Ortadoğu’yu Sarsan Suikastlar #2: Kral Abdullah

Описание к видео Ortadoğu’yu Sarsan Suikastlar #2: Kral Abdullah

Ortadoğu’yu Sarsan Suikastlar dizimizin bu bölümünde, Mekke Emiri Şerif Hüseyin’in oğlu ve Ürdün’ün ilk kralı Abdullah’ın Mescid-i Aksa ziyareti sırasında öldürülmesine varan süreci mercek altına alıyoruz.
Mecra’nın diğer videoları:    / @mecra  
Ortadoğu’yu Sarsan Suikastlar dizimizin bu bölümünde, Mekke Emiri Şerif Hüseyin’in oğlu ve Ürdün’ün ilk kralı Abdullah’ın Mescid-i Aksa ziyareti sırasında öldürülmesine varan süreci mercek altına alıyoruz.

Boğaziçi’nin en güzel köşelerinden İstinye, o gün sıra dışı bir törene şahitlik ediyordu. Davetliler arasında İstanbul’da yaşayan Arap elitinin önemli temsilcilerinin yanı sıra İngiliz Büyükelçiliği başta olmak üzere, yabancı misyon da hazırdı. Ve elbette Sultan Abdülhamid’in her yere ustalıkla sızan hafiyelerinden onlarcası…
1904’ün bu güzel bahar gününde, Sultan Abdülhamid tarafından 10 yıldır İstanbul’da “misafir edilen” Şerif Hüseyin’in ikinci oğlu Abdullah, Hicaz’ın itibarlı ailelerinden birinin kızı olan Misbah binti Nasır’la evleniyordu. Damat 1882’de, gelinse 1884’de Mekke’de doğmuştu. Kader şimdi ikisini İstanbul’da bir araya getiriyordu. Misbah, 26 Şubat 1909’da oğulları Mekke’de dünyaya getirecek; Talal da Ürdün’ün ikinci kralı olarak 1951’de tahta çıkacaktı. Ama elbette Boğaz’dan esen tatlı rüzgarların misafirlerin sohbetine eşlik ettiği bu düğün töreninde, tüm bunları kimse tahmin bile edemezdi.
Hz. Peygamber’in (sav) küçük torunu Hz. Hüseyin’in soyundan geldiği için kendisine “Şerif” lakabı verilen Hüseyin bin Ali, 1854’de babasının o dönem ikamet ettiği İstanbul’da dünyaya gelmişti. Gençlik yıllarında amcasının yöneticilik yaptığı Mekke’ye giden Şerif Hüseyin, siyasete fazlasıyla müdahil olduğuna dair şikayetler başkente ulaşınca, 1893’de Sultan Abdülhamid tarafından İstanbul’a davet edilmişti. Böylece Hüseyin, 4 oğlu ve 3 kızıyla İstanbul’da, kendisine tahsis edilen konakta yaşamaya başlamıştı. Ama elbette bütün hareketleri ve temasları, Yıldız Sarayı tarafından yakında izleniyordu.
Şerif Hüseyin yabancı misyon temsilcileri ve özellikle de İngilizlerle yakın temas içindeydi. Oğlu Abdullah’ın düğününe katılarak yakınlıklarını gösteren İngiliz diplomatlar, aynı zamanda Mekke emirliği için de Şerif’in kapasitesini yokluyorlardı. Hüseyin’in bu makama aşırı derecede istekli olduğu kısa sürede ortaya çıkmıştı. Geriye Sultan Abdülhamid’in ikna edilmesi kalıyordu. Bu, çok da zor olmayacaktı…

Mecra’yı sosyal medyada takip edin:
Web Site: http://www.gzt.com/mecra
Facebook:   / mecra  
Twitter:   / mecra  
Instagram:   / gztmecra  
Mecra’nın tüm videoları:    / @mecra  

Комментарии

Информация по комментариям в разработке