Pencereden: Gece Yarısı Geçidi

Описание к видео Pencereden: Gece Yarısı Geçidi

GECE YARISI GEÇİDİ

Bir adam dolaşıyor sensiz ve sessiz sokaklarda
Sensizliği de sessizliği de umursamıyor
Çünkü ne seni tanıyor adamakıllı
ne de bir sesin onu yolundan etmesini istiyor.
Umursamıyor sokak lambalarına asılmış kalleş sarı lambaları.

Uzun olmamasına rağmen kamburlaşmış bir adam
Yaşına rağmen saçları gür ama tamamı bembeyaz.
Huy edinmiş yürürken kendine,
çakıl taşı gördüğü anda
koşup bir tekme atıyor ona
Ve görebileceği yere kadar takip ediyor gözleri onu.
Halbuki ne suçu var çakıl taşının?
Durmak, diye cevap veriyor durmak
Bekliyor, diyor benim tekmemi bekliyor aslında.
Çünkü var olmak istiyor o da
güneş gibi, dünya gibi
ve soluksuz bir rüya gibi.

Elleri ceplerinde devam ediyor yoluna.
Üstündeki kaban yünlü, öyle kahverengi sıradan bir kaban.
Ve pantolonu kadifeden
ayakkabısı kundura.
Her yaşlı gibi taşıyor bacakları
yılların onuru ve utancını
yavaş ve acılı.
Merak ediyorum kafasından nelerin geçtiğini
ama açık etmiyor pek fazla kendini.
Hoş etse ne olacak?
Anlayabilecek miyim ettiği lafları?

Yüzü öyle sisli ki ne neşeli ne de üzgün olduğu anlaşılıyor.
Hiç değişmeyen mimikleri var.
Sanki bir Japon yapıştırıcısıyla yapıştırılmış yüzü.
Ama bir o kadar sahici duruyor.

Bir papatya görüyor karanlıklar arasından
neonlara bürünmüş gibi parlıyor.
Ay gibi parlak güneş gibi sarı bir papatya.
Koparıyor onu güneşi gecenin karanlığından çeker gibi.
Baş parmağı ve işaret parmağıyla
bir pervane gibi döndürüyor elinde.
Ve yere düşüyor papatya bir yıldızın kayması gibi.
Büyük bir gürültü kopuyor.
Sanki yere bir dal çiçek değil de
onlarca tonluk bir ağaç devrilmiş gibi.

Ve yok oluyor adam bir anda.
Ne senle var olmuştu adam
ne de senle yok oldu.
Bir gece yarısı, çakıl taşıyla var olmuş
ve bir papatyayla yok olmuştu.

Şair-Seslendiren: Yağmur
Fotoğraf: Laz


Penrose dergisinin resmi kanalıdır.

Комментарии

Информация по комментариям в разработке