...derdim bana dermân imiş | Niyâzî Mısrî

Описание к видео ...derdim bana dermân imiş | Niyâzî Mısrî



Bizler, modern zamanlarda gelenekle bağı kopmuş bahtsız insanlarız.
Muazzam bir irfan geleneğimiz vardı, müthiş ve tahayyül sınırlarını zorlayan bir birikimin içinden geliyoruz.
Ama, kutsalla bağlarımız zayıfladı. Daha maddeci, dünyevi bir yere doğru geldik.

Bu kopuş sürecinde, bizim yeniden kutsalla, manevi olanla bağlarımızın kurulması için bir şeyler yapma gerekliliğimiz gün gibi ortadadır.
Öyle muazzam bir gelenek ve öyle hoş bir tasavvufi irfan insanlarına sahibiz ki .
Bu bir ihsan, bir bağıştır bize, ve Her bir manevi önder Çölde karşımıza çıkan birer pınardır.
Tasavvuf edebiyatına dil zorlukları yüzünden mi bu kadar uzağız?
Modern zamanlarda tasavvuf edebiyatı merakı uyandırılamaz mı? ( İhtiyacın fazlaca olduğu kesin)

Fallardan, burçlardan medet umanlar neyi arıyorlar?
Yüzüklerin Efendisi adlı yapıtın kitabını, filmini ülkece inceledik. Olmayan esrarını çözmek için çok uğraştık.

Niçin kendi güneşlerimiz dururken, yabancı seraplara koşmaktan yorulmuyoruz?



Benden sıkça kitap tavsiyeleri istiyorsunuz.Özellikle tasavvuf alanında neler okusak bizlere en temel bilgi olur, bizi hoş ve gönlü zarif kılar, nereden başlamalıyız tasavvufi kitaplara diyorsunuz.
Bu sorularınıza toplu bir cevap vermek için bu yazıyı yazmak istedim.

Türk edebiyatının sessiz ve derinden akan nehirlerinden biri olan Emine Işınsu,
”benim dikkatimi celbetmesinin farklı bir yanı da Yazar Halide Nusret Zorlutuna'nın kızı oluşudur”
Son yıllarda çok beğenebileceğimiz ve uzun uğraşılar araştırmalar sonunda tasavvufun önemli isimlerinin hayatlarını romanlaştırmış.
Tasavvufa giriş için Niyazi Mısri’yi anlattığı Bukağı romanı en ideal eserdir diye düşünüyorum.
Bir Alim , Zâhid nasıl yetişir en ince detayına kadar kitapta mevcut

“Malatyalı Mehmet’in,”Niyazî Mısrî” ,olabilmek için gösterilen cehdleri, ilkeli duruşları, şehir şehir, hattâ ülke ülke yolculukları, hülâsa Ana’dan, yâr’dan, ser’den geçişleri İki ilim yolunda, yani hem zahiri ilim hem de “gönül ilmi”, “manevî ilim yolunda” yaşanılanları anlatıyor.

Kitabı okurken bazı sayfalarda uzak semalarda uçuşan kuşlara dokundum.
Yunus’u Muhyiddin Arabi’yi, Mehmet Akif’i, Viyanalı Ermiş’i düşünürken, Menderes’i dahi gördüm
Zaman algımı kaybettim.

Malatyalı Niyazi Mısri, tıpkı Yunus ve
Mevlana gibi tasavvuf kültürümüzün nirengi noktalarından.
Şair, din alimi fakat en önde gelen vasfıyla bir Allah adamı.
Belki bulmacayı tamamlamak için Yunus'un sevgisini,
Mevlana'nın cezbesini
Mısri'nin celaliyle birleştirmek
gerek. .


✯ Tasavvuf, yaşamadan öğrenilemez. Ama roman ile
yaşamış kadar olmaya çalışabiliriz


Bu Yazımı yine Niyazi MİSRÎ nin
kendi dizelerinden oluşan bu müziğin altına yazmak istedim .

Ne diyor :

“Dermân aradım derdime
Derdim bana dermân imiş”

Bu ne muazzam bir söz , Tüm dertlerimize, sıkıntılarımıza, buralara yazıverdiğimiz ve yazamadığımız tüm
heyhûla’larımıza en güzel cevap değil mi.

“Ben taşrada arar idim
Ol cân içinde cân imiş”

Ya bu mısraya ne demeli . Hakikati ben taşrada arar idim, oysa hakikat insanın kendi öz benliğinde, kendi aslında imiş …


Bu dinlediğimiz müziğin Gûftesi, Hazreti Pir Niyazi-i Mısri ye ait
Sesiyle ahenk katıp Yorumlayan ve yine Bendiri ustaca kullanan ise Tuğba Gülyeşil 'dir...
Videoda kullandığım resimler ise benim zihnimde canlandırdığım ilim sevdalısı ve ömrü yollarda hakkı aramakla geçen Niyâzî Mısrî 'nin tahayyülümdeki halidir...



✯ icrası; bendir çalmak, bendir vurmak, dıngırdatmak gibi değil
de bendir dövmek şeklinde tabir edilir. güçlü sesi, zikirde ritme olan katkısı ile meclisin şahıdır. cehri zikr ritüeline mensup grupların üzerinde ittifak ettiği tek sazdır.

✯Bukağı : ağır cezalıların ayaklarına takılıp ucuna pranga bağlanan demir halkanın adı
Niyazi Mısri olan ilişkisini
tam anlamıyla kitabın sonunda öğrenebiliyorduz...



✯✯✯

Комментарии

Информация по комментариям в разработке