Belirsizlik Kaygı Hiçlik

İnsanın en nefret ettiği duygudur belirsizlik. Bilinç yapısı asla belirsizliği kabbulenemez, bu nedenle tanımlayamasa da, kavrayamasa da, belirleyemese de herşeyi tanımlanabilir, kavranabilir, belirlenebilir görmek ister. Biİinci belirsizliğe katlanamaz çünkü.
Belirsizlik varsa kaygı ortaya çıkar: Anksiyete. Kaygı korkudan farklıdır. Korku ne denli büyük olursa olsun katlanılabilir, üstesinden gelinebilir bir duygudur, kaygılar ise asla!
Deprem korkusu atlatılabilir, ama depremin yol açtığı kaygılarla neredeyse başa çıkılamaz.
Korku nedir, kaygı nedir, bu soruların yanıtlarını bilmek, ve bu yolla benliğimizi güçlendirmek. zorundayız.
Belirsizliğin insan tinine verdiği en önemli hasarlardan biri, güvenlik duygusunun sarsılması ve böylelikle geleceğe inancının yok olmasıdır: Hiçlik.
Nereden geldik sorusunun anlamı kaybolur bu durumda, nereye gidiyoruz sorusu önem kazanır: hiçliğe.
Dinsel öyküler insanı tam da bu aşamada ele geçirirler; birer teselli aracı, birer sakinleştirici olarak hiçlikle bilincin arasına girerler.
Bu söyleşide, bu tinsel sorunlarla başetmenin yolları üzerine konuşacağız.
İnsanın bu sorunlarla başetmesi için daha ussal, daha seküler, n azından daha sağlıklı, daha verimli başka çareler var mıdır? Varoluşun anlamlandırma kapasitemizi nasıl geliştirebiliriz, hiçlik kuyusuna düşmemizi engelleyecek önlemleri nasıl alabiliriz?
Kendimizi incelemek zorundayısz, güçlü ve zayıf yanlarımızla kendimizi. Bu söyleşide işte bunu yapmaya çalışacağız.

Not: Söyleşileri sürdürebilmek için desteklerinizi bekliyoruz, lütfen kanalımıza "abone" ve "üye" olmayı unutmayınız!

Katıl butonu için:
   / @ducanecundiogluresmikanal  

Düzenli dersler için:
https://felsefedersleri.com