Abdülkadir Geylani / Kaderin Sırrı (Sesli Kitap)

Описание к видео Abdülkadir Geylani / Kaderin Sırrı (Sesli Kitap)

Abdülkadir Geylani / Kaderin Sırrı (Sesli Kitap)

#abdulkadirgeylani #seslikitap #kaderinsırrı #sesliterapi #seslisohbet #kadereitirazetmemek

Bu sohbette; Şeytanı yenilgiye uğratmak mümkün mü? Ölmeden önce ölmek ne anlama
geliyor? Kader nedir? Nefsin ıslahı için ne yapılmalı? Sıkıntı, yalnızlık ve korku nasıl geçer?
“Kalbi temiz olmak”, insanı kurtarır mı? Kaderde olan şeyler başa gelmeye başladığı zaman
ne yapmalıyız? Tevekkül ve ihlasın ölmesi ne demektir? Kadere karşı çıkan nefsi, Allah'ın
takdirine nasıl razı edebiliriz? Konularına değiniliyor.
Kader başa geldiği zaman gönderene kafa tutmak, inancı öldürür; Tevhid (Allah’ı
birleme) nurunu söndürür; tevekkül ve ihlâsı yok eder.
İman sahibinin kalbi, niçin ve neden oldu, gibi sözleri bilmez. Belki «şundan veya
bundan oldu», gibi yersiz lâfları da dile getirmez. Bildiği tek şey vardır, oda:
Baş üstüne, hoş geldi; safalar getirdi… diye karşılamaktır.
Nefis, tümüyle muhalefet safında durur. Durmadan niza çıkarır; daima karışıklık
ister. Onun ıslâhını dileyen, cihad ehli olsun. Ta şerrinden emin oluncaya kadar. O
nefis, şer içinde şerdir. Onunla cihad edersen emin olabilirsin. Neticede göreceksin ki,
hayır içinde hayır oluyor. Cihad devam ettiği müddetçe onu her iyiliğe uyar bulursun.
İbadetleri hoşlukla yapmaya koyulur. Ve bu uyarlık mükâfatı olarak şu İlâhî hitap ona
gelir:
«Ey mutmeinne (sakin, Hakka uyar) nefis, Rabbine dön. O, senden razı;
sen de ondan hoşnut olarak…» (Fecr/27, 28, 29)
Bu cihad sonunda, nefse itimat caiz olur. Çünkü, şerli yönü ıslâh olmuştur. Nefsi
halkın eline bırakma… Ta ki, mânevi pederi İbrahim’e (a s.) nisbeti yerinde olsun…
O ki, nefsi bir yana atmıştı ve herkesten ayrı tutmuştu. Şahsî hevesini söndürmüştü.
Boşlukta uçuyordu. Bütün varlığı ile sakindi. Her şey onu ateşten korumaya geliyordu.
Ama, onun bunlara aldırış ettiği yoktu. Allah’tan başka kimseden talebi yoktu.
«Onun hâlimi bilmesi, bana yeter» diyordu.
Çünkü tam teslim olmuştu. Hakkı ile tevekkül etmiş, Rabbin zatına sığınmıştı. İşte
bu sığınmadır ki.
«Biz ateşe: İbrahim’e yakıcı olma, serin ve selâmet üzre ol dedik.»
(Enbiya/69) mealinde gelen İlâhî fermanın inzaline sebep oldu.
Sabırlı kullara, Allah’ın bu dünyada hesapsız yardımı olur. Âhirette ise sayısız
nimetleri… Şu Âyet-i Kerime sözümüze şahittir:
«Sabırlı kulların mükâfatı bol ve hesapsız verilir.» (Zümer/10)

Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:
   / @spesifikay  

Комментарии

Информация по комментариям в разработке