Çatalzeytin Tarihi ve Sülaleleri ile İlgili Bir Söyleşi.

Описание к видео Çatalzeytin Tarihi ve Sülaleleri ile İlgili Bir Söyleşi.

Bu videoda Çatalzeytin isminin nereden geldiğini, hangi sülalelerden oluştuğunu, hangi soyadlarına ayrıldığını, geçmiş dönemdeki unutulmuş bazı gelenek ve göreneklerimizi konuştuk. Unuttuğumuz sülaleler ve soyisimleri varsa sizlerin de katkı sunmasını özellikle istirham ediyorum. Çatalzeytin köylerindeki sülaleler ve soyisimleri konusunda da siz değerli hemşerilerimin katkısını bekliyorum. Çatalzeytin'in köklü sülalerinden olan ve eski mezar taşlarını okuduğum videomda adını zikrettiğim Pehlivanoğlu sülalesini ayrıntılı konuşamadığımız (unuttuğum) için özür dilerim. Bu söyleşinin kahramanları olan değerli büyüklerim Selim Özdemir, Ergun Usta ve babam Metin Azak'a şükranlarımı sunarım.

Sevgili Hasan Doğan Paşa'nın facebook'taki yorumunu oldukça ilgiyle okudum. Böylesine kapsamlı ve ayrıntılı bilgilere sahip olması, ne kadar araştırma yaptığını ve zaman harcadığını gösteriyor. Onun yorumunu hiç değiştirmeden buraya ekliyor ve bu değerli bilgileri paylaştığı ve katkı sağladığı için ayrıca teşekkür ediyorum.

Heyecanla izledim. Adımız anıldı, teşekkür ederim. Bu söyleşide ele alınan her konuda benim de acizane araştırıp bulduğum, katkı yapabileceğim şeyler var. Söyleşiye katılanlarla benzeri bir masada oturup, elimdekileri paylaşmayı sabırsızlıkla bekliyorum. Bu aşamada çarpıcı bir iki noktayı ifade etmekle yetineyim: 1700lü yılların başına ait Osmanlı devlet arşivinden kimi belgeler var elimizde ki, bugünkü Ginolu ve Çatalzeytin mıntıkasını "Çatal Zeytun" olarak anıyor... Söyleşide adı anılan büyük ailelerin hepsi hakkında şecere/soy ağacı çalışması yaptım. 14-15 kuşak geriye, 1700 başlarına kadar gidebildim. Azaklıoğullarından "Koca" lakaplı o üç kardeşi 1830-40 arasındaki, Osmanlı'nın ilk nüfus sayım kayıtlarında göremedim. İnce Mustafa ailesinin Ginolu'ya Akçaabat'tan, Akçaabat'a ise Kırım Hanlık topraklarından (Yarımada'dan) geldiği doğrudur. Bu, onları dolaylı yoldan Azaklı yapar, ancak kendilerini "Azaklı" olarak tanımlamamaları, Soyadı Kanunu ile Azak türevli soyadı almamaları dikkat çekicidir. 2010'larda basılmış, Kırım göçmeni aileleri tarayan pek kıymetli bir kaynak kitaba göre, Hopa'dan Karasu'ya kadar neredeyse tüm Karadeniz kıyı vilayetlerinde kökenlerinin "Azaklı" olduğunu bildiren aileler var. Aralarında bizim Azaklılar da var. Ancak bu, onların tamamı arasında bir kan/akrabalık bağı olduğunu göstermiyor. Yani, örneğin Hopa'daki Azaklılar ile bizimkiler arasında akrabalık ilişkisi yok. Varsa, bu ilşkinin nüfus kayıtlarında ve soy bilgilerinde somut olarak gösterilmesi icap ediyor. Karahaliloğulları da köken itibariyle "yukarıdan" gelmişler. Ben onların ilk gelen kafilesinin Kuzey Kafkasya'dan göçtükleri sonucuna vardım. Bugünkü Novorosisk şehri sırtlarından, içeriden bir yerden. Onların da gelişini 1790'larda, 1800 başlarında görüyorum. Bizim Azaklıların 1600'lerde geldiği hususunu ihtiyatla karşılamalıyız. Daha geç bir tarihte, bence 1800ler başında olmalı. İki husus daha: Hamamın 1800'ler sonunda Karahaliloğulları tarafından ailenin ihtiyaçları için inşa ettirildiğini, 1920'lere kadar bu kapsamda kullanıldığını, 1970/80'lere kadar atıl halde bırakıldığını (belgelerle) biliyoruz. 1830'lardaki nüfus sayım defterleri ve temettuat defterleri dönemin "Çatalzeytun" köyündeki haneleri, erkekleri ve bu erkeklerden vergi mükellefi olanların geçim kapılarını, mal ve mülklerini resmi belgelerle önümüze koyuyor. Ben, Çatalzeytun köyünün en erken 1790'larda, genel itibarla 1800'lerle birlikte ortaya çıktığı kanaatindeyim. Bugün, ilçe merkezindeki tarihi yapıları en eskiden yeniye doğru 4 başlıkta incelememiz gerekir: 1. İlçe önünde, 100 mt deniz derinliğinde tespit edilmiş (bilimsel, belgeli, resimli) MÖ 6-7000'lerden gelen yerleşim kalıntısı. 2. MÖ 4-500'lerden beri adı bilinen, Helenistik, Antik ve Roma Dönemi kıyı kasabası "Kinolis" ve Kinolis'te, Doğu Roma (Bizans) döneminde, bana göre MS 1200'lerin ikinci yarısında inşa edilmiş Ceneviz Kalesi. 3. Bugünkü ilçe sınırları içinde dikilmiş, en eskisi 1750'li yıllara tarihlenmiş 40 parçaya yakın mezar taşı (İnanya ve kimi iç köylerde tespit edilmiş taşlar ve eski dönem buluntularını bu 40 taşın dışında tutuyorum.), 4. 100 yaşını neredeyse yeni geçmiş "Eski Hamam". (Hasan Doğan.)

Комментарии

Информация по комментариям в разработке