LEVENT ÜLGEN KİMDİR? Kötü Kan Burhan, En Son Babalar Duyar, Akasya Durağı ve Daha Nicesinin Yıldızı

Описание к видео LEVENT ÜLGEN KİMDİR? Kötü Kan Burhan, En Son Babalar Duyar, Akasya Durağı ve Daha Nicesinin Yıldızı

Ömer Levent Ülgen… O doğduğunda takvimler 8 Ağustos 1962’yi gösteriyordu.

Memur bir baba ve ev hanımı bir annenin çocuğu olarak Konya’da dünyaya geldi. İlk ve orta eğitimini Konya’nın Bozkır kasabasında gördü. Haylaz hatta hepsinden öte kavgacı bir çocuktu. Epey dayak yediği bile oluyordu.

En büyük hayali ise Savaş Pilotu olmaktı. İmtihanları kazansa da sağlık mülakatnda elenmişti. Levent Ülgen bir röportajında çocukluk yıllarını şöyle anlatıyor;


“Bol bol dayak yemişimdir. Bozkır’da da yediğim güzel dayaklar var. Çok vukuatlı bir çocuktum. En büyük hayalim pilot olmaktı. Hava Harp Okulu sınavını kazandım; ama gözlerim bozuk diye kabul edilmedim; çok ağladım, üzüldüm.”


Babası İş Bankası’nda müdür olduğu için bir süre sonra tayini Ankara’ya çıktı. Ülgen ailesi 1979 yılında Başkent’e taşındı. Daha çocuk yaşlarda Hacivat Karagöz oynatmaya başlayan Levent, Ankara’ya taşındıktan sonra okuldan arta kalan zamanlarda sık sık tiyatroya gitmeye başladı.

Üniversite sınavının sonuçlarının açıklanmasını beklerken, 1980 yılında Ankara Halk Tiyatrosu’na girdi.

Burada kurslara katılan Levent Ülgen yavaş yavaş figüranlık yapmaya başlamıştı. Sahneye giden yol meşakkatliydi. Önce kursiyer, sonra figüran olmuştu ama sahnelere adım atabilmek için tuvalet bile temizlemişti. Usta oyuncu bir röportajında tiyatro macerasının nasıl başladığını şöyle anlatıyor;

“Figüran olarak başladım. Hatta figüran olmadan önce tiyatroda tuvalet bile temizledim. Sonrasında tiyatroda kursiyer oldum. Kurslarda başarılı olanlara figüran rolü verdiler. Sonrasında da ufak ufak roller aldım. Yani azimli ve kararlı olunca, buna yetenek de eklenince, engellerin hepsini sırayla deviriyorsunuz.”

Levent’in babası Yaşar Bey, oğlunun üniversite okumasını çok istiyordu. Üniversite sınavlarında başarılı olan Levent de, ODTÜ Fizik Bölümü’ne girmeye hak kazandı. O sırada Ankara Sanat Tiyatrosu’na geçen Levent, para kazanarak harçlığını çıkarıyordu. Artık evden para almayı kesmişti.

Türkiye’de sağ-sol çatışmalarının en şiddetli yaşandığı dönemde ODTÜ’deydi. Doğuştan gelen asi ruhu ve tabii babasının da etkisiyle sol görüşten etkilendi. Sıkı bir Ecevit hayranıydı. Hatta bir röportajında Turgut Özal hakkında şunları söylemişti;

“1980’den sonra Özal’la gelen kuşak, maalesef bütün bu yeteneklerini, birikimlerini kaybetti ve müthiş bir yozlaşma başladı. Bir cumhurbaşkanı olarak, bir başbakan olarak kalktı “Benim memurum işini bilir.” dedi, rüşvete neden oldu. ‘Köşe dön’ dedi bir sürü hayali ihracatçıya neden oldu. O yüzden ben hiç affetmiyorum Turgut Özal’ı. İnsanımızın yozlaşmasının en büyük sebebidir. Ve dolayısı ile bizim insanımızda emek vermeden kolayca para kazanmak sevdasına kapıldı. Halbuki bizde böyle bir şey yoktu.”


1985 yılında iyi bir dereceyle fizik bölümüne bitiren Levent için artık tercih zamanıydı. Ya mezun olduğu fizik bölümünü seçecekti ya da tiyatro sahnelerini. En sonunda tiyatro sevdası ağır basınca ODTÜ Fizik Diplomasını babasına hediye ederek Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’na girdi.

Fizik okurken, Ankara Sanat Tiyatrosu’ndan kazandığı parayla geçimini sağlayan Levent, konservatuvara başladığında ise bu kez fizik ve matematik dersleri vererek harçlığını çıkardı.
Hacettepe’de Fazıl Say okul arkadaşıydı. Hatta bir röportajında “Biz onu kızdırırır döverdik, meğer adam adam dâhiymiş yahu” diyerek ünlü piyanistle anısını paylaşmıştı.
Konservatuvardan mezun olduktan sonra Devlet Tiyatroları bünyesinde oyuncu ve yönetmek olarak çalışmaya başlayan Levent Ülgen, bu dönemde yüksek lisansını da tamamladı.
Çalışkan ve azimli olmasına rağmen, babasıyla anlaşamazdı ve hatta sık sık kavga ederdi. Aynı politik görüşe sahip olmalarına karşın Levent’in biraz daha şiddetten yana olması Yaşar beyi sinirlendirirdi. Fakat kavgaların nedeni bazen bu kadar derin olmazdı. Levent’in kapatmadığı ışık kendisinden önce okuduğu gazete bile Yaşar Bey’in kavga çıkarmasına yetiyordu.
Baba ve oğul kavgası Yaşar bey hastalandığında sona erdi. Levent de artık babasıyla arkadaş olmaya karar verdi. Fakat bu arkadaşlığın ömrü uzun sürmedi. Yaşar Bey daha fazla dayanamadı ve göçüp gitti bu dünyadan.
Levent Ülgen işine ve tiyatronun en önemli parçası seyirciye o kadar saygılı ki, babasını kaybettikten sonra bile sahneye çıkmamazlık yapmadı. Usta oyuncu bir röportajında şunları söylemişti;

“Babamı kaybettim, naaşını saat 6’da morga koydum, 10’daki provama gittim. Çok hastaysam sahneye çıkınca kendime gelirim. Her oyuncu böyledir. 700 kişiye ‘ya kusura bakmayın benim karnım ağrıyor’ demek olmaz ya!”

1982’de Atçalı Kel Mehmet oyunuyla tiyatro sahnelerine adım atan Levent Ülgen, 1992 yılında Kurşun Adres Sormaz filmiyle ilk kez sinemada boy gösterdi.

#LeventÜlgen #LeventÜlgenKimdir #LeventÜlgenHayatı

Комментарии

Информация по комментариям в разработке