Kardeşlerim biraz da müsaade ederseniz, Bağımsız Türkiye Partisi'nin Genel Başkanı olarak; benim tezim olan Milli Ekonomi Modeli’ne temas etmek istiyorum. Ben bu ülkenin has vatandaşıyım. Eğitimimi komando kamplarında aldım. Erciyes kampında, kop kampında. Kop’ta ben reistim. Birinci reisimiz, Allah rahmet eylesin Kürşat Karanis’ti. Beni iyi dinleyin. Ben, her hareketin içinden geliyorum ve her hareketin ruhuyum, özüyüm. Anlaşıldı mı?
Sevgili kardeşlerim, o günden bugüne, Türkiye’nin büyük ideallerle, çok büyük bir devlet olmasını istemenin yanında; Türkiye merkez olarak bir blok oluşturmasını ve onun etrafında devletlerin buluşmasını istiyorduk, temennimiz buydu. Özellikle de Türk dünyası beraber olalım, diyorduk. Ama gelin görün ki ayakları üzerinde durabilen bir ekonomiyi hayata geçiremediğimiz için, her dönem borçlu çıktığımız için; böyle bir yaşantıya kavuşamadık. Ben de oturdum, yıllarca düşündüm taşındım; bir model ortaya koydum. Niye? Çünkü bu model eğer bizi ayağa kaldırırsa, Türkiye insanlığın merkezine gelir. Türkiye’nin insanlığın merkezine geldiği dönemde, öyle bir blok oluşur ki, o blokta; can emniyeti, mal emniyeti, namus emniyeti, din ve vicdan emniyeti doya doya yaşanır. Onun için, böyle bir dünyaya bütün insanlık hasret. Biz, bunu hayata geçirecek bir Türkoğlu olacağından ‘bir Türk dünyaya bedeldir’ diyoruz. Bundan diyoruz, atma demiyoruz.
Sevgili kardeşlerim hatırlarsanız Rusya tanklarını 150 dolara sattığı günler vardı; rızkını kazanabilmek için Türkiye’ye sığınan kadınlar, erkekler vardı. Hatırlıyorsunuz değil mi? Bakınız Rusya o günden nereye geldi? Nereye geldi, gördünüz mü? Nereye geldi? Dünya lideri oldu. Putin’i Amerikan dergileri, gazeteleri dünyanın lideri ilan etti. Niye? Putin diyor ki “Ben, Haydar Hoca’ya uydum. Dünyanın Haydar Hoca’ya ihtiyacı var” vallahi, aynen bunu söylüyor. Yetmedi, yetmedi Rusya’nın Haydar Hoca’ya ihtiyacı var. Ben onun Duma’sında 5 saat tezimi anlattım. Sevgili arkadaşlar bakınız, bu tezden ne anlamışlar? Burada bunların ilim adamlarından birkaç tanesinin görüşlerini özetleyeyim. Milli Ekonomi Modelinin ne olduğunu, Lebedev “Rusya’nın Milli Ekonomi Modeli’ne olan ihtiyacı sonsuzdur. Ben dünyanın bir numaralı iktisat matematikçisiyim”. Bunu kim diyor? Prof. Dr. Lebedev. “Ben dünyada bir numaralı iktisat matematikçisiyim. Bu konuyu benden iyi bilen yoktur. Milli Ekonomi Modeli’ni kongrelerde çok okudum”, hemen hemen bizim bütün kongrelere katılmış bir arkadaş. Ben de niçin katıldığını hep düşünür dururdum. Meğer bir görevli olarak geliyor. “Bu tezde esrarengiz kodlar var. Her okuyuşta yeni bir kod ile karşılaşıyorum. Modelde meseleleri çözen, problemleri halleden pek çok kodlar saklıdır. Üstelik sadece bugüne değil, geleceğe de ışık tutan kodlar var. Rusya'nın buna ihtiyacı sonsuzdur”. Sevgili arkadaşlar, yani nefsimize pay çıkmak için bunları söylemiyorum; bir Türkoğlu olduğu için bunları söylüyorum. Daha var ama bütün bunlarla devam etmeyelim. Bir de Lisiçkin denilen iktisatçı bir arkadaşımız bana o gün Rusya'da, Rusya dinsiz diyorsunuz değil mi, ben Rusya’nın Duma’sında cemaatle namaz kıldım. İmam oldum, arkadaşlarım arkamda cemaat oldu. Saygı gösterdiler, hürmet ettiler. Dedim, bir dahaki gelişimde meclisinizde mescit istiyorum sizden. Volkonski, bana “Evet, lazım” dedi. Madem hak, hürriyet, İnsan haklarından bahsediliyor; o da burada olması lazım. At sahibine göre kişner.
Sevgili kardeşlerim biz bu işi biliyoruz. Biz bu işi biliyoruz, derken; dünyada bu işi bilen tek adamım ben. Sevgili kardeşlerim, el ele verelim, bu işi halledelim. Neden diyeceksiniz, sevgili arkadaşlar. Bakınız, 2002 seçimlerine çıkıyoruz ben “Ey milletim 24 saatte bu işi hallederim” dediğimde herkes bana güldü. Bu sefer, lan dedik, herhalde biz yanlış bir şey konuşuyoruz. Ama vallahi de ben 24 saate bu işi hallederim billahi de. Getirsinler, ispatını yapayım. Koysunlar beni, 6 ayda ellerine yeni bir Türkiye vereyim. Endişeniz olmasın.
Ama ben bunu arkadaşlar ne hikmetse kamuoyuna anlatamadım. Anlatıyorum; bir fitne rüzgârı bir taraftan geliyor, diğer fitne rüzgârı öte taraftan geliyor. Arkadaşlar, niçin bu kadar fitne çıkartıyorlar biliyor musunuz? Eğer Haydar Hoca’yı millet tanırsa, daha bizi tanımaz. Bütün mesele burada; benlik davası, benlik davası. Onun için onlara ben dedim ki “Korkmanıza gerek yok. Ben size danışmanlık yapayım, bir kuruş da maaş almayayım. Bu ülkeyi kalkındırmak için el ele verelim, başaralım”. Gene kaçtılar. Niye? Sayın Başbakan’a bunu söyledim.
Bu metnin devamı ve diğer videoların metinleri için web sitemizi ziyaret ediniz.
https://profdrhaydarbasenstitusu.org
Информация по комментариям в разработке