Taçsız Kral AYHAN IŞIK belgeseli...

Описание к видео Taçsız Kral AYHAN IŞIK belgeseli...

Yeşilçam onunla açtı gözlerini... Şaibeli ölümünün ardındansa binlerce sevenini arkada bırakıp türk sinemasını ışıksız bıraktı... Yakışıklılığıyla duruşuyla her kadını etkileyebilen ama asla karakterinden ödün vermeyen efsaneydi o. Ayhan Işık tahta kaşık bütün kızlar ona aşık tekelemesi kadınların onu ne kadar sevdiğinin de bir göstergesiydi ama onun gözü sadece işinde oldu... Yılmaz Güney tarık akan türkan şoray hülya koçyiğit gibi bir çok usta ona hayranlıklarını sürekli dile getirdi ve bundan hiç gocunmadılar.
Bu hikaye sadri alışğın en yakın dostunun, İş yerine sürekli erken gelen dakik takıntılı yıldızın, yılmaz güneyin saygıda kusur etmediği adamın, ingiliz kemalin, kara haydarın, cingöz recainin, küçük hanımefendinin ince bıyıklı bıçkın delikanlısının kısacası yeşilçamın en tepesinde yer alan taçsız kral ayhan ışığın hikayesi...
Türk sinema oyuncusu, yapımcı, yönetmen, senarist, ses sanatçısı ve ressam…
hayatı boyunca 200'e yakın filmde rol aldı… İncecik bıyığı ve karizmatik gülüşü ile ona hayran olmamak mümkün değildi… Tüm erkekler onun gibi olmak istiyor, evinin posta kutusuna her gün yüzlerce aşk mektubu geliyordu.
Kadın hayranlarının sevgisi sınır tanımıyor, canlandırdığı karakterlerin rol gereği filmde ölmemesi için yapımcıyla ayrı sözleşme imzalıyordu.
Hollywood’a giden ilk Türk oyuncu olma özelliğini taşıyor, hayatında ne kadar acı varsa, azmiyle de bir o kadar başarılarla dolduruyordu. Vefatının sonuna kadar her zaman başrolde oynayan Ayhan Işık’ın 50 yaşındayken hayata veda edişinin üzerinden 41 yıl geçti… Ayhan Işık’ın hayatı hep beklenmeyen sürprizlerle doluydu. Aynı bugün bile soru işareti olarak kalan ani vefatı gibi…
Gerçek adı Ayhan Işıyan… 5 mayıs 1929’da iki katlı tarihi bir Rum evinde baharın en güzel günlerinde İzmir’de dünyaya açmıştı gözlerini . Geniş bir aileye sahipti. ailesinin 6. Çocuğu olarak dünyaya gelmişti. Kendisinden büyük 5 kardeşi daha vardı… Ayhan, kendisinden hep ‘Işıyan Ailesinin tekne kazıntısı’ olarak bahsederdi..
Doğduğu evde sadece 4 ay yaşadı. Ayhan daha bir yaşını doldurmadan Işıyan ailesi İstanbul’a taşındı….
Ayhan, hayatına kazınan en büyük acıyı yaşadığında altı yaşında küçücük bir çocuktu. Babası Abdülkerim Bey’i çok küçük yaşta kaybetmişti. Bundan sonra hafızasında tüm yaşamı boyunca babasıyla geçirdiği kısacık zamanın anılarını aradı. Onu yıllar sonra verdiği bir röportajında şöyle anlatıyordu:
"Altı yaşındayken babasız kaldım. İlkokulu Bomonti'deki 44. Okul'da bitirdim. Ortaokula başladığım günlerde Babıali'ye geldim. Çünkü okula gidebilmek İçin çalışmak zorundaydım. Gazete ve dergilerde hikaye ve kapak resimleri çizmeye başlamıştım. İlk kazandığım parayı sanki dünmüş gibi hatırlarım; 14 lira. Eve koşup anneme verdiğim bu müjdeyi hiç unutmam. Yaz tatilinde Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası'nda kırık şişe kontrolörlüğü yaptım. Haftada 25 lira alıyordum. Vapurla gidip gelirken boş durmuyor, mecmuaların ısmarladıkları ve illüstrasyon denilen renkli resimleri çiziyordum. Şirket-i Hayriye'nin 63 numaralı Sütlüce vapuru, sanki benim resim atölyem olmuştu!"
Ayhan, babasının ardından Abisini kaybettiğinde de henüz 12’sindeydi. Abisi, onun için her zaman rol modeldi. O dönemlerde yeni parlayan bir meslek olan Grafik Tasarımcı olan abisini, özellikle resim konusunda örnek alıyordu.. Bu ölüm küçük Ayhan’ı çok sarsmıştı. Ve abisininde gönül verdiği gibi daha çok resim yapmaya, karikatür çizmeye başladı.
Lise döneminde şair ve yazar Mahir İz, Salah Birsel ve Rıfat Ilgaz gibi usta isimlerden öğrenim gören Ayhan'ın okul arkadaşlarından bazıları da senarist Safa Önal, karikatürist Ferruh Doğan ve ressam - karikatürist Semih Balcıoğlu'ydu. Yani ressamlığa gönül vermesi artık kaçınılmazdı…
Bir süre İstanbul Darphanesi'nde ressamlık yapan Ayhan, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'nden 1953'te mezun oldu. Resim en büyük hatta tek büyük aşkıydı… Bir an önce Paris’e gitmek bu işin eğitimini almak istiyordu.
Kazanacağı şöhretten henüz bi haber olan Ayhan’ı oyunculuk macerasına atılması da tamamen arkadaşları yüzünden oldu. Yüzünden diyoruz çünkü Ayhan o kadar ressam olmak istiyordu ki oyunculukla ilgili hiçbir hevesi yoktu. Bu yüzden arkadaşlarının Hollywood starı Clark Gable'ye benzettiği Ayhan’ın başvurusu kendisinden gizli yapıldı ve seçmelere arkadaşlarının zoru ile gitti… yarışmadaki derecesinin ardından, Işıyan soyadını Ermeni kökenli çağrışımı yapması nedeniyle "Işık" olarak değiştirdi. Ayhan Işık markasının ilk temeli atılmıştı.
Her şey tam olarak böyleyken Jüri Ayhan Işık ve Belgin Doruk’u seçti. Ayhan’ın Hayatı bambaşka olacaktı!..
“ ….Bütün bu hayatımı Sezai Solelli’ye borçluyum. O olmasaydı, Bab-ı Ali’de yırtık pabuçla dolaşan ressam olmasam bile resmi bırakmayacak, bugünkü halimi görmeyecektim. Niyetim Sururi gibi Amerika’ya gitmekti. Orada ressamlık yaparak geçinmeyi aklıma koymuştum.”

Комментарии

Информация по комментариям в разработке