Kemal Sunal'ın Şaban Olduğu "O AN" I Bir İlan Hayatını Nasıl Değiştirdi?

Yeşilçam’ın parlayan yıldızlarındandı genç Kemal. Lise yıllarında başlayan oyunculuk aşkı onu önce tiyatro sahnelerine, oradan da sinemaya yönlendirmişti.

Büyük umutlarla girdiği Vefa Lisesi’nde derslerinde başarılı bir genç olmayı hayal ederken okulda yeni açılan Tiyatro Kulübü yüzünden ne matematik formüllerini tutabiliyordu aklında ne de ezberlemesi gereken şiirleri.

Tüm günlerini provalarda geçiriyor, sahne arkasında sırasını beklemekten bile büyük haz alıyordu. Hiçbir zaman başrol alamamış olsa da oyunculuk aşkı onu baştan aşağı sarıyor, başını döndürüyordu.

11 yılda anca mezun oldu Vefa’dan. Öğretmenlerinin gözünde başarısız bir öğrenci olarak görülse de Felsefe öğretmeni Belkıs Balkır, ondaki yeteneği görmüş ve Müşfik Kenter’le tanıştırarak Kenter Tiyatrosu’nda küçük roller almasını sağlamıştı. Profesyonelliğe attığı bu ilk adımı her düşündüğünde öğretmenine dualar ediyor, bir kez daha o günün heyecanını hissediyordu.

Büyük rollere ihtiyacı yoktu. Sahneye adım attığı anda bir bakışıyla izleyicileri kahkahaya boğuyor, bazen bu kadar gülünmesine kendi bile anlam veremiyordu. “At gibi suratım var, ne yakışıklıyım ne yetenekli. Star değilim, repliğim bile yok. Neden gülüyorlar anlamıyorum” diye düşünüyordu kendi kendine. Sayısız kez çıktı sahneye, sayısız insanın gönlüne girdi gülüşüyle.

Peki o gülüşüyle gönüllerimizde taht kuran Şaban nasıl Şaban oldu?