Sevilmek - Bilge Karasu [Üç Ses İçin Radyo Oyunu]

Описание к видео Sevilmek - Bilge Karasu [Üç Ses İçin Radyo Oyunu]

Bilge Karasu'nun 1970'li yıllarda TRT radyolarında üç radyo oyunu yayımlanır. Bunlardan biri olan "Sevilmek", 2000'li yıllarda Işıl Kasapoğlu tarafından sahneye de taşınacaktır. Karasu'nun Temmuz 1999 tarihli "Lağımlaranası ya da Beyoğlu" adlı kitabı içerisinde "Sese Yazılanlar" başlıklı üçüncü bölümde yer alan radyo oyununun 28 sayfalık tam metnine https://sevilmek.tiiny.site/ üzerinden erişebilmek mümkün.

Bütün yapıtlarında dili büyük bir özenle, matematiksel bir düzenle, yoğun bir anlatımla, kusursuzluğa varan bir biçimde kullanır Bilge Karasu. Yazı evrenini, deneysel olana, denenmemiş olana, türler arası geçişlere, yeni metin oluşumlarına açık olarak oluşturmuştur. Metinler arası denemelerinden biri de öncelikle sese dayandırdığı radyo oyunlarıdır. Az yazdığı bu türün içinde "Sevilmek" oyunu öne çıkmaktadır. "Sevilmek" oyunu, dilin kullanımı açısından Bilge Karasu metinlerinin bütün özelliklerini barındırmaktadır. Sözcük seçiminden eklerin kullanımına, eksiltmeli anlatımdan anlam katmanları oluşturmaya, çağrışım zenginliğine kadar...

Yazan: Bilge Karasu
Yöneten: Ergin Orbey
Efekt: Ertuğrul İmer
Oynayan Sanatçılar: [Sinan] Alpay İzbırak, [Esin] Gülsen Alnıaçık, [Ercan] Ergün Uçucu

Bilge Karasu’nun radyo oyunu niyetiyle kaleme aldığı "Sevilmek", birbirleriyle yazgısal bağlantısı olan üç kişi arasında geçiyor. Esin ve Sinan iki yıllık geçmişi olan bir orta yaş evliliğini sürdürmektedir. Ağır başlı, içine kapanık ve kendi kabuğunda yaşamayı tercih eden Sinan, yaşlılık evresinden önce Esin’le evlenerek hayatının geri kalan günlerini güven verici ve huzurlu bir ortamda geçirmek istemektedir. İki yıllık evlilikleri boyunca Sinan’ın Esin’e gençlik yıllarından fazla bahsetmemesi, Esin’in Sinan’ın onu iç dünyasına almak istemediği kanısına varmasına neden olur ve bu kanı, Esin’in Sinan’ın geçmişine kin beslemesiyle neticelenir. Beklenmedik bir anda çıkagelen Sinan’ın gençlik arkadaşı Ercan’ın iki yıldır görmediği arkadaşının yanına ziyarete gelmesi ise, Esin’in içindeki intikam ve kin közlerinin alevlenmesine ve karşı saldırıya geçmesine sebep olur. Esin ve Sinan çok geçmeden Sinan’ın merkezinde, ama gerçekte kendi egoları için gizli bir alan kavgasına girerler.

Oyunun titizlikle örülmüş dil yapısı daha en başında, oyunun alt başlığında ve kişilerin adlarında, ses özelliklerinde kendini göstermeye başlar. Karasu, oyunun alt başlığında “üç ses için” tanımlaması yaparak dinleyiciyi farklı ses özellikleriyle örülen bir atmosferin içine çeker. Evin erkeği, Sinan “Tenor”; kadın, Esin “Alto”; misafir, Ercan ise “Bas” olarak tanımlanacaktır. Ses özellikleri oyun karakterlerinin kişilik yapılarıyla titizlikle buluşturulur.

Oyunun “sevilen” kişisi Sinan en “yüksek” erkek sesi olan tenor olarak tanımlanır. Etkileyici, kendisine çeken, güçlü sestir tenor, oyunda iki cins tarafından da “sevilen” kişidir, sesi doğaldır, baskın olmak gibi bir çabası hiç olmaz, aksine denge sağlamak ister. Alto ise “kalın” kadın sesidir. Sevgisiyle baskın olmaya çalışan, sevilen kişiyi etki alanından çıkarmak istemeyen, sürekli kalın tonda kendini hissettiren Esin'in sesidir. Bas ise en “kalın” erkek sesidir, nadir bulunan, özellikli bir ses yapısıdır. Etki alanı kurmak isteyen, baskın olup elde etmek isteyen, kendisinden emin olsa da yalnızlığıyla ayrıksı kalabilen, sevgisini kalın tonda söyleyen misafirin, Ercan'ın sesi.

Ad seçiminde de dilin, hece ve harf uyumunun (aynı zamanda oyunsu yapının) korunduğu görülecektir. “Sevilen” ve "değişen” kişinin adı olan Sinan, seven ve değişmekte zorlanan kişilerin adlarındaki heceleri, harf uyumunu adında barındırır: e-SİN... ve erc-AN... "Seven" kadının ve erkeğin adları ise aynı harfle, E harfiyle başlamaktadır. E harfi "seven"deki sesli harftir, "sevilmek'" sözcüğünün de baskın sesidir.

Ülkü Ayvaz'ın belirlemesi Bilge Karasu'nun neden özellikle ses için metin oluşturduğunu da açıklamaktadır. Denemek istediği, dilin ses özelliğini öne çıkarmaktır. Okunması sağlansa bile sessel yapı, oyun dili içinde kendini koruyacaktır. Radyo oyununun ayırt edici en önemli özelliği hayal gücünde ortaya çıkar. İşitme duyusuyla birlikte hayal gücünün de canlanması istenir. Hayal gücünün canlanması dilin ezgisel yanının bildirimsel etkisini sağlayacaktır. Radyo oyunu bu özelliğiyle çağrışımlara ardına dek kapı aralayacaktır. Çağrışım zenginliği dilin imgesel gücünü de harekete geçirecek ve dinleyiciyi tüketen olmaktan çıkarıp üretken kılacaktır. Diyalog örgüsündeki hem gündelik olabilen hem de şiirselliğe yaslanan söyleyiş, çağrışımsal anlamı daha da görünür kılar. Radyo oyununun sese dayalı olduğu düşünüldüğünde ezgisel uyumun, ses özelliklerinin çok işlevsel olarak kullanıldığı da söylenebilir.

Ayrıntılı bilgi için bk.
● Esen Çamurdan (2000). İki Radyo Oyunu: http://www.esencamurdan.com/makale-de...
● Kadir Yüksel (2017). Bilge Karasu'nun “Sevilmek” Adlı Radyo Oyununda Oyun Dili. Görünüm, 2(3), 40-44.

Комментарии

Информация по комментариям в разработке