GÖLALAN ŞELALESİ Şehre Yakın Muhteşem Bir Doğa Harikası - Doğal Havuzlar #4

Описание к видео GÖLALAN ŞELALESİ Şehre Yakın Muhteşem Bir Doğa Harikası - Doğal Havuzlar #4

Merhaba Arkadaşlar,
Bugün sizlerle beraber şehir merkezine bu kadar yakın olup, yine de gizli kalmış ve çoğu kimsenin böyle bir güzellikten haberi bile olmadığı yere gidiyoruz.
Samsun Canik ilçesi sınırları içindeki Gölalan Şelalesi.
Keyifli seyirler.

Gölalan Şelalesi, şehir merkezine 18 kilometre uzaklıkta olup, ziyaretçilerine görsel şölenin yanı sıra doğa yürüyüşü, dağcılık, piknik ve foto safari gibi pek çok imkân sunuyor. Doğa tutkunları şelaleye büyük ilgi gösteriyor. Özellikle hafta sonu cumartesi ve pazar günleri şelalenin yakında uzun araba kuyrukları oluşuyor. Bazı vatandaşlar şelale yakında ormanın içerisinde veya derenin içinde piknik yapmayı tercih ederken, bazı vatandaşlar yürüyüş yapıyor, bazı vatandaşlar da şelalenin altındaki göle girerek buz gibi suda serinliyor.
Gölalan Şelalelerine ulaşım, Samsun merkeze yakın mesafedeki Gölalan Şelalelerine, Eski Samsun-Asarcık karayolu üzerinden asfalt yolla Gölalan köyü üzerinden ulaşılmaktadır. Ulaşım Yolu asfalttır. Belli bir yerden sonrası ise yeni yapılan beton yoldur.
Gideceğimiz yer Samsun şehir merkezine 18 kilometre. Yol yaklaşık yarım saat sürüyor. Yol manzarasıyla birlikte size Samsun’un tarihi hakkında kısa bir bilgi vermek isterim. Yolumuz biraz uzun. İlk önce Samsun adından başlayalım. Samsun isminin kökeni diğer Anadolu Kentleri gibi Anadolu’nun ilk yerleşimcileri olan Luviler’den gelmektedir. Sonundaki “sos” takısı bize bunu gösteriyor. Tıpkı diğer Luvi kentleri olan Efesos, Halikarnassos, Iasos, vs gibi Amisos’da Luvice bir isimdir. 12. yüzyıllardaki Türk kaynaklarında isim Samsun olarak geçmekte. Aynı dönemdeki yabancı kaynaklarda ise kentin adı Sampson olarak kaydedilmiş. Gerek Samsun, gerekse Sampson kelimelerinin Amisos’dan evrildiği tahmin edilmekte.
Yerleşim geçmişi MÖ 60.000 yılına dek uzanan Samsun'a yerleşen ilk topluluk MÖ 5000-3500 arasında buraya gelen Kaşkalardır. Kaşkaların ardından Hitit dönemini yaşayan şehir MÖ 1182 Frigler tarafından ele geçirilmiş ve tahrip edilmiş.
MÖ 7. Yüzyılda Miletoslular artan nüfusları ile Samsun’la birlikte Karadeniz’de muhtelif koloniler kurmuş. Samsun’da ilk defa ticari yönden hızla gelişmiş. Karadeniz kıyısındaki yaklaşık 90 Milet kolonisi henüz emporion seviyesine yükselememişken Samsun ticari merkez halini almış.
MÖ 546'da ise Lidya Kralı Kroisos ile Pers İmparatoru II. Kiros arasında geçen savaş sonrası neredeyse tüm Anadolu ile birlikte şehir Pers hâkimiyetine girmiştir. Perslerin ardından MÖ 331 yılında Makedon İmparator Büyük İskender’in Persleri Gaugamela Muharebesi'nde yenilgiye uğratmasıyla şehirde Makedon hakimiyetine girmiş. Ardından Roma, Roma’nın gücünü kaybetmesiyle Ceneviz kolonisi hâline gelmiştir.
Samsun 1422 yılında Osmanlı hâkimiyetine girmiş ve o günden itibaren Türk toprağı olarak kalmış. Türkiye'nin kurulmasına dek uzanan ve 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışıyla başlayan sürecin başlangıç durağı olması nedeniyle özel bir konumu bulunan Samsun "19 Mayıs Kenti" olarak anılmakta ve 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'na ev sahipliği yapmaktadır.
Bunları anlatıyorum ama yolda sıkılmamanız için. Bu kısa tarihi bilgiden sonra gelelim Gölalan Şelalesi’ne.
Gölalan Şelalesi’nin doğal bir güzelliği olduğunun altını çizen vatandaşlar şunları söylüyor.
“Burası çok güzel ve hoş bir yer. Birçok insan buraya gelerek huzur buluyor. Yine de pek fazla insan burayı bilmiyor. Aslında buranın daha çok bilinmesi gerekiyor. Gerekli tanıtımlar yapılırsa daha çok ziyaretçi geleceğine inanıyorum. Ayrıca çevre düzenlemesinin yapılması konusunda da yetkililerden yardım istiyoruz.
İnsanların burayı mutlaka görmesi lazım. Bir de çok fazla insanın olmadığı zamana denk gelirseniz o zaman daha çok keyif alırsınız. Burada şelalenin görüntüsü ve suyun sesi bile insanı cezbetmeye yetiyor”.
Kiraz ağaçları, doğası ve merkezindeki asırlık selvi ağaçlarıyla Samsundaki Gölalan köyü bu şelalelere ev sahipliği yapmaktadır.
Şelaleler Gölalan Köyü’nün yakınındaki dere yatağı üzerinde bulunmaktadır. Yakın mesafedeki vadiye yaya olarak inmeniz ve dere boyunca yürümeniz gerekmekte. Zaman zaman dere içerisinden geçmek zorunluluğu olacağından kıyafet ve ayakkabı konusuna dikkat etmeniz gerekmektedir.
Şelalele köye çok yakın mesafede. Yaklaşık 10 m'den akan suyun haşmeti ve etrafındaki büyük kayalar fotoğraf tutkunlarının aradığı cinsten. Tertemiz ve berrak olan bu akarsuya ve gölete girip serinlemek ise hayatın başka bir tadı olsa gerek.
Derenin yukarsında aracını park edebileceğiniz büyükçe bir alan var. Buradan dereye inerek derenin içinden veya yan tarafından ilerleyerek Şelale’ye ve gölete ulaşabilirsiniz.
Buranın gün boyunca keyfini çıkarıp dönmenizi tavsiye derim. Yalnız buraya gelirken yiyeceğinizi, içeceğinizi, masa ve sandalyenizi getirmeyi unutmayın. Burada hizmet alabileceğiniz her hangi bir tesis vs bulunmamakta.
Dere boyunca derenin içine masa ve sandalye atıp piknik yapanlar var. Derenin yanında yine mangal yapanlar var.

Music by Oleksii Kaplunskyi from Pixabay.

Комментарии

Информация по комментариям в разработке