İlklerin Tarihi: Hitler'in Yıllarca Gizlediği, Beraber Öldüğü İlk Aşkı

Yaklaşık 30 milyon insanın direkt katili olarak gösterilen, dünyanın en güçlü kıtası Avrupa’yı birbirine katan, tarihin gördüğü en cani adam. Kin, nefret gibi duyguları tanımlamak için onun gözlerine bakmak bile yeterliydi.

Ressam olma hayaliyle girdiği güzel sanatlar fakültesi sınavını kazanamamasıyla başlayan “Yahudi karşıtlığı”, hitabet gibi başka yetenekleri sayesinde siyasi gücünü de elde etmesi ile “Yahudi düşmanlığına” dönüştü.

Ardından açılan toplama kampları, insanların bir hayvan gibi kullanıldığı deneyler, gaz odaları, açlık ve 2. beraberinde gelen 2. dünya savaşı. Almanları üstün ırk görmesi, yahudilere yapılan ayrımcılığın canına tak etmesi 1.’sinin üzerinden yarım yüzyıl bile geçmeden dünyayı ikincisine sürüklemişti.

Her konuşmasında nefret kusuyor, jestleriyle kalabalığın nabzını elinde tutuyordu. Öylesine etkilemişti ki toplumu, öl dese ölecekler, öldür dese öldüreceklerdi. Herkesi o kadar birbirine düşürdü ki farklı bir din mensubu diye komşularının, dostlarının öldürülmesine sessiz kaldı tüm halk.

Çünkü başlarında büyük bir lider vardı. Sadece Almanya için çalışan, kendini ari ırka adıyan bir adam. Ancak bu büyük(!) adam tek başlattığı bir savaşın yarattığı yıkımı kendisi bile görmeye çekinecek ve herkese cesaret aşılarken, korkudan intihar edecekti.

Böyle bir adamı kim sever, kim bağlanır, kim sözünü, dinler kim peşinden gider diye düşünebilirsiniz. Her kör satıcının bir kör alıcısı var derler, ama bu kadar da değildir diye de düşünebilirsiniz. İnanın bana, “Bu kadar!”

İşte Hitler’i ölümüne seven, onunla gülüp onunla üzülen, son nefesine kadar ondan umudunu kesmeyen Eva Braun’un, yani Hitler’in ilk aşkının hikayesi…