Cinsiyet değiştirip Yeşilçam 'ın yetişin film yıldızı oldu ve kimse anlamadı... Sinema vs

Çok ilginç bir hayatın herkeşi şaşırtan bir kişiliğin şaşırtan, yok artık dedirten ve bilinmeyen hikayesi bu... Filmlerinde yudumladığı içkisi, herkesin dönüp bir kez daha baktığı fiziği ve dönemin wamp kadınlarından biri oluşu onu ön plana çıkarmış ve yetişkin filmlerinin yıldızı olmuştu. Emel aydan renkli kişiği, dalgalı saçları ve izleyicinin aklını başından alan yapısıyla türkiye nin ilk trans kadın yıldızlarından biri. Hatta öyle ki rol aynı filmde rol aldığı arkadaşları bile onun bir trans olduğunu anlayamadı. Gerçekler yıllar sonra ortaya çıktığındaysa hem onu izleyenler hem de onu yakından tanıyanlar bu gerçekler karşısında adeta donup kaldı. Erdoğan Kaşif ya da bilinen adıyla emel aydan 1951 yılında ünlü tiyatro ve sinema oyuncusu hüseyin kaşif in kızı olarak istanbul da dünyaya geldi. Baba hüseyin kaşif onlarca tiyatro oyununda ve yüzden fazla filmde rol almış usta bir isimdi.Ayrıca iyi de bir yönetmendi. Oğlu Erdoğan ı ise yakın çevresinden oyuncu arkadaşları çok iyi tanırdı. Erdoğan ın ilk yıllarda ünlü bir oyuncu olma gibi bir hayali yoktu ki ta ki 20 li yaşlarının başında ülkesinden ayrılana kadar... Erdoğan 20 li yaşlarının başında kimi kaynaklara göre isviçre ye kimi kaynaklara göreyse roma ya gitti. İnanılmaz değişimi de burada başladı. Burada bir dizi operasyon geçirdikten sonra türkiye ye geri döndün ancak türkiye ye geldiğinde yepyeni bir hayat ve yepyeni br dörünüş onu bekliyordu. Emel aydan ismiyle bir trans olarak hızlı bir başlangıç yaptı buraki hayatına. Türkiye dönmeden önce de isviçre ve italya rita santiao adıyla uzun bir süre sahnelerde dans etti ve oranın tanınan strptizclerinden biri oldu. Türkiye ye döndükten sonra vakit kaybetmeden sinema dünyasına atıldı. İlk olarak yücel uçanoğlu nun yönetmenliğini yaptığı başrollerinde mete inselel, turgut özatay, güzin özipek ve gönül han ın olduğu kutu filminde oynadı. Şuh tavırları, rahat yapısı ve ilgi çekici sözleriyle beyazperde nin ve yönetmenlerin hemen ilgisini çekti. Yeşilçam a tam ortadan hızlı bir giriş yapmıştı. Zerrin egeliler, arzu okay, mine mutlu, figen han ve feri cansel gibi o da yeşilçam nı bu yetişkin döneminde hızla parlıyordu. Çok kısa zamanda vur gözünün üstüne, horoz gibi maşallah, erkeğim benim, ye beni mahmut, sansar, ah nerede vah nerede, yumurtanın sarısı, babanın kızları ve kayıkçının küreği gibi 50 ye yakın yetişkin filminde rol aldı. Müzikal yetenği de olduğu için lüküs hayat gibi önemli müzikal filmlerde de yer aldı.(yücel uçanoğlu) Bunların dışında kader bu gibi bazı avantür ve dram filmlerinde yer alsa da daha çok yetişkin filmleriyle öne çıktı emel aydan... Kısa zaman sonra da babası hüseyin kayif ve üvey annesi ayrıca bir striptiz ustası nur ay ile birlikte sahnede çeşitli erotik şovlar hazırladı. Üvey annesinin ve kendisinin sahnede olduğu bu yetişkin şovlarının yönetmenliğini ise babası yapıyordu.Kimse onun ünlü oyuncu hüseyin kaşif in oğlu erdoğan olduğunu anlamamıştı bile. Fİlmler arka arkaya devam ederken bunu ilk fark eden isim ünlü tiyatrocu gazenfer özcan oldu. O yıllarda ah nerede vah nerede isimli film çekiliyordu. Başrollerde adnan şenses deniz erkanat pekcan koşar gibi isimlerde vardı. Hatta çapkınlıklarıyla meşhur olan adnan şenses emel aydan ın güzelliğindne çok etkilenmişti ancak onun bir trans olduğunun farkında dahi değildi. Ünlü yazar ve yönetmen nebil özgentürk ün türkiye nin hatıra defteri isimli kitabında emel aydan ın gazanfer özcan tarafından nasıl farkedildiğini şöyle anlatır: Gazanfer özcan çekimler sırasında sürekli emel aydan a bakar. Gözü bir yerden ısırıyordur onu. Uzun sure onu gözledikten sonra usulca ona yaklaşır ve sen hüseyin in oğlu değil misin diye sorar. Emel Aydan da evet anlamında kafasını sallar. O zamana kadar kimsenin tanımadığı Emel Aydan'ı, oyuncu Gazanfer Özcan hatırlamıştır. ANcak gazanfer özcan yine de şok olur ve o günden sonra tüm gerçekler ortaya çıkar... Fakat film çekimlerine devam eder Emel Aydan. Artık o türkiye nin ünlü isimlerinden biridir. Zaman yetişkin filmlerinin zamanıdır. Artık sinema salonları bu tarz filmlerle tolup taşmakta halk da dram filmlerini bırakıp keyfine bakmaktaydı. Zaman böyle akıp giderken bu gidişata dur diyecek 80 darbesi yaşandı. Darbeyle birlikte yetişkin filmlerinin sinema salonlarında gösterimi yasaklandığı gibi çekimleri de durduruldu. Birçok oyuncu özellikle kadın oyuncular bu dönemde işsiz kaldı. Erkekler bir şekilde yeni dönem filmlerinde oynamaya devam ederken kadın oyuncuların neredeyse hçbirine küçük bir rol dahi vermediler. Birçoğunun sigortası dahi olmadığı için açlıkla mücadele ettiler. Adeta suçlu onlarmış gibi bir kenara atıldılar. Köhne evlerde, ısıtması bile olmayan kulubelerde hahayt sürdüler. Sokakta yaşamaya mahkum onların dışında cinayete kurban gidenlerde oldu. Tüm günah onların boyunlarına yüklenmişti. Filmi çekenlerin finansmanı sağlayanların oradaki erkek oyuncuların ve izleyenlerin hiçbir suçu yokmuş gibi davranıldı.