Çelebibağı Tanıtım Filmi - Erciş/VAN - Van Gölü'nün Kıyısındaki Belde - Çelebibağı Tarihi

Описание к видео Çelebibağı Tanıtım Filmi - Erciş/VAN - Van Gölü'nün Kıyısındaki Belde - Çelebibağı Tarihi

Çelebibağı/ERCİŞ İşte Van Gölü'nün kıyısındaki eşsiz belde http://ercis.wordpress.com/

Çelebibağı, Erciş

Çelebibağı; Van ili Erciş ilçesi sınırları içinde bulunan bir beldedir.

Van ilimizin şirin ilçesi Erciş'e bağlı olan Çelebibağı kasabası ilçeye 10 km uzaklıkta, Van gölüne en yakın kıyısı bulunan geniş arazi üzerine kurulmuştur. 18000 nüfusu ve 3250'ye yaklaşan hane sayısı ile bir ilçe özelliği taşıyan Çelebibağı sürekli artan göç karşısında yeni kurum ve kuruluşları ile bu ihtiyaca cevap vermeye çalışmakta her yeni yıl biraz daha büyümektedir. Çok programlı lisesi 4 ilköğretim okulu PTT Türk telekom Sağlık ocağı Ziraat teknisyenliği 6 cami ve üç mahalle muhtarlığı ile kasaba halkına hizmet verilmektedir.

Kasabanın adını, Osmanlı döneminde kale şehrine yakın yerde bulunan Çelebi Mehmet beye ait çok güzel bağlardan ve mesire yerlerinden alınmıştır. Van gölünün çeşitli dönemlerde özellikle 1840 yılında yükselmesi nedeni ile bu bağlar ve araziler küçük köy yeri olarak yerleşime açılmıştır. Çelebibağının tarihi aslında Çelebibağı'nda da bulunan Urartulardan kalma kalenin tarihi ile aynıdır. Bu kalenin halkı Gölün yükselmesi nedeni ile bir kısmı Eganis bölgesine bugünkü Erciş'in yeri bir kısımı da küçük bir köy olan hemen kalenin yanı başındaki Çelebibağı'na taşınır eski Erciş yani bugünkü Çelebibağı ilk olarak Urartular tarafından kurulmuştur. Arsisa ve Arcis adıyla anılan bu şirin ilçemizin arciş adını Urartu kralı ll. argiştidan geldiği dolayısıyla ercişin Urartular tarafından kurulduğu söylenmektedir. Bölge Urartulardan sonra sırasıyla Med. Pers Roma ve Bizans egemenliğine sahne olurlar. Bununla birlikte emevi ve Abbasilerin etkinliği baş gösterir. Bölgeye ilk Türk akınları 1054'te Tuğrul Bey tarafından başlatılırsa da 1071 Malazgirt savaşıyla da kesin olarak Türklerin eline geçer. Coğrafi konum nedeni ile birçok kervan yolunun birleştiği şehir kısa sürede ün sahibi olur. Öyleki Arap kaynaklarında ve kâtip çelebinin cihannümasında bu günkü Van gölünün adı buhayratül Erciş Erciş gölü olarak geçmektedir. 14. yüzyılında Karakoyunlu Türkmenlerinin başkenti olan şehir bir dönem en parlak günlerini yaşadıktan sonra Karakoyunlu Timur arasındaki savaşla tamamen tahrip olur. Karakoyunlulardan sonra safavilerin eline geçer Erciş 1514 de çaldıran savaşı ile Osmanlı topraklarına katılır.1548 de ise Van Beylerbeyliğine bağlı sancak olur. Mimarlık tarihi açısından eski Erciş yani bugünkü çelebibağı nda tarihi eserlerin bir kısmı tahrip olmuştur.

Kasabanın coğrafi konumu

Van Gölü’nün kuzeyinde Erciş’e 7 km uzakta olan kasaba Erciş’in güneybatısındadır.

Nüfus

1997 Nüfus sayımını sonuçları tam olarak açıklansa bile Çelebibağı’nın nüfusunu 10.000 kişi civarındadır. Fakat yaz aylarında göçten dolayı nüfus daha fazla artmaktadır şuan itibariyle nufus 20.000'i geçmiştir.

Tarihi yerler

16. ve 17. yüzyıllarda yaşamış Emrah ve Selvi’nin mezarları görülmeye değerdir. Erciş kalesi sular altında kalmıştır. Urartu, Karakoyunlu ve Selçuklular ‘a ait mezarla bulunmaktadır.

Ulaşım

Beldeden ilçeye ulaşım belediye otobüsleri ve minibüslerle yapılmaktadır.

Haberleşme

Kasabada PTT binası bulunmaktadır. Evlerin çoğunluğunda telefon, tv, radyo vb. araçlar bulunmaktadır.

Sağlık

Kasabada sağlık Ocağı bulunmaktadır. Sağlık Ocağında 2 doktor ebe, hizmetli, şoför bulunmaktadır.

Dil

Çelebibağı'nda Kürtler Kürtçe'nin Kurmanci lehçesiyle, Türkler ise Türkçe'nin Azerbaycan Türkçesi lehçesiyle konuşur.

Kürt ve Azerbaycan Türkleri gelenekleri yaşanmaktadır. Geleneklerine bağlıdır.


Gelenek, görenek ve mahalli yemekler

Kasabada etli ve bulgurlu yemekler fazladır. Hayvan ürünlerinden birçok yemek yapıldığı gibi bazı otlardan da yemekler yapılmaktadır.Örnek yemek isimleri (mıhla, keledoş, grorşir, cılbır, borani, ayran aşi, helim aşi, çorddi vb.). Otlu peynir ve tuzlu balık meşhurdur.

Bir söylentiye göre Çelebibağı tarihi mezarlığında bulunan koç heykelleri her Cuma akşamı birbirlerine taş (kelle) atar, boyunlarından çıkan ses yankı yapar, köylüler de bunu dinlermiş. Bu da uğur sayılırmış.

Ercişli Emrah

16. yüzyıl sonlarında yaşamış, şiirlerinde saf arı bir Türkçe kullanmıştır. Sevgilisi Selvi Han için İran’a gitmiştir. İran Şah’ı Şah Abbas‘a kafa tutmuştur. Çelebibağı kalesinde aşıklık yapmıştır. Çağının en güçlü saz ve söz aşığıdır.Türkiye’nin birçok edebi dergisinde kendisinde bahsedilmiş ve şiirleri yayınlanmıştır. Erzurumlu Emrah ile hiçbir alakası yoktur.

Комментарии

Информация по комментариям в разработке