Cahit Sitki Taranci - Abbas ( Hikaye / Öykü / Sesli Kitap )

Описание к видео Cahit Sitki Taranci - Abbas ( Hikaye / Öykü / Sesli Kitap )

Cahit Sıtkı Tarancı , Haydi Abbas’ın Hikayesi

Haydi Abbas,
Cahit Sıtkı askerliğini yedeksubay olarak yapmak üzere birliğine gider.O yıllarda yedeksubay sayısı az olduğundan her yedek subaya emir eri verilmektedir. Birliğine gittiğinde bölük yazıcısından künye defterini ister.Sırayla isimlere bakmaktadır bir isim dikkatini çeker.
"Abbas oğlu Abbas..."

Elindeki sakatlık yüzünden çürüğe ayrılmış biridir Abbas..

Talim bitiminde askerin yanına gönderilmesini ister. Öğle saatlerinde kapı çalınır.Karşısında civan mert yiğit biri selam çakıp;
” -Abbas oğlu Abbas emret komutanım!.. ” der..
aralarında söyle bir konuşma geçer.
“-nerelisin?
“-vatanın her yeri benim, bende vatanın eriyim komutanım,”
“-aslende Mardin, Midyat kazasından”

“-sen benim emir erim olurmusun?
“-siz bilirsiniz komutanım!.

askere eşyalarını toplamasını emreder ve kendi evinin altındaki boş yere taşınmasını ister.Zamanla askerin zekiliği sıcakkanlılığından etkilenir.Abbas her sabah erkenden kalkar Cahit Sıtkı ‘ ya kahvaltı hazırlar,öğle yemeğini sormadan getirir,tüm ihtiyaçlarını;karşıdan bir istek gelmeden düşünüp yerine getirir.Erkenden kalkıp Cahit Sıtkı ‘ nın kıyafetlerini ütüler hazırlar ve evin temizliğini yapar..

Akşamları olunca Cahit Sıtkı ‘ nın sevdiği yemek ve mezeleri hazırlar..zamanla aralarında komutan asker ilişkisinden daha güçlü bir dostluk bağı oluşur. Bu saf ve temiz anadolu çocuğundaki sadakat ve temiz yürekten etkilenmiştir Cahit Sıtkı.. Zaman zaman karşısına alıp dertleşir ve bu anadolu çocuğunun ruhunda gizli şeyleri keşfeder..

Her akşam rakı sofrası kurup en güzel kızartma ve mezeleri hazırladıkça Abbas.. Aralarındaki duygu bağları iyiden iyiye güçlenmektedir.

Böyle bir keyf akşamında, alkollü Cahit Sıtkı sorar;

“-sen istanbul ‘ u bilirmisin Abbas?
“-bilirim komutanım..
“-orda bir Beşiktaş var bilirmisin?
“-bilirim komutanım!.ben orda acemi birliğindeydim. .
“-orda benim bir sevgilim var..sen bana kaçırıp Onu getirirmisin?
“-emriniz olur komutanım!

sabah olur Cahit Sıtkı bakar ki..Abbas yeni takım elbise giymiş kıravat takıp, traş olmuş hazırlanmış.
Cahit Sıtkı sorar;
“-takım elbiseyi nerden temin ettin? nedir bu hal”

“-elbiseyi, bir tüccardan selamınız mukabili ödünç aldım.

“-niçin? ne yapacaksın böyle?

“-siz emrettiniz ya bana..ben gideceğim ve size sevgiliyi akşama getireceğim!..

gözlerindeki hüznü ve gözyaşlarını gizlemek istercesine arkasını dönüp kapıyı çarpar ve çıkıp gider Cahit Sıtkı..fakat bu mert askerin, yüreği sevgi dolu anadolu çocuğunun samimiyeti ve sıcaklığından duygulanır..

Yıllar sonra Cahit Sıtkı Beyoğlu’nda mudavimi olduğu meyhaneye gider vakit öğle üzeri olduğundan, mekan henüz yeni açılmaktadır,
Meyhaneci, kızgın bir ifade ile,
“-güneş tepede, bu saatte gelinir mi? Şimdi git akşam gel” der.

Akşam olur....

Meyhaneciye meyhanenin bahçesinde ağaç altında rakı sofrası kurdurur Cahit Sıtkı ve meyhaneciye Abbas diye seslenir...

İşte o zaman Cahit Sıtkı o meşhur şiirini kaleme döker!……

haydi Abbas, vakit tamam;
akşam diyordun işte oldu akşam.
kur bakalım çilingir soframızı;
dinsin artık bu kalp ağrısı.
şu ağacın gölgesinde olsun;
tam kenarında havuzun.
aya haber sal çıksın bu gece;
görünsün şöyle gönlümce.
bas kırbacı sihirli seccadeye,
göster hükmettiğini mesafeye
ve zamana.
katıp tozu dumanı,
var git,
böyle ferman etti Cahit,
al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş ‘ tan;
yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.
(1942)

Cahit Sıtkı Tarancı

Комментарии

Информация по комментариям в разработке