SÜMMANİ İLE SEZAİ ATIŞMASI (YIL 1900 MART-NİSAN AYLARI)

Описание к видео SÜMMANİ İLE SEZAİ ATIŞMASI (YIL 1900 MART-NİSAN AYLARI)

Âşık-ı sadıkâneyiz ihyâyi derler bize
Cevâb-ı dürdâneyiz kün yayı derler bize
Ser verir gönül vermezem sen gibi katrelere
Bahr-i muhit dalgasıyam deryâyi derler bize
Sümmânî:
Sabâvât râhından beri sevdâyi derler bize
Aşk ile hemdem olmuşum hebâyi derler bize
Nerde bir ârif görürsem ben onun gulâmıyam
Ol sebebten ehl-i aşka fedâyi derler bize
Sezâî:
Ehl-i hüner ustasısan var bizim erkânımız
Ol sebepten ebkem etmez hasm için dehânımız
Şehr-i Kağızman söylenir yerimiz makâmımız
Âşıkanlar defterinde Sezâî derler bize
Sümmânî:
Halife-i rûy-i zemin ol mülki hakânımız
İsm-i Erzurum cellesidir vilâyet makâmımız
Kazai Narmandır bizim yurdumuz iskânımız
Mahlâsım Sümmânî amma gedâyi derler bize
----------------------------------------------------------------------------
Sezâî:
Seni bana bahr-i muhit dediler
Ben gavvâsım bahre dalmağa geldim
Armağan getirdim sedefli sazı
Ya verüben ya da almağa geldim
Sümmânî:
Beni saiil etti ol âb u dâne
Nasib gözesini bulmağa geldim
Bu aşkın nârına oldum pervâne
Sinem delik delik delmeğe geldim
Sezâî:
Şimdi bend ederim her bir civârın
Elinden azm eder ol ihtiyârın
Pâymâl ederim nâmûsun ârın
Seni taştan taşa çalmağa geldim
Sümmânî:
Sen hangi bâdeden olmuşsun sarhoş
Kâmil kelâmına vermedin mi gûş
Ben kardeş olanın hatırını hoş
Takátım yettikçe kılmağa geldim
Sezâî:
Sezâî avcıyım izin alırım
Söndürür alevin közün alırım
Şüphesiz elinden sazın alırım
Seni melûl yola salmağa geldim
Sümmânî:
Ne çok düştün Sümmânî’nin peşine
Adam odur mukîm kendi işine
Aşkın temrenini mermer taşına
Sâye-i Mevlâ’da çalmağa geldim
-----------------------------------------------------
Sezâî:
Bî-bahtlık olmasın gel gir meydâna
Gör hasmın nicedir bak bak Sümmânî
Bunca garipliğen kılmışam hürmet
Diyen var yok değil kalk kalk Sümmânî
Sümmânî:
Meşrebin görende ciğerim yandı
Eyledi yüreğim tak tak Sezâî
Ahvâlimiz her bir renge boyandı
Nâhak olsa olmaz hak hak Sezâî
Sezâî:
Pençe salar giribânın alırım
Neşter vurmaz amma kanın alırım
Şüphesiz elinden sazın alırım
Kaçarsın elimden çıplak Sümmânî
Sümmânî:
Meşrebi bozuğun şerrinden sakın
Ahlâklı adama ciğerler yakın
Eğer âşık isen şerefin takın
Sonra fayda vermez âh vah Sezâî
Sezâî:
Sezâî alevli köze benzersin
Mahatı yok müflis yoza benzersin
Aklı noksan fikri aza benzersin
Görmedim sen gibi sarsak Sümmânî
Sümmânî:
Sümmânîyem kûh-ı kaf lâzım değil
Avari harice saf lâzım değil
Hünerin izhâr et laf lâzım değil
Ötme leylek gibi lak lak Sezâî
----------------------------------------------------
Sezâî:
Bizler mest olmuşuz aşk ocağında
Bize gayrı demde köz lâzım değil
Garipliğen bunca rayet eyledim
Müşkülün hâlleyle söz lâzım değil
Sümmânî:
Kerbelâ cengine çekerim mâtem
Velâkin bizim için cüz lâzım değil
Hünerin izhâr et göster dembedem
Bunca cilve edâ nâz lâzım değil
Sezâî:
Hiç edem yanımda kadrin kıymetin
Mahpûs olur senin sözün sohbetin
Sanarım yok olur şanın şöhretin
O bana el verir saz lâzım değil
Sümmânî:
Eğer bir hünerde elin yok ise
İnci mercân gevher la’lin yok ise
Yoklarım kovanı balın yok ise
Kenardan köşeden vız lâzım değil
Sezâî:
Sezâî elinden çekersin azâb
Nice âşıklara vermişim itâb
Eğer ki vermezsen sözüme cevap
Yırtarım başında bez lâzım değil
Sümmânî:
Sümmânî’yem yeni meydân isterim
Velâkin bu söze burhân isterim
İhlâsına sahip insan isterim
Rumuzu elifli boz lâzım değil
-----------------------------------------------------
Sezâî:
Fakir iken bir hırsızlık eyledim
Darıyı boşadım Âşık Sümmânî
İşitip sahibi tezden ulaştı
Yarıyı boşadım Âşık Sümmânî
Sümmânî:
Cümlemiz gedâyı lutfuna muhtaç
Dedim örtüneyim kanaatten taç
Yumurta dediler sesime ilaç
Sarıyı boşadım Âşık Sezâî
Sezâî:
Âşık lâzım benlen bahre dalmağa
Seyyâh olup menzilinde kalmağa
Merâm ettim ben bir petek çalmağa
Arıyı boşadım Âşık Sümmânî
Sümmânî:
Pîr elinden caba gelir bâdemiz
Bize sahip olur Âl-i Âbâmız
Nefes almaz kurum tutmuş sobamız
Boruyu boşadım Âşık Sezâî
Sezâî:
Sezâî eliyle girdâba düştü
Ciğerim hûn oldu bağrım tutuştu
Senin kem sözünden bu karnım şişti
Geriyi boşadım Âşık Sümmânî
Sümmânî:
Sümmânî’yem vasf ederim zamirim
Kem kelâma rûhsat vermez amirim
Ağzın değdi murdar oldu peynirim
Deriyi boşadım Âşık Sezâî
-------------------------------------------------------
Sezâî:
Seni bana huyu salim dediler
Anlamağa tahkikâta gelmişim
Şakadır her sözüm değildir gerçek
Konuşmağa muhabbete gelmişim
Sümmânî:
Dersi ta eylerim eyyâm-ı va’zdan
Vefâ umulur mu bu hilebâzdan
Marifet aranmaz her aklı azdan
Akıl için ben hizmete gelmişim
Sezâî:
Neşter vurma damarıma kanıma
Leke konar şerefime şânıma
Sebep olma elimdeki nâmıma
Ben derdimi müracata gelmişim
Sümmânî:
Kabuliyet vardır emdiğim şirde
Ne edem bu taksim Hazreti Pîrde
Ben bir selim sen bir kumsun bu yerde
Eseflenme şerefâte gelmişim
Sezâî:
Sezâî eline verdin âlemi
Bundan böyle ferâh söyler kelâmı
Komşuların vardır size selâmı
Şehrimize ben dâvete gelmişim
Sümmânî:
Davete ne lâzım gedâi Sümmân
Elinden ne gelir Mevlâdan ihsân
Ârif-i billâhtır Hacı Kağızman
Zaten onu ziyârete gelmişim #aşıksümmani, #nusrettoruni, #atışma

Комментарии

Информация по комментариям в разработке