Bamteli | Hâce Muhammed Lütfi (Alvarlı Efe Hazretleri) | M. Fethullah Gülen | (2013/04/29)

Описание к видео Bamteli | Hâce Muhammed Lütfi (Alvarlı Efe Hazretleri) | M. Fethullah Gülen | (2013/04/29)

Çay Faslından Hakikat Damlaları: Gösterişten Uzak, İnsanlardan Bir İnsan!..

-Tabiî olma çok önemlidir. Büyük insanların söz, tavır ve davranışları gayet tabiîdir. Hak dostlarının bazen heyecandan köpürdükleri de olur; öyle "Allah!.." derler ki, insanın yüreği ağzına gelir. Fakat, çok tabiîdirler o hallerinde de. (00:34)

-Efendiler Efendisi (sallallahu aleyhi ve sellem) "Eğer kalbinde haşyet olsaydı, mutlaka azalarına, tavır ve davranışlarına da aksederdi." buyurmuştur. Evet, kalbinde haşyet olanın tavır ve davranışlarında da haşyet olur. Bu şekilde iç-dış bütünlüğünü yakalayan bir insan, diliyle olduğu gibi haliyle de hak ve hakikate tercümanlık eder; görenlere Allah'ı hatırlatır. (01:34)

-Hakikate ulaştıran iki önemli yol vardır; bunlardan biri sohbet, diğeri de hizmettir. Hizmet, himmete mazhariyetin bir vesilesi ve yolu; sohbet de, zâhir ve bâtın duygularla hakikati duyma, hissetme, yaşama hâlidir ki, öteden beri hep ehemmiyetli bir "insibağ" (büyüğün boyasıyla boyanma, onun rengine bürünme) sebebi addedilegelmiştir. Ne var ki, her insibağ, sohbetin merkez noktasını tutan zâtın mertebesiyle mebsuten mütenasip (doğru orantılı) olduğundan, tezahür ve tesirlerinde de bir kısım farklılıklar söz konusudur. İnsanlığın İftihar Tablosu'nun, câmiiyyeti itibarıyla Hak sohbeti sayesinde mazhar olduğu insibağ, en kâmil mânâdadır ve "Sen, Allah'ın boyasıyla boyan ve O'nun verdiği rengi tam al; (zaten) o ilâhî boyadan boyası daha güzel olan kimdir ki?" (Bakara Sûresi 2/138) hakikatinin aşkın bir remzidir. Ondan sonra, O'nun metbûiyyetine bağlı bir tâbiiyyet içinde ve asliyetine nisbeten bir zılliyet mahiyetinde diğer bütün dava-i nübüvvet ve dava-i vilâyet vârislerinin insibağları gelir ki, verenin ve alanın istidadına göre çok farklı ve mütefâvittir ve bu konudaki ahz ü atâ da tamamen kabiliyetlere göre cereyan etmektedir. (02:18)

-Hak dostlarının her hallerine yansıyan saygı ve haşyetleri namazda adeta zirveye ulaşır. İrfan ufkunda ihsan şuuruyla eda edilen öyle bir namaz vardır ki, o namazı ikâme eden kendini o esnada huzur-u kibriyada görebilir. Öyle ki el ve ayaklarını hareket ettirirken kendini Arş'ın örtülerine dokunuyor gibi hisseder. Hisseder de el ve ayak hareketi gibi yakışıksız tavır ve davranışların, huzur-u kibriyada saygısızlık kategorisi içinde mütalaa edileceğini düşünerek tir tir titrer. Nitekim Cenâb-ı Hak, Rasûl-i Ekrem Efendimiz'in namazdaki durumunu anlatırken;

اَلَّذِي يَرَاكَ حِينَ تَقُومُ وَتَقَلُّبَكَ فِي السَّاجِدِينَ

"O ki, (gece namaza) kalktığın zaman seni görüyor.. secde edenler arasında kıvrım kıvrım kıvrandığını da." (Şuarâ, 26/218-219) buyurmaktadır. (05:15)

-Allah Rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) sürekli hem bir anilmerkez his ve heyecan içinde hem de ilelmerkez his ve heyecan içindeydi. (06:00)

-İnsanlığın İftihar Tablosu, büyüklüğüne ve faziletlerine rağmen (Hazreti Ali'nin dile getirdiği)

كُنْ عِنْدَ النَّاسِ فَرْدًا مِنَ النَّاسِ

"İnsanlar içinde insanlardan bir insan ol!" düsturunu haliyle temsil ediyordu. Mesela, Hicret esnasında Kuba'da istirahat buyurduğu esnada Allah Rasûlü'nü ziyaret için koşan insanlar ancak Hazreti Ebu Bekir'in işaret etmesiyle Kendisine yöneliyorlardı; zira o farklılık ifade eden hiçbir tavır sergilemiyordu. (06:43)

-Allah Rasûlü (aleyhissalatü vesselam) Efendimiz, "insan-ı kâmil" olduğu gibi tabiî insan olmanın da kemal noktasını tutmuştu. (09:30)

Soru: "Uluslararası Hâce Muhammed Lütfi (Alvarlı Efe Hazretleri) Sempozyumu" tertip heyetinin talebi üzerine sormak istiyoruz: Şahsiyeti, topluma yönelik mesajları, meclisinin müdavimleri, aile fertleri ve üzerinizdeki tesirleri zaviyesinden Alvarlı Efe Hazretleri ile alakalı duygu ve düşüncelerinizi lütfeder misiniz? (10:15)

Комментарии

Информация по комментариям в разработке