TARİHTE İZ BIRAKMIŞ YERLER - KAPADOKYA BÖLGESİ

Описание к видео TARİHTE İZ BIRAKMIŞ YERLER - KAPADOKYA BÖLGESİ

Kanala destek olmak için bu kanala katılın:
   / @hasanada  
Kanala üye olduktan sonra kaldırmış olduğum videolarımı izleyebilirsiniz,

İletişim: [email protected]
İnstagram: hasannnada

Merhaba arkadaşlar, Aksaray gezisinin 4. bölümü olan videoda Selime Katedrali ve Ihlara Vadisini izleyebilirisiniz. Serinin devamında ise terk edilmiş Sofular köyü, Saratlı Kırkgöz Yeraltı Şehri ve Aziz Mercurius Yeraltı Şehri videolarını izleyebiliriz. Takipte kalırsanız sevinirim teşekkürler.

Selime Katedrali Ve Peribacaları - Aksaray

Selime Katedrali iki katlı olarak inşa edilmiş, Kapadokya’nın en büyük katedralidir. Katedral VIII. yüzyıl ile XI. yüzyıl olarak tarihlenmektedir. Katedralde İsa’nın göğe çıkışı, Meryem gibi tasvirler vardır.

Selime katedrali ve manastırına çıkışta yüksek bir koridor karşımıza çıkar ki bu develerin çıkarıldığı kervan yolunun bir kısmıdır. Selime'de kurulan pazar nedeniyle, kervanlar Selime'ye gelmekte ve kervanların güvenliği için develer katedralin orta kesimine kadar çıkartılırdı. Bu kısmın üstüne de dinlenmek ve ibadet etmek isteyenler için Selime Katedrali ve Manastırı inşa edilmiştir.
Katedral içindeki mutfak dikkat çekmektedir. Piramit şeklinde yapılan mutfakta etrafı aydınlatmak için kandil yerleri yapılmıştır.

Selime Kale Manastırı'nın en önemli özelliklerinden biri de bölgedeki din adamlarının yetiştirildiği mekân olmasıdır. Ayrıca ilk yüksek sesli ayin de Selime Katedralinde yapılmıştır. Kayaların oyulmasıyla yapılan ve çoğu kilise olarak inşa edilmiş yapılar Bizans sanatının izlerini taşır. Ayrıca katedralin üst kısmının kale olarak inşa edilmesi dikkat çekmektedir.

Ihlara Vadisi - Aksaray
Tarihi kaynaklardaki adı Peristremma olan Ihlara Vadisi bitki örtüsü, kilise ve şapelleriyle; doğa, tarih, sanat ve kültür olgusunun bir araya geldiği nadir alanlardandır.

Ihlara Vadisi dünya üzerindeki kanyonlar arasında önemli bir yere sahiptir. 18 kilometre uzunluğunda, ortalama 150 metre derinliğinde ve 200 metre genişliğinde, bünyesinde binlerce yaşam alanı bulunan Ihlara Vadisi, diğer kanyonlardan farklı olarak geçmiş dönemlerde içerisinde insanların yaşadığı dünyanın en büyük kanyonu olma özelliğini taşımaktadır. Ihlara Vadisini şekillendiren ve vadiye hayat veren Melendiz Nehri buradaki yaşamın ana kaynağıdır. Vadiyi çevreleyen kayaçların kolay yontulmasıyla oluşturulmuş yüzlerce kilise ve kaya oyma mekan, vadiyi dünyanın en önemli kültür ve medeniyet merkezlerinden biri haline getirmiştir.
Ihlara Vadisi, tektonik yükselmeler ve Hasandağı volkanının püskürmesinin ardından çöküntüye uğrayan alan üzerinde ilerleyen Melendiz Çayı’nın binlerce yılık aşındırması sonucunda oluşmuştur. Melendiz Çayı, Ihlara Vadisi boyunca araziyi derin ve sarp bir biçimde yarmak suretiyle, vadi boyunca görkemli ve çarpıcı güzellikler meydana getirir. Melendiz Dağları’ndan kaynaklarını alan küçük akarsular birleşerek, güneydoğu-kuzeybatı yönünde akar ve Mamasın Barajı’na ulaşır. Melendiz Çayı, vadi boyunca otuza yakın menderes çizer. Ilısu ile Selime arasındaki uzaklık kuş uçuşu 10 kilometre olmasına karşılık, akarsuyun menderesler çizerek akması nedeniyle gerçek uzaklık 18 kilometreyi bulmaktadır.

Ihlara Vadisi’nin dikkat çeken bir başka özelliği ise doğasıdır. Duvar gibi dik, derin ve dar vadinin tabanındaki suyun kenarında, bağlar ve bahçelerden oluşan yoğun bir yeşillik şeridi yer alır. Sanki doğa kendini vadi içine gizlemiştir. Vadi çevresinde bozkır görünüşlü ve cılız bitki örtüsü hâkimdir. Vadinin yamaçlarına geldiğinizde ise zengin ve yeşil bir doğa parçasının vadi içinde saklandığını görürsünüz. İşte bu gizlenmiş olma durumu, vadinin özel yerini de belirlemiştir. Vadi tabanında bölgedeki karasal iklimden farklı olarak, Akdeniz iklimine yakın bir iklim görülmektedir. Vadi tabanı bu özelliği ile doğal bir mikroklima alanıdır. Buna bağlı olarak vadi tabanında başta Antep fıstığı olmak üzere çok çeşitli bitkiler yetişmektedir.
Ihlara Vadisi'ndeki kayalara oyulmuş freskli kiliseler korunarak, eşine rastlanmayan bir tarih hazinesi olarak günümüze ulaşmıştır. Hıristiyanlığın ilk yıllarından itibaren kayaların rahatlıkla kazılmasıyla meydana getirilen bu freskli kiliseler ve iskân yerleri 14 kilometre boyunca Ihlara'dan Selime'ye kadar devam eden Ihlara Vadisi içerisinde yer alırlar. İlk çağlarda Kapadokya Irmağı'nın (Patamos Kapadokus) ortasında tabiatla tarihin bir arada bulunduğu Ihlara Vadisi'ndeki bu kiliselerin ilk örnekleri MS IV. yüzyıla kadar görülmektedir. Kiliselerin resim tekniği iki kısma ayrılabilir. Ihlara civarındaki kiliseler "Kapadokya Tipi" olarak bilinen özellikler gösterirler. Bunlara örnek olarak: Eğritaş, Ağaçaltı, Kokar, Pürenliseki ve Yılanlı Kiliseleri verilebilir. Belisırma bölümünde bulunanlar ise "Bizans Tipi" resimlerle süslüdür.
kaynak:
https://www.kulturportali.gov.tr/turk...
https://www.kulturportali.gov.tr/turk...

Комментарии

Информация по комментариям в разработке