Hayır demek sınır çizmeye yetmediğinde bu adımları atın.

Siz bir konuda hayır dediğinizde konu hemen kapanmaz. İnsanlar size “neden” diye sorarlar. “Nedenini söyle, mantığını anlamak istiyoruz” derler.
Oysa sınırlarınıza saygı duyan birinin çoktan orada durmuş olması ve peki sen nasıl istiyorsan öyle olsun diyerek (veya demeyerek😊) geri çekilmesi gerekirdi.
Olmaz ama niye olmaz, ne gerekçeyle olmaz, mantığını söyle biz de anlayalım neden olmaz gibi cümleler sınır ihlalinin birinci kapısıdır. “Bak neden olmaz biliyor musun” diye başlayan bir cümleyle uzun uzun anlatmaya başlarsanız o kapıyı açmış olursunuz. Diğeri sizin mantığınızdaki hataları bulur, kendi savını ortaya atar, karşılıklı suçlamalarla konu uzar ve direnciniz kırılır.
“Söylesene neden olmaz” diyen birine şöyle cevaplar verebilirsiniz. “Bana doğru gelmiyor, benim için uygun değil, böylesi içime sinmiyor, canım istemiyor”. Böyle söyleyip açıklama davetlerine cevap vermediğinizde yine de suçlamalara maruz kalacaksınız. Konu kapanmayacak. “Sen hep böylesin zaten, kestirip atıyorsun, uzlaşmıyorsun, kendi dediğin olsun istiyorsun, nankörsün, bencilsin, bizi küçük görüyorsun, empatiden yoksunsun” ve bunun gibi cümleler duyabilirsiniz. Kalbiniz küt küt atsa da sakin olun ve konuşmanın savunma suçlama döngüsüne girmesine izin vermeyin. “Niyetim kimseyi üzmek, incitmek değil ama bunu yapmak benim için uygun değil” diyebilirsiniz artan suçlama dozu karşısında. Sonrasında mümkünse ortamı, değilse konuyu değiştirin. Havadan sudan, duygusal yükü olmayan konular açın. Kendi tavrımızı gerekçelerin ve mazeretlerin arkasına saklanmadan açıkça ortaya koyduğumuz ortamlarda gerilim had safhadadır. Böyle bir konuşmayı yapmaktansa ortadan kaybolmayı dileyebilirsiniz. Ama bunu bir kez yaptığınızda ve ortamdaki gerilimi yatıştırmanın sizin sorununuz olmadığını anladığınızda yüreğinizin ferahladığını, omuzlarınızın daha dik durduğunu, yere daha sağlam bastığınızı fark edeceksiniz.
Sevgilerimle #sınırlar #hayır