Âşık Ali Aslan ~ Bir Güzel Methedem

Bir güzel methedem ortadır boyu
Hekimhan’a bağlı Hacılar Köyü
Orta mahallede o yarin evi
Böyle bir güzelin derdi var bende

İcracı ~ Şehriban Kırıcı

***

Âşık Ali Aslan ~ Hekimhan/Hacılar Köyü

Aşık Ali ya da Dede Ali olarak tanınan Ali Aslan´nın gurbetlik, aşk-sevda, köy hasreti, sel baskını, ölüm, yoksulluk vb. temaları işlediği türkü, deme ve destanlarından oluşmuştur. Aşık Ali, 1916 doğumlu olup Körhasanoğulları Cılloğlar kabilesindendir.

Kapısının önü çevirme bostan
Acem ipeğinden giyerdi fistan
Yar sana yazmışsam böyle bir destan
Böyle bir güzelin derdi var bende

Hekimhan yöresi ve köyde söylenilen bir kısım türküyü mahalli sanatçı Kemal Keskin okumuş, özellikle de “Bir güzel metheden ortadır boyu/Hekimhan’a bağlı Hacılar Köyü” türküsünün tanınmasında, geniş kitlelere ulaştırılmasındaki rolü büyük olmuştur. Köy Yaşantısında Aşk-Sevda, Gurbetlik-Hasret, Kimi Olaylar ve Sosyal İlişkilerin İşlendiği Türküler.

Bir konak yaptırmış üçlü pencere
Önünden akıyor bir uzun dere
Yar sana yazmışam böyle bir destan
Böyle bir güzelin derdi var bende

Hacılar köyünden Aşık Ali’nin köyden bir kıza aşık olması, fakat bu sevdanın beraberliğe dönüşememesi üzerine günümüzden 45 yıl kadar önce yazılmış olduğu söylenir. Aşık Ali; eskiden eğitmenlik yapmıştır. Saz çalmasını ise Beykent Köyündeki dedesi Sazcı Hasan’dan öğrenmiş bir süre Cem ve görgülerde saz çalıp zakirlik yapmıştır.

Başına bağlamış siyah bir puşu
Daim bir nazı ile yapardı işi
Yeni onbeşinde değmişti yaşı
Böyle bir güzelin derdi var bende

Köyde kaynak kişilerin bir kısmı türküye konu olan ismini açıklamadıkları kadının hâla yaşadığını, bir kısmı ise vefat ettiğini söylemektedirler. Ancak, bir başka kaynak kişi ise bu türküyü, köye konar-göçer olarak geldiğini söyledikleri “Elekçi Veysel” in 22-25 yıl önce yaktığını belirtmektedir.

Bir sabah yarinen derdik ekini
Taramış zülfünü dökülmüş kekili
Yar seni sarmaya kimdir vekili
Böyle bir soruya güldü bu güzel

Ancak, bu anlatımın yanlış olduğunu türkünün 1960’lı yıllarda plak ve radyolarda aynı köyden sanatçı Kemal Keskin tarafından seslendirilip, geniş kitlelere ulaştırmasından anlıyoruz.

Hacılar Köyünde, destan tarzında yazılmış olan ve yörede “Deme” olarak adlandırılan, özellikle köy aşığı, Aşık Ali/Dede Ali’nin türküleri kuşaktan kuşağa aktarılarak yaşatılmaktadır.

Beni deli eden kaş ile gözdür
At kolun boynuma göğsümde gezdir
Ali’m hastalanmış bir muska yazdır
Yüzümü yüzüme sürdü bu güzel

Aşık Ali, köyün geçim şartlarının kıtlığı nedeniyle gurbete giden Hacılar köyünden sadece birisidir. O da diğer köylüleri gibi köyüne yaz aylarında gelir, harman işlerini bitirir, tekrar gurbete varır yolu. Öyle ki bu gençlerin köyde birisi vefat ettiğinde, nüfus azlığı sebebiyle defin işlerinde de güçlükler yaşamalarına yol açmıştır, destandan anladığımız kadarıyla.

Kaynak: Hekimhan-net