak buyurur:

“Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” (Ra’d, 28)

Münir Derman (k.s.) der ki:

“Kalpten Allah’ı çıkarma!
Kalpten Allah’ı çıkarırsan, namazda da bulamazsın, secdede de bulamazsın.”

Kalben bağlanmak, ibadetin ruhudur.
Kalbi olmayan ibadet, ceset gibidir.
Kalp Allah’a dönünce, secde bir teslimiyete dönüşür.

Rasûlullah (s.a.v.) buyurur:

“İhsan, Allah’ı görüyormuş gibi kulluk etmendir; sen O’nu görmesen de O seni görür.” (Buhârî, Îmân 37)

Hazret buyurur:

“İşte o kalben bağlanmaktır!
Gözünle değil, gönlünle görmektir.
Namazda Rabbini hissedebiliyorsan, işte o senin mi’racındır.”

🌹 Mi’rac – Namazın Ruhani Sırrı

Evladım,
Mi’rac göklere değil, kalbin derinliğine yapılan bir yolculuktur.
Resûlullah (s.a.v.) Sidretü’l-Müntehâ’ya çıktı;
sen de secdede kalbin Sidresi’ne çıkarsın.

Hazret buyurur:

“Namazda aklın bit pazarında dolaşıyorsa, kalbin secdeye girmemiştir.
Namazını biçimsiz kılmazsan, aklın illiyyine uçar.”

Evliyaullah buyurur:

“Kalp, Allah’a bağlandığı an mi’rac başlar.”

Cenâb-ı Hak buyurur:

“Secde et ve yaklaş.” (Alak, 19)

Yani secde, Allah’a en yakın anındır.
Secde eden, Rabbine yükselir.

Hazret der ki:

“Ulan namaz mi’ractır be! Sen mi’racda tavla oynuyorsun da ondan fayda görmüyorsun.”

🌾 Resûlullah’a İnkıyad – Allah’a Ulaşmanın Anahtarı

Hazret buyurur:

“Birincisi, Rasûl’ün emirlerine ‘Baş üstüne!’ demek.”

Yani itaat sadece sözle değil, hâl iledir.
Rasûlullah (s.a.v.)’in sünneti, Allah’a giden yoldur.

Cenâb-ı Hak buyurur:

“Kim Rasûle itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur.” (Nisâ, 80)

Rasûlullah’a itaat edenin kalbi nurlanır.
Onun ahlakına bürünen, Allah’a yaklaşır.

Evliyaullah buyurur:

“Rasûl’ün yolu, Allah’ın huzuruna açılan tek yoldur.”

Hazret der ki:

“Rasûl’ü anlamak kolay değildir.
Allah’ı dinsiz de anlar ama Rasûlullah’ı anlamak herkese nasip değildir.”

🌙 Son Hikmet:

Ey azizim,
İbadet şekil değil, yürek işidir.
Rasûl’ün emrine uymak, kalbi Allah’a bağlamakla tamam olur.
Namazın mi’rac olabilmesi, kalbin Allah’ta olmasıyla mümkündür.

Hazret buyurur:

“Kalpten Allah’ı çıkarma!
Kalpten Allah’ı çıkarırsan, kıldığın namazla da, ettiğin dua ile de gidemezsin.”

O halde, kalbini Allah’a bağla.
Secdene sadece alnını değil, kalbini koy.
O zaman, senin de mi’racın başlar. 🌿