Sen en güzelisin insan! / 06.11.2018 / Kerem Önder
َقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ فِي أَحْسَنِ تَقْوِيمٍ ﴿٤﴾
“Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık.” (Tîn 4)
“İnsanın Ahsen-i Takvimde Yaratılışı
"Takvîm" Hakkında
"Takvîm" ise bir şeyi, te'lif ve terkibi hususunda, olması gerektiği en güzel biçime sokmak demektir. Nitekim Arapça'da bu manada, “Kavvemtuhu, tekvimen, festekâme vetekavveme” "Ben onu kıvamına getirdim, en güzel biçime koydum, o da en güzel biçime girdi" denilir.
Alimler ayetteki, "en güzel biçim"in ne olduğu hususunda şu izahları yapmışlardır:
1) Allah Teâlâ, insan hariç, her canlıyı yüzü koyun yürüyecek şekilde yaratmıştır. İnsanı ise, dimdik, boylu boslu ve yiyeceği şeyleri eliyle alıp yiyen bir şekilde yaratmıştır.
2) Esam, bu en güzel biçimin, insanın aklının, anlayışının, edebinin, ilminin ve açıklamalarının mükemmelliğinde yattığını söylemiştir. Velhasıl birinci görüş, insanın zahiri biçimi ile, ikincisi de, batini (manevi-ruhi) biçimi ile alakalıdır.
Kâdî Yahya b. Eksem'in, ayetteki "takvim"i şekil güzelliği ile tefsir ettiği rivayet edilmiştir. Çünkü nakledildiğine göre, onun zamanındaki bir kıral, mehtaplı bir gecede, hanımı ile başbaşa kalmış ve
"Eğer şu aydan daha güzel olmazsan, şöyle şöyle ol (boş ol)" demiş. Böylece Yahya b. Eksem hariç, herkes, bunun yemininden hânis olacağı fetvasını vermiş. Yahya b. Eksem ise, bunun yeminini bozmayacağını söylemiştir. Bunun üzerine kendisine,
"Sen hocalarına muhalefet ettin" denildiğinde ise, o "Fetva ilme göredir. Yemin olsun ki bunun böyle olduğuna hepimizden daha alim olan Allah Teâlâ fetva vermiştir. Çünkü O, "Biz gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık" buyurmuştur" demiştir. Bazı salih kimseler de, "Ya Habbi, dünyada bize şekillerin en güzelini verdin. Binâenaleyh ahirette de fiillerin en güzelini ver, yani günahlarımızı bağışla, kusurlarımızı görme" demişlerdir.” Razi Tefsir
“En güzel biçim” diye çevirdiğimiz ahsen-i takvîm tamlaması bu bağlamda insana Allah tarafından verilen en güzel ve en mükemmel biçim ve yapıyı, bu sayede insanın, yeryüzü varlıkları içinde gerek fizyolojik gerekse ruhsal yetenekler bakımdan en mükemmel ve en seçkin canlı olarak yaratılmış olmasını ifade eder. Yaratılmışların en mükemmeli olan insanda bulunan –âyetteki deyimiyle– bu güzelliğin kaynağı, Allah’ın onu kendi eliyle yaratıp ruhundan üflemesi (bk. Sâd 38/72), “kendi sûreti üzere” (kendi sıfatlarından ona –insanlık düzeyinde olmak üzere– lutufta bulunarak) yaratması (bk. Buhârî, “İsti’zân”, 1; Müslim, “Birr”, 115), onu yeryüzünde halife kılması (bk. Bakara 2/30; bilgi için bk. Süleyman Uludağ, “Ahsen-i Takvîm”, DİA, II, 178) vb. lutuf ve inayetleridir. Müfessirler Allah’ın insandan daha güzel mahlûku olmadığı kanaatindedirler. Zira Allah insanı canlı, bilen, irade sahibi, konuşan, işiten, dinleyen, gören, düşünüp tedbir alan, hikmetle hareket eden ve bütün bu özellikleri sayesinde fizik bakımdan kendisinden daha güçlü varlıklar üzerinde bile hâkimiyet kurabilen bir varlık olarak yaratmıştır ki bütün bu vb. sıfatlar aynı zamanda ilâhî sıfatların bir kısmının ondaki yansımaları, tecellileridir. (krş. Şevkânî, V, 546)” Kaynak: Kur'an Yolu Tefsiri Cilt:5 Sayfa:646-647
Devamı yorumda...
Web / http://keremonder.com
Facebook / / kereminden
Twitter / / keremonder1
Instagram / / kerem_onder
SoundCloud / / keremonder
İngilizce Altyazı Kanalı / / keremonderenglish
Almanca Altyazı Kanalı / / keremonderdeutsch
Информация по комментариям в разработке