GÜLLÜ ASLINDA KİM? Bergen'i aratmayan hayatıyla acıların kadını GÜLLÜ belgeseli...

Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:
   / @megasinnhikayeleri  

Bergen'in hayatından çok da farklı değildi onun hayatı. Geçirdiği trafik kazası sonucu ölümden dönmesi, defalarca hastanelik olması, abisini ve annesini kaybetmesi, küçücük yaşlarda çalışmak zorunda kalması derken acıların diğer kadınıydı o. Tüm bu yaşananlar elbette şarkılarına da yansıdı. O güçlü sesiyle söylediği damar parçaları hiçbir zaman unutulmadı ve unutulmayacak. Oyuncak gibiyle piyasanın içinden geçen bir yıldızın hayatı boyunca neler yaşadığını anlatacağım sizlere. Videoyu beğenmeyi ve kanalıma abone olmayı unutmayın. Özel istekleriniz için bana instagram adresimden ulaşabilirsiniz. (video) Güllü ya da gerçek adıyla gül tut 15 ekim 1973 de kasımpaşa da dünyaya geşdi. Roman asıllı olan yıldızın çocukluk yılları çok çetrefilli geçecekti. Bir erkek bir de kız olmak üzere 3 kardeştiler. Sesi öylesine güçlüydü ki düğün salonlarında onun sesi yankılanırdı ve sahne almaya başladığında daha reşit bile değildi. 14 yaşında içkili mekanlarda sahneye çıkmaya başlayınca bu olay magazin gündeminin merkezine düştü. 27 kasım 1988 tarihinde sabah gazetesinde yayımlanan haberde yaşadığı zorluklar şöyle anlatıldı: SABAH’ın yayını üzerine artık içkili yerlerde çalışamayan 14 yaşındaki Gül, düğün salonlarında şarkı söyleyerek para kazanıyor. Bir süre öncesine kadar “Gül Peri” takma adıyla üçüncü sınıf içkili gazinolarda sahneye çıkan ortaokul öğrencisi Gül Tut, SABAH’ın yayını üzerine, gazinocuların artık kendisine iş vermeye cesaret edememesi yüzünden, okuluna dönmek zorunda kalmıştı. Ancak, alıştığı düzensiz yaşam biçimi nedeniyle öğrencilikten çoktan kopan zavallı çocuk, bu işi fazla sürdüremedi ve “Benim yolum bu” diyerek sarkıcılığı seçti. Okuldan ayrılan Gül, şimdi düğün salonlarında şarkı söylüyor. Annesinin ve kardeşinin geçimini sağlamak için çalışmak zorunda olduğunu belirten Gül, “Sahneye çıktığım içkili gazinodaki işimi kaybedip, başka bir yerde de iş bulamayınca, ailecek perişan olduk. Şarkıcılıktan başka bir şey yapamazdım. Çalışabileceğim tek alan ise, düğün salonlarıydı. Buralarda da sık sık gündüz işi çıkıyordu. Sonunda ekmek parasını seçtim” şeklinde konuştu. (video) Güllü 90 lı yılların başında çıkardığı oyuncak gibi albümüyle şöhretinin zirvesine ulaştı. Ne kadar kariyeri oyun havalarıyla başlasa da zamanla arabesk e evrilecek ve arabesk fantezi müziğin sayılı isimlerinden biri haline gelecekti. 90 lı yıllarda oyuncak gibi dışında yalan sevgiler, değmezmiş sana, kırılırım albümlerini çıkardı. Birçok parçası hit oldu. İşte tam bu yıllarda deli gibi aşık oldu güllü. hem de tam kariyerinin zirvesindeyken. Evlilik kararı ise tüm hayranlarını şaşkına çevirdi. Fakat bu birlikteliğin hayatındaki en yanlış kararlardan biri olduğunu söyleyecekti. Hem sahnelere veda etmiş hem de sürekli dayak haberleriyle gündeme gelmeye başlamıştı. Eşinin çocuklarının kendisinden olmadığını iddia etmesi, şiddet olayları ve Güllü'nün hastanedeki görüntüleri derken ünlü şarkıcı uzun bir süre magazin gündeminde yer aldı. Şiddet nedeniyle eşiyle evliliğini noktalayan ünlü şarkıcı, verdiği bir röportajda "Gözü dönmüş şekilde üzerime saldırdı, ondan sonrasını hatırlamıyorum, sadece tekmelerini hatırlıyorum" diyerek yaşadıklarını anlattı. 2. Sayfaya konuk olan Güllü, hayatının hatasının çok aşık olarak evlendiği ve yedi sene evli kaldığı eski eşinin olduğunu dile getirdi. Güllü, "Resmen 200 km. ile giden bir tırın altına girdiğimi düşünün, tek iyi olayı iki tane evladımın olması" diyerek çok pişman olduğunu söyledi. Kariyerindeki en parlak dönemine sırf evliliği için ara verdiğini söyleyen Güllü, hem maddi hem de manevi olarak çok yıprandığını da sözlerine ekledi. Eski eşi için 'canavar' yakıştırması yapan ünlü şarkıcı, "Kendi canavarımı kendi ellerimle yaptım" şeklinde konuştu. Eşi gürol gülter ise sadece bir tokat attığını iddia etti. Dönemin medyasına verdiği röportajda şunları söyledi(videosu var) Bu ilişki büyük bir aşkla başlasa da olaylı bir boşanmayla sona erdi. Boşandıktan sonra sahnelere geri dönen güllü sırasıyla zalim yar, ve ben, hayatımın yanlışı albümlerini çıkardı. 2021 de allah yazdıysa bozsun, 2022 de ise bu defa gidiyorum ve unutumazsın beni singllearı geldi. Ne kadar sahnelerde fırtına gibi esip dinleyenlerinden tam not alsa da derin acılar yaşamaya devam ediyordu. Bunlardan biri de annesini trajik bir şekilde kaybetmesi olmuştu. Bu kaybı hem üzülerek hem de biraz kızarak şöyle aktarmıştı: Annemin ölüm haberini aldığında ankara da sahnedeydim. Sahneden indim sonra otelin telefonu çalmış. gece saat 3 civarı arayan oğlumdu. oğlum yağız o zamanlar küçük bana anneannem hastaneye kaldırıldı dedi. Apar topar istanbul a gittim.