Atatürk'ü Ziyaret Eden Devlet Başkanları | İngiltere Kralı, Yugoslav Kralı, Ürdün Kralı, İran Şahı

Описание к видео Atatürk'ü Ziyaret Eden Devlet Başkanları | İngiltere Kralı, Yugoslav Kralı, Ürdün Kralı, İran Şahı

Atatürk'ü Ziyaret Eden Yabancı Devlet Başkanları #Atatürk
Türk kökenli Kaçar hanedanını devirerek kendi hükümranlığını ilan eden Rıza Pehlevi, 1925 yılından itibaren ülkedeki tek kudretli kişi olarak kendi idaresini kurdu. İçeride yaptığı pek çok reform ve politik değişimlerin yanında dış politikada da geleneksel sorunlarla uğraşmak zorundaydı. Hiçbir zaman tam anlamıyla başarılı olamadığı tam bağımsız bir İran yaratma düşüncesi, saltanatı boyunca takip ettiği temel politikası idi.

Rıza Pehlevi’nin Türkiye ziyareti iki dünya savaşı arası dönemde, bağımsız devletler olarak var olmaya çalışan Türkiye ve İran’ın, birbiri ile yakınlaşma çabalarının somutlaştığı önemli bir diplomatik olaydır. Ortadoğu’da istikrar arayışlarının belirleyici olduğu ve iki ülkede geniş kapsamlı modernleşme süreçlerinin uygulandığı bir dönemde, Türkiye ve İran’da yeni kurulan rejimlerin, geçmişten gelen gerginlikleri giderme konusundaki iradeleri, karşılıklı ilişkilerdeki sorunların aşılmasını sağlamış, böylelikle Rıza Pehlevi’nin 27 gün süren uzun ziyareti mümkün olmuştu.

Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesi ile birlikte ihraç mallarının Türkiye üzerinden taşınması ve özellikle demiryolu ağlarının birleştirilerek kara taşımacılığının geliştirilmesi, Kuzey İran ticaretinin Sovyet Rusya etkisinden kurtarılması için zorunlu çabalar olarak görülüyordu. Bu aynı zamanda Türkiye ziyaretinin temel amaçlarından biridir.

İngiltere Kralı VIII. Edward İstanbul’a gelirken uğradığı Çanakkale’de 3 Eylül 1936 günü şehit mezarlıklarını ziyaret etmiştir. İngiltere Kralı Edward’ın özel yatı Nahlin 4 Eylül 1936 günü Dolmabahçe önüne demir attı. Kral Edward İstanbul’a geldiği zaman, yatından bir motora binerek Dolmabahçe Sarayı’na yanaştı. Atatürk rıhtımda O’nu bekliyordu. Deniz dalgalı idi ve kralın bindiği motor inip çıkıyordu. Kral rıhtıma çıkmak istediği bir sırada eli yere değdi ve tozlandı. O sırada Atatürk de Kral’ı rıhtıma almak üzere elini uzatmış bulunuyordu. Bunu gören kral bir mendille elini silmek istediği bir anda Atatürk:
- Vatanımın toprağı temizdir, o, elinizi kirletmez! Diyerek, Kral’ı elinden tutup rıhtıma çıkarıverdi.

Kimse farkında değildi ama, Türkiye gezisinde Wallis Simpson adındaki bu bayan da, Kral’ın heyetindeydi. Mustafa Kemal’in “keskin” gözleri, bu detayı atlamadı. İstanbul Moda’daki deniz yarışlarını seyrediyorlardı. Madam Simpson, bir ara çok heyecanlandı, daha iyi görebilmek için elindeki dürbünle ayağa fırladı. Bunun üzerine Madam Simpson’ın ayağa kalktığını gören Kral da, dürbünle bakıyorum bahanesiyle, ayağa kalktı. Mustafa Kemal gülümsedi, notunu vermişti... Yanındakilere döndü, fısıldadı: “Madam’a müthiş zaafı var... Korkarım, bu yüzden tahtını kaybedecek!”

Kral, İngiltere’ye döndü. Wallis Simpson’da dönüşte boşanma davası açtı. İkinci kez boşandı. İkinci kez dul kaldı. Üstelik, Amerikalıydı. Kraliyet yasaları, gelenekler, kilise, hepsi karşılarındaydı... Tek çare vardı... Kral, sadece 325 gün oturduğu tahtını bıraktı. 11 Aralık 1936 günü radyolarının başında oturan milyonlarca İngiliz, kulaklarına inanamadı...

Atatürk her ortamda mensubu bulunduğu Türk Milletiyle gurur duyar ve milletin onurunu en iyi şekilde temsil etmeyi görev bilirdi. O asla bu milletin evlatlarının yeteneğinden şüphe etmemiş, olumsuz koşullarla karşılaştığında bile o Türk insanını hep yüceltmiştir. Aşağıdaki anekdot da O’nun yaklaşımının sayısız örneklerinden sadece birisidir.

İngiltere Kralı VIII. Edward İstanbul’a Atatürk’ü ziyarete geldiği zaman, Atatürk kendisine bir akşam ziyafeti vermişti. Ziyafetten önce:

- Bana İngiltere Sarayı'nda verilen ziyafetler ne şekilde olur, onu bilen birisini yahut bir aşçı bulunuz!... dedi.

Sonunda İngiliz sofra merasimini bilen bir kişiden öğrenerek sofrayı o şekilde düzene koydular... Akşam Kral sofraya oturunca kendisini kral sarayında zannederek memnun oldu. Atatürk’e dönerek:

- "Sizi tebrik eder ve size teşekkür ederim. Kendimi İngiltere’de zannettim", diyerek memnuniyetini bildirdi.

Sofraya hep Türk garsonlar hizmet etmekte idi. Bunlardan bir tanesi heyecanlanarak, elindeki büyük bir tabakla birdenbire yere yuvarlandı. Yemekler de halılara dağıldı. Misafirler utançlarından kıpkırmızı kesildiler. Fakat Atatürk Kral’a eğilerek:

- "Bu millete her şeyi öğrettim, fakat uşaklığı öğretemedim," dedi.

Bütün sofradakiler Atatürk’ün zekasına hayran oldular. Atatürk garsona da “görevine devam et” emrini verdi.

28 Ekim 1928 tarihinde imzalanan Dostluk Antlaşması ile gelişen ilişkiler neticesinde, 4 Ekim 1933’te Yugoslavya Kralı Alexandre ve Kraliçe Mari, İstanbul’a gelmiştir. Mustafa Kemal Paşa, Kral ve Kraliçeyi Dolmabahçe Sarayı’nda kabul etmiştir.

Ürdün Emiri Abdullah 30 Mayıs 1937’de İstanbul’a ve ertesi gün de Ankara’ya gelmiştir. Emir Abdullah, 31 Mayıs akşamı Atatürk’ü ziyaret etmiştir.

Seslendiren: Mehmet Atay - Kadir Tanrıkulu
İçerik hazırlama, düzenleme: AkifTanrıkulu

Комментарии

Информация по комментариям в разработке