CÜREK - (Sabahat Akkiraz - Kara Tren Yol Alıyı Cürekten)

Описание к видео CÜREK - (Sabahat Akkiraz - Kara Tren Yol Alıyı Cürekten)

Unutulmaya Yüz Tutmuş Bir “Maden Sitesi”: Cürek

Elifnaz Durusoy, Arş. Gör. YTÜ Mimarlık Bölümü
Ebru Omay Polat, Yrd. Doç. Dr. YTÜ Mimarlık Bölümü

Ülkemizde 1930’lardaki kendi kendine yeten bir sanayi oluşturma politikasıyla açılan işletmelerden biri de Cürek’teki demir madenleri. Madende çalışacaklar için tasarlanan konutların bulunduğu yerleşke, “modern şehircilik anlayışıyla yapılmış” olması nedeniyle geçtiğimiz senelerde tescillenmiş. Dışarıdan bakanın “Paris gibi bir yer” olarak tanımladığı Cürek’i ele alan yazarlar, alanın korunması ve kullanılması arasında karşılıklı yarara dayanan, dengeli ve sağlıklı bir ilişki bulunması gerekliliğine dikkat çekiyor.
……..
Türkiye’deki on altı dünya mirasından biri olan “Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası”na ev sahipliği yapan ilçe merkezine yaklaşık yirmi kilometrelik bir mesafede konumlanan Cürek, Divriği’deki madenlerde çalışan işçiler için Kilisecik Dağı mezrasında kurulmuş. Biçimlenişi maden işçilerinin yaşam kalitesini artırmak ve üretim verimliliğini desteklemek olan bu “maden sitesi”; bahçeli konutlar, tam teçhizatlı ve devamlı doktorlu bir hastane, ilkokul, misafirhane, muhtarlık, müdüriyet binası, cami, market, atölyeler, postane, işçi yemek ve yatakhaneleri gibi birimlerden oluşuyor. Açık ve kapalı sinema salonları, çocuk oyun alanları gibi sosyal amaçlı mekânlar ile tenis kortu, olimpik ölçülere sahip bir yüzme havuzu, basketbol, voleybol ve futbol sahaları içeren spor tesisleri gibi kentsel donatılar da içeren Cürek, yapımına başlandığı 1938’den terk edildiği 1980’lere dek yeni yapı ve donatıların eklenmesiyle büyümeye devam ederek başta Divriği olmak üzere yakın çevre yerleşimleriyle sosyal ve kültürel ilişkilerini de geliştiriyor. Belirtilen özellikleri dolayısıyla geçmişte kendi kendine yeten ayrıcalıklı bir yerleşke olan Cürek, günümüzde ise ne yazık ki unutulmaya yüz tutmuş bir durumda!
Arazi çalışmamız kapsamında şans eseri Cürek’i gezmek için uygun, güneşli bir güne uyanıyoruz. Ulaşılması oldukça güç bir konumda yer alan Cürek’e giden herhangi bir toplu taşıma servisinin olmaması sebebiyle Divriği Belediyesi’nin bizler için tahsis ettiği aracımıza biniyor ve yola koyuluyoruz. Bir yanımızda demiryolu kalacak şekilde, isimlerini sonradan öğrendiğimiz Salavat Tepesi, Derin Dere, Paşüncük, Ceplaseri, Purunsur ve Murmana’yı geçerek ilerliyoruz. Divriği ilçe merkezinden çıktığımız bu bilinmezlik yolculuğunda gördüğümüz her yerleşimde “Geldik mi?” diye heyecanla soruyoruz! Dip Silo olarak adlandırılan son tepeyi de tırmandıktan sonra nihayet bölgenin eğimli yamaçlarından birine kurulan Cürek’e varıyor ve merak içerisinde keşfe başlıyoruz…
Kültür zenginliğinin yaşam yoksunluğuna dönüştüğü kıraç bir arazi burası. Yerleşkede göze çarpan unsurların başında toprak tonların hâkim olduğu bir renk uyumu geliyor. Yöreye özgü topoğrafya ile coğrafyanın bozkır bitki örtüsü de destekliyor bu görsel ilişkiyi. Gerek şehircilik gerekse mimari düzenlemeler açısından basit ve yalın nitelikler taşıyan binalardan oluşan yerleşimde yürüyerek keşfe başlıyoruz. Geçmişte bekçiden özel izinle veya yerleşkede ikamet eden bir tanıdık onayıyla girilebilen Cürek’te insana dair herhangi bir iz olmaması garip geliyor ilk başta. Ancak alanı gezdikçe erken Cumhuriyet dönemi niteliği taşıyan bu yerleşkenin bütüncül yapısına hâkim olmaya başlıyor, dönemin mimari anlayışını yansıtan işçiliğe hayran kalıyor, hiçbir detayı atlamadan fotoğraflamak istiyoruz.
İlk durağımız okul olduğunu tahmin ettiğimiz bakımsız bir yapı oluyor. Çevresindeki peyzaj düzeni ve giriş kapısının yanındaki “Maden İlkokulu” yazısı, insanı Cumhuriyetin erken yıllarının heyecanıyla buluşturuyor. Aralık kapıdan içeri giriyoruz. Boş derslikler, darmadağın sıralar, tozlu kitaplar bizi geçmişin derinliklerine götürüyor.
“İlkokulda 25 yatılı talebe vardı. Bunlar civar köyler halkındandı ve her şeyleri idare tarafından parasız olarak temin edilirdi. Bina 110 mevcutluydu ve 5 sınıfa göre çifte tedrisat usulü takip ediliyordu. Okulda bir başöğretmen üç de öğretmen vardı.”
İleride bir, en fazla iki katlı, bahçeli harap yapılar görüyor ve onlara doğru yönleniyoruz. Yerleşkenin merkezinde konumlanan idari ve sosyal binaları çevrelercesine yamaca sıralanmış bu sarı renkli yapıların maden işçilerine ait konutlar olduğunu düşünüyoruz Konutların birbirlerine paralel şekilde inşa edilmiş dörtgen yerleşim şemaları, marsilya tipi kiremit örtülü kırma çatıları ve herhangi bir süsleme ya da bezemenin olmadığı yalın cephe düzenleri dikkatimizi çekiyor. Merakla birkaçının içine de giriyoruz. Çoğunun üç-beş basamakla çıkılan bir sahanlık, genişçe bir giriş mekânı, salon, odalar, ufak bir mutfak ve tuvaletten oluşan oldukça mütevazı bir plan kurgusuna, fakat merkezî ısıtma sistemine sahip olmaları dolayısıyla dönemi için oldukça gelişmiş bir altyapıyla donatıldığı sonucuna varıyoruz.
Devamı Yorumlarda...
#cürek #divriği #karatren #sabahatakkiraz

Комментарии

Информация по комментариям в разработке