Kendine çıkar tüm yollar. "Düş" yola!

Описание к видео Kendine çıkar tüm yollar. "Düş" yola!

NŞA… Lise kimya derslerinde çok iyi kaptığım bir konu derken yolum İmproz/Gökçeada’ya düşünce gördüm ki, olay çok farklıymış. “Normal Şartlar Altında” diye bana öğretilen, gösterilen, anlatılan her şey aslında farklı yüzleri, farklı boyutları, farklı mânâları olan başka başka gerçeklere, durumlara, hâllere sahipmiş. Lozan ve sonrasındaki antlaşmalarla mübadele dışında tutulan İmproz Rumları’nın 1960’larda Kıbrıs’ta iyiden iyiye kendisini gösteren çatışmalardan sonra üstü örtülü şekilde mübadeleye zorunlu tutulmaları ile başlayan hikayelerinin anlatıldığı bazı kayıtlarda, Emmi Yorgo deseler kimsenin yüzüne bakmayacağı ve hâlâ Tepeköy’deki tavernasını işleten Barba Yorgo (Yorgo Zarbozan/Yorğos Zarbuzanis)’un ifade ettiği Rum oldukları için göçe zorlanan Adalıların, Yunanistan’da da siz Türkiyeli, Türksünüz diye dışlanmaları ile soluğu Avusturalya, Kanada, ABD, Avrupa ve hatta Afrika’da aldıklarını, köklerinden uzakta, hayata tutunmaya çalıştıklarını öğrendiğimde, hayatın NŞA’da nasıl da ansızın eksi derecelere düştüğünü görmüş oluyordum aslında. NŞA’dan çok, aslında, resme nereden baktığınız belirliyordu her şeyi: Uzun zamandır Gazze, Filistin’de yaşananlar veya bir zamanlar Nazi Almanya'sının kamplarını yaşanmış olanlar…

Çatışmada değildi sadece NŞA’daki bu farklılık… Sevinçlerde, zaman algısında, hayatın akıp gittiği tüm mecralarda benzerdi durum tuhaf bir şekilde. Tam da o anda anladım işte; mutlak olmayan, aksine, herkesin kendi NŞA’sı vardı bu hayatta.

Hayat, dert etme be çocuk, sen kendi yolunda yürü mesajını; Orhan Pamuk’un “Yeni Hayat” kitabındaki “bir kitap okudum ve hayatım değişti…”sine nazire yaparcasına, işte Sadi Şirazî’nin bundan yaklaşık 1.000 yıl önce sözlerini yazdığı, Mohsen Namjoo’nun bestelediği, benim tamamen bir tesadüf eseri YouTube’ta Abbas Kiarostami filmlerine bakarken gördüğüm ve Solmaz Naraghi’nin seslendirdiği “   • Ölmeden önce dinlenen son şarkı | Sol...  ” bu parçayı huşu ile dinlediğim sırada gözlerimin alt yazılardaki metinlerle kesiştiği anda verdi bana: “Bir ömür daha lazım bana bu hayattan sonra… Çünkü bu ömrüm sadece umutlanmakla geçti...”

Şairinin bundan yaklaşık on asır önce yaşadığı, zamansız, zamanın ötesinde bir halk şarkısı dinledim ve hayatım değişti şeysi değil bu. O nerede bıraktığımızı hatırlamadığımız mutlak NŞA yokluğunda kendi NŞA’mı normalin yavanlığından ve hatta bir parça onun riyakâr sıradanlığından uzakta, daha kendimde, daha insanca, daha umuda yakın bir yerde tutma çabası bu. İşte, hâl tam olarak böyle olunca, ha NŞA’da, ha dışında, kendine çıkıyor aslında tüm yollar.

O zaman, keyifli seyirler ola.

Müzik :
----------------------------------
Youtube Ses Kitaplığı
----------------------------------

Комментарии

Информация по комментариям в разработке