Aycan Öner Sevme Sevme

Описание к видео Aycan Öner Sevme Sevme

Öyle utangaç tebessümle durma karşımda. Ellerini de görebileceğim yere koy. Yanlış anlama bu bir tutuklama değil. Gözlerime mühürlüyorum seni sadece o kadar… Dediğim gibi çok da gülme. Çünkü öpesim geliyor gülüşünden. Ne yumuşaktır kim bilir tenin. Ve ellerin… Ellerinde bin bir renk var biliyorum. Ellerini öpüşüm bundan. Hani bir bebeğin avuç içlerini öper gibi. Kokusunu içine çekerek öpmek gibisi yok. Böyle şeylerin verdiği huzur anlatılamaz. Sımsıkı da sarılamam sana. Kırılırsın, incinirsin. Ve sana her bakışım ürkektir. Sen konuşurken bana bakma, öyle daha rahat incelerim yüzündeki gül bahçesini. Ellerini diyorum ellerini! Görebileceğim bir yere koy. Dokunmak şart değil, görsem yeter. Böyle dediğime de bakma. Sen ne anlatsan aklım ellerini öpmekte olur. Ben böyleyim işte. Aldım mı huzurun tadını aklım fikrim sende olur. Senin ellerinde
Seni sevmek,
uçsuz bucaksız deniz gibi.
Seni sevmek,
pembe bir rüya gibi.
Seni sevmek,
Denizin üstünde yürümek gibi.
Seni sevmek,
denize vuran yakamoz gibi.
Seni sevmek,
sonu olmayan bir yol gibi.
Seni sevmek,
tatlı sükuta teslim olmak gibi.
Seni sevmek,
güneşin doğuşu gibi.
Seni sevmek,
kalabalığa inat her yüzde seni görmek gibi.
Seni sevmek,
çocukluk neşesi gibi.
Seni sevmek,
sabah ezanı gibi.
Seni sevmek,
bahar gibi.
Seni sevmek,
ölene dek beklemeyi kabul etmek gibi.
Seni sevmek,
simit-ayran gibi.
Seni sevmek,
güzel şey...




Saçların topuz, başın göğsüme değdiğinde parmaklarım saçlarına dokunmakla ödüllendirilir. Seninle üçlü koltukta sarılıp iki battaniye ile bir olunur. Filmler tekrar kez izlenilir. Ezberlenen replikler sen varken unutulur. Mutfakta demlik yakılır, belki yemek alabilir yerini. Her gün aynı çeşit yemeklerle doyulur. Sen dokundun diye yoğurdun tadı başka, ekmeğin tadı başka oluverir. Sonra sen gülümsedin diye uğruna bir ömür serilir. Emekli maaşı almaya birlikte gidilir, birlikte sıra beklenir. Oturacak yer olmasa bile, iki genç dürtüklenir, dinlenmen için yer hazırlanır. Maaş'a küfür edilerek birlikte eve geri dönülür. Anahtar hangisi? karıştırılır. Yeşil saplısı dış kapının, mavi saplısı iç kapının. Tüm bunlar sen varsın diye olup bitiverir. Tüm renkler sen bakıyorsun diye maviye dönüşür. Ben bakınca siyaha. Ama ben sana bakınca cennet görülür. Cennet rengârenktir, siyah bir renk değildir. Gülüşüne gökkuşağı denilir, gök; sen'sindir.
Ben aşk’ın ilk heyecanını sevginin kalıcılığını güvenin değerini kalp ritimlerinin önemini sahiplenmenin güzelliğini ellerinin içindeki ellerimin terlemesini karşılıklı çay içmenin sanki dünyanın en güzel yerinde en güzel anı yaşıyormuş gibi hissettirmesini bir isimin yüzümde oluşturduğu gülümse gitsin diye gökyüzüne baktığımda daha fazla gülmeme neden olmasını basite indirgenen küçük masum duyguların bütün bedenimi ruhumu etkilediğini seninle öğrendim.. Sadece seninle. Yağmuru sadece seviyordum taa ki saçlarından damlayan o yağmur damlalarını gördüğümde elimi tutuyor olduğun ana kadar. O an dan sonra yağmura da hayran kaldım. Nasıl da güzel ıslatıyor dedim içimden sonra da ne saçma düşünüyo bu çocuk deyip gülme diye sadece güldüm. her güldüğümde seninle ilgili kafamda kurar sen se her seferinde ‘Ne oldu?’ diye

Комментарии

Информация по комментариям в разработке