"Modernlik insan şerefine yakışır bir hayata manidir." İsmet Özel

Описание к видео "Modernlik insan şerefine yakışır bir hayata manidir." İsmet Özel

İngiliz başvekili Gladstone “Ellerinden Kur’an-ı Kerim’i almadıkça Türkleri mağlup edemeyiz” dedi ve bunu yaptılar. Elimizden Kur’an-ı Kerim’i aldılar ve biz de onların esiri olduk. Ama biz bunu böyle algılamıyoruz. Biz kendimizin Kur’an dışı daha esaslı bilgilere kavuştuğumuzu düşünüyoruz. Modern insanlar olduğumuz için daha güzel bir dünyamız var diye düşünüyoruz.

Modern insan Avrupa’da doğdu. Nasıl doğdu? Türkler mağlup edilebilir sayıldıktan sonra bunlar kendi varlıklarının neye istinat ettiğine dair bilimsel, felsefi ve sanat yüklü bir dünya inşa etmeye başladılar. Yani 17. yüzyıldan itibaren Avrupa’da bugün modern bilim dediğimiz şey canlandı. Felsefe, aynı şekilde, Descartes’la beraber çok önemi bir aşama kaydetti. İlk modernlik işareti Avrupa’da ve büyük ölçüde İslâm dünyasında kabul edilen kâinat tasvirinin terk edilmesiyle odu. Yani Immanuel Kant’ın “Kopernik Devrimi” dediği şey oldu Avrupa’da ilk önce. Kâinatın ya da evrenin merkezinde Dünya’nın olmadığı, Güneş’in sabit kaldığı, gezegenlerin onun etrafında döndüğü, bu gezegenlerden bir tanesinin de Dünya olduğu fikri Avrupa’da galip geldi. Kopernik Devrimi… Burada da modernleşen insanlar birileriyle alay etmek, karşılarındakilerin örümcek kafalı olduğunu söylemek için: “Hala dünyayı öküzün boynuzunda durduğunu sanıyor salak” gibi laflar söylüyorlar. Kendileri çünkü çok iyi biliyorlar Kopernik Devrimi’ni (!) İlk mektebe giden çocuklara öğretmenleri portakalı gösteriyor. Öğretmen bunun etrafında dönüyor falan filan diyerek bunları öğretiyor. Tamam, bu doğrudur yanlıştır; o ayrı hikâye. Fakat bu Kopernik Devrimi dolayısıyla olan şeyi anlamamız lazım. Bu olan şeyde, tabii ki İslâm Ortaçağı’ndan Hıristiyan dünyasına nakil olmuş felsefi yaklaşımlar, ta Antik Yunandan beri gelen bir takım faraziyeler, vesaire, vesaire, bütün bunlar rol oynuyor. Yani dünya merkezli bir kâinat fikri terk edildiği zaman modern insan kendini nasıl algılayabiliyor? Bunu bir anlamamız lazım. Modern insana göre artık dünya merkezde değilse ve sıradan bir gezegende yaşıyorsak üstelik… Giordano Bruno Kopernik Devrimi’nin geride kaldığını iddia ediyor, aslında sadece öyle Güneş Sistemi yok diyordu. Galaksiler var, vesaire… Bunları ilk söyleyen adamdı ve onu yaktılar. Giordano Bruno kazıkta can verdi, yanarak. Kilise hükmünü o şekilde verdi. Ama Galileo Galilei, “Tamam! Görüşlerimi geri alıyorum” dedi, ölümden kurtuldu. Yani “Dünya dönmüyor, efendim, sabit duruyor. Güneş, Ay onun etrafında dönüyor” dedi. Yani kabul etti. Ondan sonra insanlar tabii Galileo’yu temize çıkarmak için “Ama gene de dönüyor!...” dediğini falan ilave ederler. Onlar hepimizin sevdiği masalardır. Bu Kopernik Devrimi’nin hâkim olmasıyla beraber başımıza ne gelmiştir, önemli olan o. Kopernik Devrimi’nin palavra olduğunu düşünsen de herkesin içine bir kurt düştü. Yani Dünya kâinatın merkezinde değil! Eee? Alelâde bir yerdeyiz! Önemsiz! Önemsiz! Bulunduğumuz yerin önemi yok! Daha önemli yerler olabilir. Yani Dünya’da bulunmak kıymetli bir şey olmaktan çıktı. Çünkü Dünya’nın kendisi kıymetli bir şey olmaktan çıktı. Merkezde değil artık, en önemli yer değil. Bu, insanların kafasına bir kere girdi. Bunu bugün modern dünyayı oluşturan ikinci şey takip etti: Darwin. Evrim Teorisi… Bu sefer bunu tabii cerh eden, saçma bulan birçok şey oldu. Ama bir kere insanların kafasına, insanın tür olarak gelişme sonucunda doğmuş bir şey olduğu nakşedildi. Yani Darwin’in kuramının bilimsel değeri falan filan değil, ama insanların kafasına böyle bir şema nakşedildi. Kabul etse de etmese de insanlar bir kere mekteplerde okutulduğu için, ister istemez, sınıf geçmek için dahi olsa, onları doğru saymak zorundaydı. Kopernik’ten sonra başımıza gelen şey buydu. Neydi? Dünya önemli bir yer değil, insan da önemi bir şey değil! Ne yani! Maymunlarla ataları aynı, tek hücrelilerden gelişmiş gelişmiş böyle bir şey olmuş. Yani insan olmak öyle kıymeti bir şey değil, nihayet o da bir tür. Bu fikri içinde taşıyarak insan kendine nasıl bakabilir? Kendi hakkında bilinci nasıl edinebilir? Günah, sevap konusunda bir fikre varabilir mi? Hayır. “Ben de nihayet bir hayvanım. Bunun günahı sevabı ne olacak? Kedilerin günahı yoksa benimde günahım yok!” diye düşündü insanlar.

İsmet Özel'in Mardin-Kızıltepe'de yaptığı "Her Ferdimize İstiklâl" serlevhalı konuşmadan alınmıştır.

Konuşma metni için: http://www.istiklalmarsidernegi.org.t...

Konuşmanın tamamının videosu için:    • HER FERDİMİZE İSTİKLÂL  

Комментарии

Информация по комментариям в разработке