#batman #karaşovalye #thedarkknight
👇🏼👇🏼👇🏼👇🏼👇🏼DAHA FAZLASI İÇİN👇🏼👇🏼👇🏼👇🏼👇🏼
ABONE OLUN 👉👉👉👉👉👉 https://bit.ly/2J35PwO
ÜYE OLUN 👉👉👉👉👉👉 https://bit.ly/3pTr6tH
TİŞÖRTLER BURADA 👉👉👉👉👉👉 https://bit.ly/370zb7h
HER DAİM KLASİKLER 👉👉👉👉👉👉 https://bit.ly/398zOP5
OYUNCULAR 👉👉👉👉👉👉 https://bit.ly/35W5ghc
YÖNETMENLER 👉👉👉👉👉👉 https://bit.ly/3kXKORF
FİLM LİSTESİ 👉👉👉👉👉👉 https://bit.ly/3q4zHtU
Orkan Varan - Hazırlayan & Sunan 👨💻🎥
Erhan Özkantarcı - Yönetmen & Yapımcı 🎬👨
Utkan Başar - Görsel Tasarım & Yapımcı 🖌️👨
Bu filmde yazım kadrosuna dahil olan önemli bir isim vardı. Christopher nolan’ın neredeyse tüm filmlerinde parmağı olan, gücünü kaleminden alan, kardeşi jonathan nolan. Ilk kez 13 yaşında batmanle tanışan jonathan, yıllar boyunca onlarca macerasını okuduğu batman’i sinemada kendini tekrar ederken görmek istemiyordu. Zaten bildiğim şeyi izlemek istemiyorum diyordu. Jonathan işin içine girdiği vakit yeni bir soluk ve kapsamlı bir bakış açısı da projeye dahil olmuştu. joker’in dayanak noktalarından biri çizgiromanda ilk görüldüğü yıllara kadar uzanmalıydı. Başka bir esin kaynağı da alman dışavurumcu sinemasının incisi, bana göre zamanının çok ötesinde filmler yapan fritz langin 1933 yaımı the tastement of dr. mabuse filmiydi. Daha sonra christopher nolan, bu filmi süperkötü yazmak isteyenler için temel kaynak olarak gösterecekti.
Yönetmen joker öznelinde şunun peşindeydi. Geçmişi, karakterini oluşturan parçalar belirsiz olsun. Yani jack nicholson’ın jokeri gibi kimyasal maddeye düştüm vay başıma neler geldi gibi bir hikayesi yoktu. Her seferinde ağzındaki yaraların nasıl oluştuğuna dair farklı hikaye anlatıyordu. Parmak izi filan hiç bişey yoktu. Belirsiz, rastlantısal, hesapsız bir karakterdi. Kendisi de bunu dile getiriyordu. Ben planları olan birine mi benziyorum diyordu. Bu da bana göre seyir zevkini ayyuka çıkaracak bir hareketti. Bir kötünün, neden kötü olduğuyla ilgili neden sonuç ilişkisi kuramadığınız zaman işin rengi değişiyordu. Üstüne üstlük joker salt bir kötü de değildi. Sisteme dair, düzene dair lafları olan bir karakter kuruluyordu. Joker’in arka planından öte, yükselişi tehdit oluşturuyordu. Kötülüğü mutlak, kötülüğü oluşturan sebepler ise muğlaktı. Joker hastane sekansında kendinden bahsederken unutulmaz replikler atıyordu. Araba kovalayan köpek gibiyim, yakalasam onunla ne yapacağımı da bilmiyorum diyordu. Tüm bunlar günler süren çalışmaların, yazmanın çizmenin ürünüydü. Beğenelim, beğenmeyelim, bu işi iyi yapıyorlardı.
Bir diğer referans, michael mann’in heat filmiydi. Nolan bu filmi bir bir şehrin hikayesi, hem de hikayenin şehri olarak tanımlıyordu. Önceki bölümlerde gotham üzerine benzer yorumlar yapmıştık. Söz konusu batman olunca, filmin bir diğer karakteri de gotham citydi. Nolan’ın ny chicago gibi gerçek mekanlar kullanıp gotham ismini koruması filmin fikriyle paraleldi. Yani gerçek hayattan referanslar içersin, ama tanımlanabilir olmasın. Bu film batmandan çok gotham’ı anlatan bir film olarak tasarlanmıştı. Ilk film batman’in hikayesini anlatırken kara şovalye, gotham’ın hikayesiydi. Film aynı batman begins gibi, şak diye açılıyordu. Ne bir isim, ne bir açılış, kendimizi bir anda gotham’ın ortasına atılmış halde buluyorduk. Izninizle büyük bir laf edicem: filmin ilk karesi her zaman önemlidir. Ilk punch line yani vurucu, çarpıcı replik de önemliydi. Joker yüzünü ilk gösterdiği an, seni öldürmeyen şey tuhaflaştırır diyordu. Nietsczhe’nin seni öldürmeyen şey güçlendirir sözü bu şekilde uyarlanmıştı. Güçlenmek kara şovalye filminde işleri çözmek için yeterli değildi.
devam
Batman beginsin sonunda joker’in ortaya çıkacağı sinyalinin verilmesi gibi, işler iyiye gidecek gibi olurken, çok daha kötü şeyler olacağının sinyalleri veriliyordu. Iyi ve kötü arasında gidip gelen filmde, harvey dent gibi iyiler de kötü karaktere dönüşebilirdi. Bu, kardeş yazar jonathan nolan’ın da dikkat çektiği bir konuydu. Insanların inandığı, güvendiği harvey dent bir anda kötüye dönüşünce tüm dengeler altüst olmuştu. Harvey, bruce’un legalize olmuş versiyonuydu. O anlamda karşıtıydı. Günyüzüne çıkmış bir batman gibi konumlanmıştı. Karşıtı dedik ya, bu adam Ismiyle müsemmaydı. Beyaz şovalye olarak anılıyordu.
Diğer tarafta harvey ile batman arasında bir sevgi bağı da vardı. Bürokrasi ve linç kültürünün zorluklarından dem vuruluyor. Çıkışsız kalan karakterlerimiz adaletlerini kendileri arıyorlardı. Ve bu filmde en çok konuşulan kavramlardan biri de adaletti. Yetkililerin yarattığı ortam yeterli miydi? Suç kanun ceza ekseninde hakkaniyetli çözümler üretmek mümkün müydü?
Bu filmin bir diğer özelliği de kötü karakterlerin batman’i yönlendirmesi, batman’i tanımlarken kötü karakterlerden referanslar kullanılmasıydı. Harvey demişken de alın bu bilgiyle naparsanız yapın. Bu filmde rachel’ı başkası oynuyordu. Ve ilk filmde rachel’ı destekleten şu adam da aslında harvey dent olarak düşünülmüş, fakat batman begins için fazla geleceği düşünüldüğünden bir başka filme bırakılmıştı.
Информация по комментариям в разработке